İslâm’da, alkollü içeceklerin hükmünün haram olduğunu biliyoruz. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlar ve fal okları, şeytan işi iğrenç şeylerdir. Uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide sûresi, 5/90)
Burada haramlık hükmünün üzerine kurulu olduğu “illet” yani bir hükmün oluşmasını sağlayan temel sebep, bu içeceklerin sarhoş edici, bilinci bozucu özellikleridir. Bu da, İslamî hükümlerin sağlamaya çalıştığı temel gayelerden “aklın korunması” ilkesine dayanır.
Hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Sarhoşluk veren her şey haramdır.” (Buhârî, vudû 73; meğâzî 62; Müslim, eşribe 64)
Bir başka hadiste, “Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır.” (Ebu Davud, eşribe 5; Tirmizî, eşribe 3) hükmü yer alır.
Buradan hareketle, “alkollü içecek” diye isimlendirdiğimiz tüm içeceklerin azı da çoğu da haramdır. Çünkü bunlar, sarhoş edici özellik taşımaktadır. Ama bir içecek bu özelliği taşımıyorsa (ve onu haram kılacak başka bir durum da yoksa) içilmesi helaldir. Bu, bir içecekle ilgili söyleyebileceğimiz genel hükümdür.
Alkolsüz bira olarak adlandırılan içecek türüne gelince bu, belli dönemlerde Avrupa ve Amerika’da, normal biraya göre daha ucuz olması ve alkol yasakları gibi sebeplerle ortaya çıkıp yaygınlaşmış bir içecektir.[1]Detaylı bilgi için bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Düşük_alkollü_bira
Sanıldığının aksine alkolsüz birada hiç alkol yok değildir. Alkol vardır ama normal biraya göre daha aza indirgenmiştir. Ülkelerin koyduğu kanun ve standartlara göre belli bir oranın altında alkol içeren ürünler, “alkolsüz” olarak etiketlenebilmektedir. Buna göre, alkolsüz biralardaki alkol oranları da, ülkelerin koyduğu standartlara ve üreticilerin tercihlerine göre değişkenlik arz etmektedir. Bu içecek belki çok da içilse sarhoş etmeyebilir ama en azından belli oranda bir gevşeme hissi verdiği üzerinde durulmaktadır.
Çok miktarda içildiğinde de sarhoş etmeyen bir içeceğe haram hükmü verilemese de bu ürünle ilgili şu hususları gözden uzak tutmamak gerekir:
Genel itibarıyla bu içeceğin pazarı, alkollü içeceklerin pazarıdır. Çoğunlukla üreticileri, alkollü içecek üreticileridir ve pazarlama şekli yani içine konduğu şişeler, etiketleri vs. ile de normal birayı andırmaktadır. Rengi ve tadı da birayla aynıdır. Zaten normal birayla aynı işlemlerden geçtikten sonra son aşamalarda içindeki alkol miktarı az olacak şekilde ayarlanmakta ya da sonradan azaltılmaktadır. Bunun tadına alışan bir kimsenin normal birayla arasında çok bir engel kalmaz, o tarafa geçmesi çok kolaylaşır. Üstüne üstlük adı da biradır. Gerçi bazı üreticiler malt içeceği olarak da üretmektedirler.
Bütün bunlara baktığımızda, bu tür içeceklerin tüketilmesinin hiçbir mahzuru olmadığını söyleyemeyiz. Üreticilerinin, alkollü içeceklerden uzak duran kesimi adım adım yaklaştırarak alkole alıştırma gibi bir niyetlerinin olmadığını varsaysak bile neticenin aynı olması kuvvetle muhtemeldir. İslam hukukunda bazı ulemanın önemle üzerinde durduğu “sedd-i zerâyi” denen bir prensip vardır. Bu, harama giden yolları kapatma, harama götüren vesilelere karşı tavır alma anlamına gelir. Yani bir şey haddizatında helal olabilir, ancak netice itibariyle harama götürme durumu varsa, insanları harama alıştırıyorsa, haramla aralarındaki engelleri şöyle veya böyle aşındırıyorsa, bunu tamamen mahzursuz göremeyiz, ona karşı tedbir almak gerekir. Müslüman fert ve toplum, haramla arasına sağlam duvarlar örmeli; haram sınırlarda dolaşmamalı.
Burada, Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi vesellem) hadisini hatırlayalım:
“Helal bellidir, haram da bellidir. Bunların arasında ise, insanların pek çoğunun (mahiyetini ve hükmünü) bilemeyeceği şüpheli şeyler vardır. Bu şüpheli şeylerden uzak duran kimse, dinini ve haysiyetini koruma altına almış olur. Şüpheli şeylere giren kimsenin durumu, özel bir arazinin etrafında sürüsünü otlatan çobana benzer. Bu sürü her an sınırı ihlal etmekle karşı karşıyadır. Bilin ki her hükümdarın (girilmesine müsaade etmediği) özel bir arazisi vardır. Allah’ın özel arazisi ise haramlarıdır.” (Buhârî, iman 37; Müslim, müsâkat 107)
Üzerinde durduğumuz içecek, yukarıda değindiğimiz durumları itibariyle en azından şüpheli bir şeydir. Dolayısıyla, haram sınırda dolaşma veya harama yaklaşma manasına gelen bu şeyden uzak durmak en güzelidir. Allah’ın helalleri çoktur. Helal olduğunda hiç şüphemiz olmayan pek çok güzel içecek varken ve bunlar insanın keyfine kâfi iken böyle şeylere tevessül etmenin bir gereği de mantığı da yoktur.
Son olarak, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi vesellem) bir ikazıyla bitirelim:
“Gün gelecek, ümmetimden bir kısım kimseler içki içecekler ama bunu, ona başka isim koyarak yapacaklar.” (Ebu Davud, eşribe 6; Nesâî, eşribe 42)
Dipnotlar
⇡1 | Detaylı bilgi için bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Düşük_alkollü_bira |
---|