Aslında kadın ve erkeği, fıtri ve tabii özellikleri içinde ele alıp düşündüğümüzde bu sorunun cevabı kendiliğinden anlaşılacaktır. Ve bu meselenin kadın erkek eşitliğiyle de uzaktan yakından bir alakası yoktur. Bayanlar safının arkasında namaz kılan bir erkeğin duygu ve düşüncelerini koruyabilmesi ve Allah’ın huzurundayken Allah muhafaza şeytani düşüncelerle meşgul olması katî gibidir. Belki bazıları çıkıp böyle bir tehlikeden uzak olduğunu iddia edebilir. Ancak din bütün insanlığa gelmiştir ve hükümler genele göredir.
Evet, kadınların erkeklerin arkasında saf bağlaması onların erkeklerden daha alt seviyede olduğundan değil, bu konuda erkeklerin bazı fıtrî zaaflarından kaynaklanmaktadır. Öyleyse dinimizdeki sedd-i zerâi (günahın yol ve sebeplerini önceden bertaraf ederek tedbir alma) prensibi gereğince bu uygulama gayet yerindedir ve hikmetlidir.