Salât’ın çoğulu salavâttır. Peygamberimiz (s.a.s) için dua etmeyi ifade eder. Dualarda O’na hem salât, hem de selam okunduğu için buna “salât ü selam” denir. “Salât-ı tefrîciye” ise, sıkıntılardan kurtulmaya vesile olması için okunan ve farklı cümlelerden oluşan salât ü selam demektir. Daha çok Fas ve çevresinde meşhurdur ve buna “salât-i nâriyye” de denir.
Kur’ân-ı Kerimde şöyle buyrulur: “Allah da melekler de o Nebiye salât ederler, ey müminler, siz de ona salât edin, bol bol selam gönderin”. (Ahzâb Suresi 33/56). Allahın ona salât etmesi, onu bağışlaması, meleklerin salât etmesi bağışlanmasını dilemeleri, müminlerin salât etmesi de derecesinin yüceltilmesi için dua etmeleri anlamına gelir. Buna göre Peygamberimize salât ü selam okumamız bize Allahın bir emridir.
Hz. Peygamber de müminlerin kendisine salât ü selam okumalarını ister ve “sizin bana okuyacağınız salâtı, Allah on katıyla size iade eder” buyurur.
Sıkıntılarından ötürü Peygamberimize salât ü selam okuyup dua ederek Allahtan tefric (yani sıkıntılarının defedilmesini) istemek meşrudur ve umulur ki, Allah O’nun hatırına bu duaları daha çabuk kabul eder. Yeter ki, isteyen O’ndan değil, Allahtan istemiş olsun. Çünkü Allah bizim günde kırk defa, “Ya Rab, sadece senden yardım isteyeceğim” ahdini tekrarlamamızı ister. Ama biz biliyoruz ki, O (c.c), resûlünü çok sever ve bizim de onu sevmemizi ister. Biz de eğer sevdiğimizi ona salât ü selam okuyarak gösterir ve bunu vesile tutarak da Allahtan muradımızı istersek daha hızlı kabul olacağını ümit edebiliriz.
Ona nasıl, yani hangi cümlelerle salât ü selam okumamız gerektiği konusunda ise belirleyici bir emir yoktur. Herhangi bir salât ve selam kipini kullanabiliriz. Ama Allah Rasulü Efendimiz (s.a.s) nasıl salât okuyalım sorusuna, bizim namazlarda okuduğumuz “salli… ve barik” dualarını öğreterek, böyle söyleyin diye cevap vermiştir. Yani bu dualar salât ü selamın en güzelidirler diyebiliriz. Ama Efendimizin bunları öğretmiş olması, başka cümlelerle salât okunamaz anlamına gelmediği için herkes çok farklı cümlelerle salât ü selamlar okumuştur ve bunların okunamayacağını da kimse söylememiştir. Çünkü önemli olan, ona salât ü selam okumaktır, bunun hangi cümlelerle olması gerektiği ayrı bir meseledir. Ama elbette aşırılık içeren ifadelerle salât ü selam okunmaz.
“Salât-i tefriciye” olarak bilinen salât ü selam cümleleri ise hadislerde bulunmamaktadır. Sadece bazı Şia kitaplarında ve Mağripte yazılmış dua kitaplarında yer almaktadır. Bizde dua kitabı yazanlar da bunu oralardan almış ve kitaplarına koymuşlardır. Bu duanın ilk defa kim tarafından yapıldığını bilemiyoruz. Fakat bu duanın ve okunma sayısının keşfen öğrenilmiş olması mümkündür.
Tefsir sahibi Kurtubi’nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır. Ancak bu da bir ümittir. Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar demek değildir. Nitekim günde 41 defa, 21 defa okumalıdır, diyenler de olmuştur. Duadır bu.. Az da okunsa çok da okunsa okuyanlar boş kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanırlar.