İçindekiler
Mü’min bir kadının okul, hastane, fabrika, alış-veriş vb. yerlerde eğitim, iş veya meslek gereği yabancı erkeklerle karşılaşma ve görüşmesi durumunda aşağıdaki esaslara dikkat etmesi beklenir.
1) Bakışların Kontrol Altında Tutulması:
Erkek ve kadının konuşma ve birbirine muhatap olma durumunda bakışlarını kontrol altında tutmaları gerekir. Bir mü’min, karşı cinsin bakılması yasaklanan yerlerine bakamaz ve bakışını ihtiyaç dışında uzatamaz. Ayetlerde şöyle buyurulur: “Mü’min erkeklere, gözlerini haramdan sakınmalarım söyle. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar...” (en-Nur, 24/30-31)
2) Altını Göstermeyen Bolca Giysi İle Örtünme:
Kadının el ve yüz dışında bütün bedenini, altını göstermeyen ve vücut hatlarını ortaya çıkarmayan bolca bir giysi ile örtmesi gerekir. Örtülü hanımlar İslam toplumunda saygı görür. Çünkü örtü, kötü niyetli erkeklerin bakışlarına ve sarkıntılık etmelerine karşı onları korur.
3) Ölçülü Konuşma ve Ölçülü Yürüme:
Mü’min bir kadın yabancı erkekle konuşmasında ölçülü olmalı ve ihtiyaç kadar konuşmalıdır. Ayette şöyle buyurulur: “Yabancı erkeklere çekici bir eda ile konuşmayın, sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Güzel söz söyleyin.” (el-Ahzab, 33/32) Yürüyüşün de ölçülü olması gerekir. Salınarak, kırıtarak yürüme mü’minin vekarı ile bağdaşmaz. Ayette şöyle Duyurulur: “Kadınlar gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayakları yere vurarak yürümesinler.” (en-Nur, 24/31) Nitekim, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Musa’yı (as) çağırmaya gelen, Şuayb’ın (as) kızı, onun yanına utana utana yaklaşmıştır (el-Kasas, 28/25). Bu olayın Kur’an-ı Kerim’de haber verilişinde, günümüz hanımlarına da bir mesaj vardır. Yabancı bir erkekle muhatap olma durumunda kalan bir kadın edep, ciddilik, ağır başlılık ve utanma hasletlerini koruyarak görüşmeli ya da konuşmalıdır.
4) Süslü ve Çekici Giysi İle Örtünmeme:
Süslü ve çekici giysiler evde giyilmeli, yabancı erkeklerin yanında ve evin dışında bunlar baş örtüşü ve dış giysi ile örtülmelidir. Diğer yandan dışarıda, erkeklerin dikkatini çekmek için parfüm sürülmesi de, mü’min kadının ağır başlı ve ciddi tavırları ile bağdaşan bir durum değildir.
5) Yabancı Erkekle Tenhada Başbaşa Kalmaktan Kaçınmak:
Yabancı bir erkekle, kimsenin olmadığı yerlerde başbaşa bulunmamak gerekir. Bu durum hadisle yasaklanmış ve böyle bir yerde üçüncü kişinin şeytan olduğuna dikkat çekilmiştir. (bk. Buharî, Nikah, 111,112; Müslim, Hacc, 424; Tirmizî, Rada, 16; Fiten, 7)
Özellikle, kocanın hısımlarından birisi ile, kimsenin olmadığı yerde başbaşa kalmanın daha tehlikeli olduğu Allah elçisi tarafından şöyle belirtilmiştir: “Kadınların yanına girmekten sakınınız! Dediler: Ey Allah’ın elçisi! Kayın birader hakkında ne buyurursunuz?. Şöyle buyurdular. Kayın birader ölümdür. Yani bu bir helak nedenidir. (bk. Buharî, Nikah, III; Müslim, Selam, 20; Tirmizî, Rada’ 16; Darimî, İsti’zan, 14) Çünkü bir cinsel macera meydana geldiği takdirde, bu tarafları ölüme kadar götürür ve hısımlık yerine düşmanlıklar geçer.
6) Zorunlu İhtilafın Zaruret ve İhtiyaçla Sınırlı Tutulması:
Yabancı erkeklerle bir arada bulunma zaruret ve ihtiyaçla sınırlı tutulmalıdır. Çünkü gereksiz, ihtiyaç dışı ve uzun görüşmeler fitneye yol açabilir. Ayrıca kadını kutsal görevlerini yapmaktan, evinin hakkını gözetip, çocuklarını eğitmekten alıkoyar.
Sonuç olarak mü’min kadınlar nişan, düğün, bayram ve benzeri kutlamaları veya ev ziyaretlerini yahut diğer sosyal faaliyetleri kendi hem cinsleriyle oluşturacakları topluluklar içinde yapmayı şiar edinmelidir. Kadın evinin dışındaki eğitim, iş, meslek, ibadet vb. faaliyetlerde ya bir mahremi ile birlikte bulunur ya da güvenilir kadın toplulukları içinde yerini alır.
Kaynak: Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, s.78-80.