Yiyecek ve içeceklerde asıl olan mübahlıktır. Yani bunların haram olduğuna dair Kur’an’da ve hadislerde bir delil bulunmuyorsa biz bunları helal olarak kabul ederiz. Kur’an-ı Kerim’de Allahu Teala haram kıldığı yiyecekleri şu şekilde belirtmiştir.
“Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilenler, -canları çıkmadan önce kesememişseniz- boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvanlar tarafından yenmiş olanlar, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar fâsıklıktır.” (Maide Suresi, 5/3)
Bunun yanında Cenab-ı Hak bize helal ve temiz olan şeyleri helal kıldığını bildirmiştir. Hadislerde de insan tabiatının tiksindiği, avını pençesiyle yakalayan hayvanlarla, yırtıcı kuşların ve eşek etinin haram olduğu bildiriliyor.
Dinimizde helal ve haramlar bellidir. Naslarda çiğ et hakkında bir yasaklama gelmemiştir. Dolayısıyla bunun haram olduğu söylenemez. Fakat bunun yanında dinimiz vücuda zarar veren ve insan sağlığını tehdit eden maddeleri yasaklamıştır. Vücudumuz bize emanet olduğu için onu en iyi şekilde korumakla mükellefiz. Bundan dolayı bazı yiyecek ve içeceklerin hükmü onu kullanan kişiye göre değişebilir. Bazen bir devirde helal kabul edilen bir yiyecek hakkında, onun zararları açıkça ortaya konduktan sonra kimse helal diyemez.
Çiğ et hakkında, insan tabiatının yemekten hoşlanmadığını ve bazı doktorların içinde bakteri bulunma ihtimalinin yüksek olduğunu ve bu sayede insanların bunu yemekle bir kısım hastalıklara yakalanabileceklerini belirtmelerine bakarak buna ihtiyatlı yaklaşılmalıdır.
Çiğ köfte (etten yapılanı kasd ediyoruz) hakkında da aynı şeyleri söyleyebiliriz. Yani haramlığına dair bir nas (hüküm) olmadığı için caizdir. Fakat okuduğumuz haberlerde çiğ et hakkında söylediğimiz sakıncalardan dolayı bazı kesimlerde pişmiş etten çiğ köfte yapmaya başladıklarını öğreniyoruz. Yarın birileri çıkar da bunun sağlığa zararlı olduğunu isbat ederse bu konudaki hüküm de değişecektir.