Memur maaşları işçi ücretleri doktor, mühendis, avukat, terzi ve berber gibi serbest meslek sahiplerinin kazançlarından temel ihtiyaçlar ve borçlar düşüldükten sonra, elde kalan nisap miktarını aşar ve üzerinden de bir yıl geçmiş bulunursa, yüzde iki buçuk zekâta tabi olur. Ancak bu yükümlünün onu zengin kılan zekâta tabi para altın, gümüş, ticaret malı gibi başka ekonomik değerleri varsa dönem sonunda maaş, ücret veya serbest meslek gelirlerinden elde bulunan miktar da bunlara eklenerek tek zekât matrahı üzerinden hesaplama yapılır. (Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, s. 609.)
Bazı alimler ise, bu tür gelirlerin zekata tabi tutulması için bir senelik sürenin geçmesini gereksiz görürler. Onlara göre alınan maaşlar ve serbest meslek sahiplerinin elde ettiği gelirler, kaynaklarda zikri geçen mali müstefad yani miras, bağış, mükâfat gibi yollardan elde edilen gelirlere benzerler.
Bunlardan her iki gurup da sahabe ve sonraki devirlerdeki bazı uygulamaları göstererek görüşlerini delillendirmeye çalışırlar.
Eski dönemlere oranla ekonomik şartların bir hayli değiştiği, enflasyonun adeta kaçınılmaz olduğu ve tüketimin giderek arttığı günümüz toplumlarında memur ve serbest meslek sahiplerinin zekât vermesi için ihtiyaç fazlası gelirlerinin üzerinden bir yılın geçmesi gerektiğini söylemek fazla gerçekçi değildir. Belki daha uygun olan, bu tür düzenli geliri olan kimselerin asli ve temel giderlerini, bu amaçlı tasarruf ve borçlarını düştükten sonra, arta kalan gelir yıl sonu itibariyle toplandığında nisap miktarına ulaşıyorsa, yılın tamamlanmasını beklemeden aylık gelirinden düzenli olarak % 2.5 oranında zekat vermesidir.