Akşam vakti girdiği zaman oruçlunun hemen iftar etmesi sünnettir. Resul-i Ekrem (Aleyhissalatü vesselam), namazdan önce oruçlarını birkaç hurma ile, onu bulamazlarsa birkaç yudum su ile açarlardı. (Ebu Davud, savm 21; Tirmizî, savm 10)
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadislerinde:
“İnsanlar iftarı erken yaptıkları sürece hayır üzerindedirler.” (Buharî, savm, 45; Müslim, sıyam 48)
buyurmuşlardır. İftarı vakti girince hemen yapmada, insanlara gösterilen şefkat ve merhamet vardır. Ayrıca bunda, Cenab-ı Allah’ın davetine icabette acele etme, müstağni davranmama manası da vardır. Bunun için Peygamber Efendimiz, ümmetini iftarda acele etmeye teşvik etmiş, onu gözünün nuru olan namazın dahi önüne almıştır.
Namaz vakti girmiş, yemek de ortaya konmuşsa, -akıl yemekte kalıp namazdaki huşuun kaybolmaması için- önce yemeğin yenmesini tavsiye eden hadisler de (Buhari, ezan 42; Müslim, mesacid 64-67) aynı noktaya parmak basar.
Bütün bunlardan hareketle şu söylenebilir: Eğer yemek ortaya konmuşsa, -yemek soğuyacak endişesiyle namazın gereği gibi kılınmaması durumunu engellemek için- önce yemeğin yenmesi daha uygundur. Eğer yemek henüz ortaya konmamışsa ve yemek uzun sürecek, böylece namaz da çok gecikecek görünüyorsa, önce hurma gibi hafif bir şeylerle orucu açıp, ardından namazı kılmak, iftar yemeğini ise namazdan sonra yemek güzel olur. Yemeği hazırlama durumunda olanlar da buna göre hareket ederler.
