İçindekiler
Karı-koca arasındaki cinsî münasebetin kendine göre âdâb ve usulü vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Birleşmeden Önce Manevî Hazırlık Yapmak
Karı-koca beraberliği, hem çocuk için ilk adımdır hem de şehevî arzuyu gidermenin helâl yoludur. Özellikle çocuk için ilişkiden önce bazı manevî hazırlıklarda bulunmak gerekir. Bu konuda büyüklerimizin mülahazaları özetle şöyledir:
“Karı-koca, çocuğa ilk adımı atmadan evvel, bir temizlik dönemi yaşamalıdırlar. Bu dönemde yeyip içtiklerinin helâl olmasına daha bir dikkat etmeli, ibadetlerini arttırmalı, evrâd ü ezkârlarına daha da hassasiyet göstermeli, el, dil, göz, kulak vs. azalarla günah işlemiş oldukları günahlara tevbe istiğfar etmeli, böylece her türlü iç ve dış günahlardan arınarak yakınlık kurmalıdırlar. Böyle bir temizlik döneminden sonra gerçekleşecek yakınlıktan, tıpkı temiz bir toprağa atılmış tohumun neşvu nema bulması gibi güzel nesiller yetişecektir. Bu nesiller, anne babalarını mahcup etmeyecekleri gibi Allah ve Resûlü’nü de hoşnut eden nesiller olacaktır. Bu mülâhazayı teyid sadedinde Buhârî ve Müslim’in, Resûl-i Ekrem’den (sallallahu aleyhi ve sellem) naklettikleri şu hadis başlı başına bir önem arz eder: “Şaki, daha anasının karnında talihsizdir; said, anasının karnında da talihlidir.” Evet, çocuğun, daha anne karnında iken talihli ya da talihsiz olduğu hükmü ifade edileceği âna kadar her türlü tedbir alınmalıdır. Yavrunun sperm ve yumurta buluşması anından itibaren gıdası, annesinin davranışları; anne ve babanın daha önceki ve daha sonraki tavırları da onun talihli ve talihsiz yazılmasında önemli vesilelerdir.
Evet, her şey daha tohumun atıldığı andan itibaren başlar. O, yumurta hâlindeyken talihli veya talihsiz yazılmışsa, bundan haram bir lokmanın, anne-babanın günahlarının tesiri küçümsenemez. Tohum besmelesiz atılmışsa, ondan hayırlı bir semerenin meydana gelmesi Allah’ın lütfuna kalmıştır. Eğri bir teşebbüsten doğru sonuç elde etmek muhâl olmasa da çok zordur. Mümkün değildir demiyoruz; zira, Ebû Cehil’den dahi İkrime gibi birisi meydana geldiğine göre yaşantısı çok menfi olan ailelerden bile bazen inançlı insanlar çıkabilir.
Kat’iyen bilmeliyiz ki ektiğimiz her tohum ya zakkum olup başkalarını zehirleyecek ya da kökü yerin derinliklerinde, dalları semaları tutan mübarek bir ağaç gibi meyveleriyle, gölgesiyle, dallarıyla, yapraklarıyla insanlığa, hatta daha başkalarına nesiller boyu hizmet edecek; insanın mutluluğuna ve yeryüzünün imarına katkıda bulunacaktır.”[1]Çekirdekten Çınara, s. 67.
Nitekim:
نِسَاؤُكُمْ حَرْثٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنّٰى شِئْتُمْ وَقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ “Eşleriniz sizin nesil yetiştiren tarlanızdır. Tarlanıza dilediğiniz şekilde varın. Kendiniz için ilerisini düşünerek hazırlık yapın!”(Bakara Sûresi, 2/223)
âyetindeki “Kendiniz için ilerisini düşünerek hazırlık yapın” ifadesini, ilişkiden önce hayırlı amellerde bulunun şeklinde anlayan âlimlerimiz de olmuştur.[2]Razî, Mefatihu’l-Gayb, ilgili âyetin tefsiri.
Büyüklerimizin yukarıdaki yaklaşımlardan hareketle, isteyenlerin özellikle Ramazan Ayı’ndan sonra mukarenette bulunmalarının, hiçbir bağlayıcılığı olmaksızın, daha uygun olacağını söyleyebiliriz zira bu mübarek ay boyunca ruhta ve bedende bir arınma yaşanacaktır.
Besmele ve Duayla Başlamak
Bu konuda Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem, şu tavsiyede bulunur:
لَوْ أَنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَأْتِيَ أَهْلَهُ قَالَ: بِسْمِ اللّٰهِ. اللّٰهُمَّ! جَنِّبْنَا الشَّيْطَانَ وَجَنِّبِ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنَا ثُمَّ قُدِّرَ أَنْ يَكُونَ بَيْنَهُمَا وَلَدٌ فِي ذٰلِكَ لَمْ يَضُرَّهُ شَيْطَانٌ أَبَدًا “Eğer, ailesiyle münasebette bulunmak istediğinde “Bismillah, Allah’ım bizi şeytandan, şeytanı da bize rızık olarak vereceğin çocuktan uzak eyle” diye dua eder de Allah onlara bir çocuk lutfederse, şeytan ona ebediyyen zarar veremez.”(Ebû Dâvud, nikâh 46).
Bu duayı, ilişkiden maksat ister çocuk olsun isterse helâl yoldan ihtiyacı tatmin olsun okumak gerekir zira çocuğa niyetlenmeden gerçekleşen beraberlik neticesinde bile çocuk olabilir. Böyle bir dua, birleşmeye ayrı bir uhreviyet katar. Mesele, tamamen şehevî olmaktan çıkar ve o mahrem hâlde bile Allah ile irtibat kurulmuş olur.
Birleşme öncesi, Lâ ilâhe illallah, Allahü Ekber demek, İhlâs Sûresini okumak da müstehap görülmüştür. İnzâl (meninin inmesinden) az önce, dudakları kıpırdatmadan, sadece içinden geçirerek:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِي خَلَقَ مِنْ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا “İnsanı bir parça sudan yaratan, ondan nesiller lutfedip akraba/sülale var eden Allah’a hamd olsun. Rabbinin her şeye gücü yeter.” manasındaki duayı düşünmek de yine müstehap görülen hususlardandır.[3]İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/49.
Müstehap görülen dualardan biri de şöyledir:
بِسْمِ اللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ اَللَّهُمَّ! اجْعَلْهَا ذُرِّيَةً طَيِّبَةً إِنْ كُنْتَ قَدَّرْتَ وَلَدًا يَخْرُجُ مِنْ صُلْبِي “Yüce ve Büyük Allah’ın adıyla, Allah’ım, eğer bana sulbümden bir çocuk nasib edeceksen, onu temiz bir nesil kıl!”[4]İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/49.
Temizliğe Dikkat Etmek
İlişkide temizlik de çok önemlidir. Önce, ağız temizliği yapmak, tenasül uzvunu yıkamak, güzel koku sürünmek hem yakınlığı daha cazip kılar hem de sağlık açısından önemlidir. Birleşmeden sonra ise bez, peçete vs. kullanmak suretiyle temizliğe dikkat edilmelidir. Eller yıkanmadan ağza burna götürülmemelidir.
Ön Hazırlık
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyururlar: “Biriniz, karısıyla beraber olacağı zaman hayvanın ilişkide bulunduğu gibi ilişkide bulunmasın, arada bir vasıta olsun. Sahâbe sorar “O vasıta nedir ya Resûlallah?” Efendimiz buyurur ki: Öpmek ve konuşmaktır.”[5]İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/50.
Evet, birleşme öncesi öpmek, okşamak ve konuşmak, bedenen ve psikolojik olarak ilişkiye hazırlık mahiyetindedir ve daha çok zevk almaya vesiledir. Bir başka hadislerinde Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam), üç şeyin kişinin acziyetinden kaynaklandığını, hâlbuki bunların olmaması gerektiğini, bunlardan birinin de kişinin, eşiyle konuşmadan, ona sıcak davranmadan ilişkide bulunması ve hanımı ihtiyacını gidermeden kendi ihtiyacını giderip kalkması olduğunu beyan etmiştir.[6]İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/323.
Bir Örtü ile Örtünmek
Birleşmeyi örtüsüz ve çıplak olarak yapmak mekruhtur. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bu konuda şöyle buyurmuşlardır:
إذَا جَامَعَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْتَتِرْ وَلَا يَتَجَرَّدَانِ تَجَرُّدَ الْعَيْرَيْنِ “İlişkide bulunmak isteyenler örtünsünler. Yabani eşekler gibi soyunmasınlar.”[7]İbn Ebî Şeybe, Musannef, 17919; Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuhu, 4/2646.
Örtülü şekilde beraber olmanın en uygun şekli yatmaktır. Araf Sûresinin 189. âyetindeki تَغَشَّاهَا “Erkek eşini sarıp bürüdü” ifadesinden de bunun daha münasip olduğu anlaşılabilir.[8]Fahrettin Razî, Mefatihu’l-Gayb, ilgili âyetin tefsiri. Eğer tesettür korunabilecekse, ayakta veya oturarak da beraber olunabilir. Belli bir edep çerçevesinde hepsi de câizdir.
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ailesiyle beraber olduğunda, sesini alçaltır, ailesine de sükûnet tavsiye ederdi.[9]Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 5/115; Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/49. Demek ki birleşme esnasında çıkarılacak seslerin hiç kimseye duyurulmaması da önemli bir meseledir zira zihin kirliliğine sebebiyet verebilecek hususlardan şiddetle kaçınmak gerekir.
Arka Yoldan Temasta Bulunmamak
Kur’ân ve sünnette beyan edildiği üzere, arka yoldan temas haramdır. Âyette şöyle buyrulur:
نِسَاؤُكُمْ حَرْثٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنّٰى شِئْتُمْ “Kadınlarınız, sizin tarlalarınızdır. Tarlanıza istediğiniz yerden varınız.”(Bakara Sûresi, 2/223).
Tarladan maksat, nutfenin (spermin) ekildiği ve netice alındığı ön taraftır. Arka taraftan böyle bir verim alınmaz. Dolayısıyla arka taraftan temas haramdır. Bir önceki âyette de bu husus şöyle belirtilir:
فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ اللّٰهُ “Temizlendikten sonra, Allah’ın izin verdiği şekilde onlara yaklaşın!”
Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam) ise bu haram fiili işleyen kimse hakkında şöyle buyurmuştur:
مَلْعُونٌ مَنْ أَتَى امْرَأَةً فِي دُبُرِهَا “Karısına arkasından yaklaşan kimse lanetlenmiştir.”[10]Tirmizî, tahâret 102; İbn Mâce, nikâh 29
Beraberlik Sırasında Çok Konuşmamak
Bu husus mekruh görülmüştür[11]Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuhu, 4/2645 zira o an, zevk alınacak andır. Konuşma, bu zevkin kaçmasına sebebiyet verebilir.
Kadına Yumuşak Davranmak
Kadın, beden ve ruh yapısı olarak incedir. Bu sebeple, beraberlikte sert hareketlerde bulunulmamalı, mutlaka kadın fıtratı göz önünde bulundurulmalıdır. Zaten, birleşme öncesi mukaddime olarak erkeğin hanımıyla konuşması, güzel sözler söylemesi ve onu öpüp okşaması da kadına yumuşak davranmanın bir tezahürüdür.
Tutma ve Bakma Konusu
Karı-koca, birbirlerinin bütün vücutlarına bakıp dokunabilirler. Ancak, bununla beraber âdâbı da göz önünde bulundurmakta fayda vardır. Özellikle tenasül uzuvlarına bakmakta tedbirli olunmalıdır. Hadis kitaplarında bulunmasa da edeple alâkalı kitaplarda rivayet edilen bir sözünde Âişe Validemiz bu hususta şöyle demektedir: “Allah Resûlü benden bir şey görmedi, ben de O’ndan.”[12]Abdu’l-Muhsin, Şerhu Sünen-i Ebî Dâvud, 22/463. Maksat, avret uzuvlarıdır. Bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: “Allah, kendisinden utanılmaya insanlardan daha layıktır.” (Buhârî, vudû 99.).
Başkasını Hayal Etmemek
Karı-kocanın birleşme sırasında başka erkek ve kadınları hayal etmeleri câiz değildir çünkü bunları normal şartlarda dahi hayal etmek câiz değilken, birleşme hâlinde hayal etmek evleviyetle câiz olmaz. Bu hem ahlâken doğru değildir hem de birbirlerine karşı bir vefasızlık ifadesidir. Bu durum, tıpkı su içerken içkiyi hayal etmek gibidir ki hadis-i şerifte yasaklanmıştır.[13]İbn Âbidîn, Haşiyet-ü Reddi’l-Muhtâr, 6/372.
Bazı Malzemeler Kullanmamak
Aslında Allah’ın insana vermiş olduğu tabiî sıvılar, ilişkide yeterlidir. Bunlarla iktifa etmek gerekir. Ancak herhangi bir sebepten dolayı zorlanılıyorsa, içeriğinde domuz ürünü gibi haram maddeler olmayan ve zararsız olan kremler vs. kullanılabilir.
Kendi Kendine Tatmin Olmamak (Mastürbasyon/İstimna’)
Kadının ya da erkeğin kendi elleriyle kendilerini tatmin etmelerine istimna veya mastürbasyon denir. Pek çok fıkıhçımız tarafından câiz görülmemiştir fakat koca, hanımının eliyle veya başka bir uzvuyla, kadın da aynı şekilde kocasından istifade ile tatmin olabilir.
Hanım İhtiyacını Görünceye Kadar Kocanın Ayrılmaması
Kadının da ilişkiden alacağı, kendine ait bir zevk vardır fakat onun uyanması erkekten daha geç, tatmini ise daha uzun zamanda olur. Bunun için de erkek kendi tatmin olduktan sonra acele etmemeli, fedakârlık yapıp hanımının tatminini beklemelidir. Bu sürenin bitimi hâlle veya sözle belli olur. Erkeğin, kendi işini bitirdikten sonra, hanımının tatminini beklemeden ondan ayrılmasını Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), uygun bulmamış ve şöyle buyurmuştur:
إِذَا جَامَعَ أَحَدُكُمْ أَهْلَهُ فَلْيَصْدُقْهَا ثُمَّ إِذَا قَضٰى حَاجَتَهُ قَبْلَ أنْ تَقْضِيَ حَاجَتَهَا فَلَا يُعْجِلْهَا حَتّٰى تَقْضِيَ حاجَتَها “Biriniz hanımıyla beraber olduğunda, yumuşak ve sevgiyle davransın, ihtiyacını giderdiğinde de hanımı ihtiyacını giderinceye kadar acele etmesin.”[14]Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 1/418; Ali el-Müttakî, Kenzu’l-Ummâl, hadis no: 44837.
İlişki Sonrası Bir Şeyler Yenilip İçilecekse Abdest Alınması
Bu da Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) tavsiyelerindendir. Bir hadislerinde Efendimiz (aleyhissalâtu vesselam) şöyle buyurmuşlardır:
إِذَا أَتٰى أَحَدُكُمْ أَهْلَهُ ثُمَّ أَرَادَ أَنْ يَعُودَ فَلْيَتَوَضَّأْ بَيْنَهُمَا وُضُوءًا “Sizden biri eşiyle beraber olduğu vakit, bunu tekrarlamak isterse abdest alsın.”[15]Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 1/203, 7/192; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, 16/343.
Gecenin Başlangıcında İlişkide Bulunacaksa Uyumadan Önce Yıkanmak, Hiç Değilse Abdest Alıp Öyle Uyumak
Birleşmeden sonra abdest alıp uyumak sünnettir. Bununla beraber, Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselam), birleşme sebebiyle gusül gerektiği hâlde, suya hiç dokunmadan öylece sabahladığı da vakidir.[16]Tahavi, Şerh-u Meani’l-Âsâr, 1/125. Dolayısıyla dileyen abdest alır yatar sünnet sevabı kazanırlar. Abdest almayanlar da Efendimiz’in sünnetinin dışına çıkmış olmazlar.
Gusülsüz duran bir insanın şeytanın vesveselerine açık bulunacağından, gusül abdesti alınması tavsiye edilir. Ancak Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) dinin ruhundaki kolaylığı göstermek için bazen gusül almayı sabah namazına kadar geciktirmiştir. Yani hemen yıkanmak tavsiye edilse de guslü sabah namazına kadar geciktirmek de bir ruhsattır.
Zayıf Kadınları İlişkiye Zorlamamak
Kadın yapı olarak zayıflık ya da bir hastalık sebebiyle birleşmeye güç yetiremeyecekse, zorlamak câiz değildir.
Karı-Kocanın Sır Tutucu Olması
Karı-koca, özel hayatları ile alâkalı hususları bir sır gibi saklamalıdırlar. Bu sırların dışarı çıkması, hatta anne babaya bile anlatılması câiz değildir. Hadis-i şerifte bu husus şu şekilde yer alır:
إِنَّ مِنْ أَعْظَمِ الْأَمَانَةِ عِنْدَ اللّٰهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ الرَّجُلَ يُفْضِي إِلَى امْرَأَتِهِ وَتُفْضِي إِلَيْهِ ثُمَّ يَنْشُرُ سِرَّهَا “Kıyamet Gününde, Allah katında, emanete hıyanetin en büyüklerinden biri, karı-koca beraber düşüp-kalktıktan sonra, kocasının kadının sırrını yaymasıdır.”(Müslim, nikâh 124).
Bir başka hadiste ise böyle bir erkek, Allah katında insanların en şerlisi olarak tarif edilir (Müslim, nikâh 123.). Bir diğer hadiste ise Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gece hayatlarını anlatan karı-kocayı, sokakta münasebette bulunan şeytanlara benzetmektedir (Ebû Dâvud, nikâh 48-49).
Çocukların Yanında İlişkiye Girmemek
Çocukların yanında ilişkide bulunmama konusunda Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ikazı vardır. Elbette, safi zihinlere sahip çocukların, anne-babalarını o hâlde görmeleri uygun olmayacaktır. Bu durum, çocukların zihinlerinde olumsuz tesirler bırakacaktır. Özellikle birleşme’nin ne demek olduğunu bilebilecek yaşta olan çocuklar için durum daha da hassasiyet kazanır. Uyurken bile onların yanında ilişkide bulunmak câiz değildir.
Dipnotlar
⇡1 | Çekirdekten Çınara, s. 67. |
---|---|
⇡2 | Razî, Mefatihu’l-Gayb, ilgili âyetin tefsiri. |
⇡3, ⇡4 | İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/49. |
⇡5 | İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/50. |
⇡6 | İmam Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/323. |
⇡7 | İbn Ebî Şeybe, Musannef, 17919; Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuhu, 4/2646. |
⇡8 | Fahrettin Razî, Mefatihu’l-Gayb, ilgili âyetin tefsiri. |
⇡9 | Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 5/115; Gazzâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/49. |
⇡10 | Tirmizî, tahâret 102; İbn Mâce, nikâh 29 |
⇡11 | Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuhu, 4/2645 |
⇡12 | Abdu’l-Muhsin, Şerhu Sünen-i Ebî Dâvud, 22/463. |
⇡13 | İbn Âbidîn, Haşiyet-ü Reddi’l-Muhtâr, 6/372. |
⇡14 | Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 1/418; Ali el-Müttakî, Kenzu’l-Ummâl, hadis no: 44837. |
⇡15 | Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 1/203, 7/192; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, 16/343. |
⇡16 | Tahavi, Şerh-u Meani’l-Âsâr, 1/125. |