Marifetname adlı eserde, insan şekli şimali üzerine yazılanlarda (ki buna ilm-i kıyafet deniliyor) hakikat payı vardır, bu görmezlikten gelinmemelidir. Ancak mesele sübjektif olduğundan dolayı umumileştirilmemeli ve birebir şahıslarla alakalı yorumlar ise ehl-i kalp insanlara bırakılmalıdır. Vakıa İbrahim Hakkı Hazretleri de bir ehl-i kalptir. Gördüğü veya hissettiği şeyleri yazmıştır. Ancak öyle de olsa o zatın bir veya birkaç şahıs üzerinde gördüğü özelliklerin bütün insanları kapsayacak şekilde yorumlanması doğru değildir.
Mesela boyu kısa olup başı büyük olanlar zeki olurlar gibi bir ifade geçiyorsa bu, o sıfatları taşıyan bütün insanların aynı karakter ve özellikte olduğu/olacağı manasına gelmez. Nitekim başı büyük, boyu kısa olduğu halde zeki olmayan çok insan da vardır. Öyleyse mesele sübjektiftir, objektif değildir. Bundan dolayı da herkesi bağlayacak yorumlardan uzak durulmalıdır. Eğer bir insanın şekline bakarak bir değerlendirme yapılacaksa bunu ehl-i kalp bir insan yapmalı, rastgele yorumlarla, değerlendirmelerle insanlar zan altına bırakılmamalı, suizanna, ümitsizliğe ve aynı zamanda şımarıklığa, enaniyete, gurura sebebiyet verilmemelidir. İnsanlar şekillerine göre değil, fikir, niyet ve eylemlerine göre değerlendirilmelidir. Objektif olan budur.