Soru Detayı: Hz Nuh’un gemisindeki insanların hepsi Hz Nuh’un akrabası mı idi? Yoksa halktan insanlar da var mıydı? Çoğalma aynen Hz Adem aleyhisselam zamanında olduğu gibi mi oldu?
Kur’an’da, gemiye binecek olanlar için “aileni ve iman edenleri gemiye al” deniyor, akraba ayırımı söz konusu edilmiyor. Hem, sadece akrabalarını kurtarma düşüncesi, bir peygamber için asla söz konusu değildir. Onlar muhatab oldukları bütün insanların kurtuluşu için gönderilmişlerdir. Kaldı ki, iman etmeyip gemiye binmeyenler arasında Hazreti Nuh aleyhisselam’ın hanımı ve oğlu da vardır. Hatta Hud suresinde Hz Nuh’la (a.s.) oğlu arasında geçen diyalog şu şekilde anlatılmıştır:
“Gemi, onları dağ gibi dalgalar içinde yüzüp götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna, ‘Yavrucuğum! Gel bizimle beraber gemiye bin, kâfirlerle birlikte olma!’ diye seslendi. Oğlu şöyle dedi: ‘Bir dağa sığınırım, dağ beni sudan korur.’ Nuh, ‘Bugün Allah’ın merhamet ettiğinden başkasını, Allah’ın bu emrinden koruyacak kimse yoktur.’ dedi. Derken aralarına dalga giriverdi, o da boğulanlardan oldu. (Hûd süresi, 11/42–43)
Yine başka bir ayet-i kerime bunu bize açıkça söylemektedir:
“Nihayet emrimiz gelip de tennur kaynadığı zaman Nuh’a dedik ki: «Her hayvan türünden erkekli dişili ikişer eş ile haklarında helâk hükmü verilmiş olanları (hanımın ve oğlun) hariç olmak üzere aileni, bir de iman edenleri gemiye al.» Zaten beraberinde iman eden pek az insan vardı.” (Hûd süresi, 11/40)
Hepsi akrabası olmadığına göre, nasıl çoğaldıkları konusunda da bir şüphemiz kalmıyor. Ayrıca, bu gibi meselelerin dünyevi veya uhrevi hayatımız adına doğrudan bize kazandıracağı bir fayda da yoktur.