Önce genel manada renk meselesini ele alalım: Efendimiz’in özellikle üzerinde durduğu bir renk yoktur. Sade ve güzel giyinen Peygamberimiz, genellikle dikkat çekmeyen, kendini çok belli etmeyen ve göze batmayan renkleri seçmiş, onları giymiştir. Bir hadislerinde şöyle buyururlar:
“Kim dünyada, dikkatleri üzerine çeken bir şöhret elbisesi giyerse, Allah, alçaltacağı gün alçaltıncaya kadar o kimsenin yüzüne bakmaz.” (Ebu Davud, Libas 5)
Efendimiz, kırmızı ve sarıyı giymekten insanları sakındırmıştır. Ancak bu sakındırma, haram manasına gelmemektedir. Eğer haram olsaydı, kendilerine hediye edilen kırmızı bir elbiseyi hiç giymezdi, giydi ve daha sonra bir sahabiye hediye etti. Kendisi onu üzerinde tutmadı ama sahabinin giymesine de ses çıkarmadı. Dolayısıyla kırmızı ve sarı haram değildir, ancak sünnette de yeri yoktur.
Mezhep imamları da sarı ve kırmızı renk elbise giymekle ilgili gelen rivayetleri değerlendirdiğinde farklı hükümlere varmışlardır. Hanefiler karışık renkli olmayan saf kırmızı ve sarıdan imal edilmiş elbise giymeyi tenzihen mekruh kabul ederken, Şafi ve Malikiler buna mübah demişlerdir.