İhtilam olmuş kimsenin abdest alırken yaptığı gibi elini ve ağzını yıkaması gerekir. Böyle yapmadan yiyip içmesi uygun görülmemiştir. Bu kimsenin gusül abdesti ile meşgul olduğu takdirde sahur yemeği yiyemeyeceği korkusu varsa (yani vakit elverişli değilse), elini ve ağzını abdestteki gibi yıkadıktan sonra, boy abdesti almadan sahur yemeği yemesinde bir sakınca yoktur. Fakat o hâli uzatmamak gerekir. En kısa zamanda gusül abdesti alınmalıdır.
Sahurun ne zamana kadar geciktirilebileceği hakkında Zeyd bin Sâbit’ten gelen şu rivâyet, bize bir ölçü vermektedir:
- “Biz Resûlüllah ile beraber sahur yemeği yedik. Sonra sabah namazını kıldık. (Enes sordu): “Sahur ile sabah namazı arasında ne kadar zaman vardı?” “50 âyet okuyacak kadar.” dedi.
Bu süre, takriben 15-20 dakika eder. Bâzıları Hâkka, diğer bâzıları da Mürselât sûresini misâl verirler. Hâkka sûresi 52, Mürselât sûresi ise 50 âyettir.
Bu rivayet gereğince, âlimler, ihtiyat olarak yeme-içmenin imsak vaktinden 15-20 dakika önce bırakılması gerektiğine hükmetmişlerdir.