Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Hikmet.Net
Sorunuzu Sorun
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
Hikmet.Net
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır | hikmet.net
AHLAKSORU-CEVAPLAR

Sabır

Yazar: Hikmet.Net 10 Ocak 2023
Yazar Hikmet.Net Tarih: 10 Ocak 2023Güncelleme: 22 Eylül 2023
Paylaş: 0FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
806

Ağrı, acı, tahammülü güç ve katlanması zor hâdise ve vak’alar karşısında dişini sıkıp dayanma manalarına gelen sabır; açık-kapalı “Sabırla yardım isteyiniz.” (Bakara, 2/45) “Sabredin ve sabırda yarışın” (Âl-i İmrân, 3/200) âyetlerinde ifade edildiği gibi sabrın aynını emir.. yahut “Onlara karşı acelecilik etme” (Ahkaf, 46/35) “Onlara arkalarınızı dönüp kaçmayın.” (Enfâl, 8/15) beyanlarında olduğu gibi onun zıddını yasaklama “Sabredenler, hayatlarını sadakat çizgisinde sürdürenler” (Âl-i İmrân, 3/17) ifadelerinde geçtiği gibi bu vasıflarından dolayı senada bulunma

“Allah sabredenleri sever” (Âl-i İmrân, 3/146) fermanında görüldüğü gibi Allah sevgisine mazhariyetlerini anlatma “Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/153) iltifatında müşahede edildiği gibi sabrı yaşayanları maiyet-i İlâhiye ile payelendirme “Şayet sabredecek olursanız bu sabredenler için işin en hayırlısıdır” (Nahl, 16/12) irşadkâr beyanından anlaşıldığı gibi sabırla mahz-ı hayra erilmesini beyan “Elbette o sabredenlere mükâfatlarını, yaptıkları işlerin en güzeline göre vereceğiz” (Nahl, 16/96) uhrevî mücazatı nazara veren tesellibahş fermanıyla sabirîn olanları müjdeleme..

“Şayet sabr u sebat eder ve itaatsizlikten sakınırsanız, şunlar da şu dakikada üzerinize geliverirlerse…” (Âl-i İmrân, 3/125) yardım vadeden beyanlarıyla sabredenlere İlâhî imdadı hatırlatma gibi, Allah tarafından, değişik yönleriyle sürekli nazara verilen çok önemli bir kalbî ameldir.. ve bir zaviyeden de, diyanetin yarısını şükrün teşkil etmesine karşılık diğer yarısının unvanıdır. (Beyhakî, Şuabu’l-îman, 4/109)

Bu mülâhazayı pekiştiren Hz. Ruh-i Seyyidi’l-Enam’dan şerefsüdur olmuş: “Mü’minin durumu şayan-ı takdirdir; niye olmasın ki; onun her işi hayırdır ve bu da mü’minden başkası için müyesser değildir. O, neş’e ve sevinç ifade eden bir duruma mazhar olunca şükreder, bu onun için hayır olur; herhangi bir sıkıntıya maruz kaldığında da sabreder, bu da yine onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64.) sözü ne manidardır.

Sabır; sabredilen hususlar itibariyle aşağıdaki bölümlere ayrılır!

  1. Allah’a kulluğun zorluklarına katlanma manasına, ibadet u taate karşı sabır.
  2. Günah yolunun nefse hoş gelmesine mukabil masiyet duygusuna karşı sabır.
  3. Hakk’ın kaza ve kaderine rıza göstermeyi de ihtiva eden semavî ve arzî belalara karşı sabır.
  4. Dünyanın cazibedar güzellikleri karşısında yol-yön değiştirmeden çizgiyi korumada sabır.
  5. Zaman ve vakit isteyen işlerde, zamanın çıldırtıcılığına karşı sabır.

Bunlardan bazıları kulun iradesiyle alâkalı olsa da, bazılarında asla insanın dahli söz konusu değildir.

Bunlardan başka bazıları, sabrı, başa gelen şeyler karşısında edebini bozmamak; bazıları, iyi-kötü hâdiseleri tefrik etmemek; bazıları, kendine rağmen yaşamak; bazıları, kahr u lütfu aynı ruh haletiyle karşılamak; bazıları, Kitap ve sünnetle gelen mesajları cennet davetiyesi gibi kabul etmek; bazıları, Sevgili uğrunda can-canan her şeyi feda edebilmek şeklinde ifade etmişlerdir ki; hepsinin kendine göre bir mahmilinin bulunduğu söylenebilir.

Bu arada işarî tefsirciler de, sabrı, Kur’ân-ı Kerim’in bazı âyetleriyle irtibatlandırarak şu kabil yorumlarda bulunmuşlardır: “يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ” (Âl-i İmran, 3/200) âyetinde “اِصْبِرُوا” ile insan nefsinin taate karşı sabrı, “وَصَابِرُوا” kelimesiyle maruz kalınan şeyler karşısında dayanılması, “وَرَابِطُوا”  sözüyle de Allah’a karşı aşk u iştiyakın devam ettirilmesi kastedilmiştir.

Erbab-ı Hakikatçe sabra bir diğer yaklaşım ise; iyi-kötü her şeyin Cenab-ı Hakk’tan bilinip, aklın zahirî nazarında iyi olanlara şükürle, nahoş görünen şeylere karşı da rıza ile mukabelede bulunma şeklindedir. Ancak insanın, altından kalkamayacağı musibetler, zor eda edeceği mükellefiyetler ve çoklarının yuvarlanıp içine düştüğü günahlara girme endişesiyle halini Allah’a arz etmesi, o çok ağır sorumlulukları için O’ndan yardım istemesi ve günahlardan korkup O’nun sıyanetine sığınması da kat’iyen şikâyet değildir. Şikâyet olması şöyle dursun, böyle bir tavır çok defa şahsın niyet ve düşüncesine göre tazarru, niyaz, tevekkül ve teslimiyet bile sayılabilir.

Hz. Eyyub’un: “Rabbim gerçekten bana zarar dokundu; Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.” (Enbiyâ, 21/83) şeklindeki sızlanışı.. ve Hz. Yakub’un: “Ben bu dağınıklık ve tasamı sadece Allah’a açıyorum.” (Yusuf, 12/86) mahiyetindeki iniltisi şefkat talebi buudlu böyle bir tazarru ve niyazdır. Zaten Cenâb-ı Hakk da Hz. Eyyub için: “Doğrusu biz onu sabırlı bulduk, O ne güzel kuldur! Zira O hep evvab ve yüzü Allah kapısındadır.” (Sâd, 38/44) diyerek onun tevekkül ve teslimiyet derinlikli sözlerini sabır içinde aynı şükür kabul etmiyor mu?

Sabır; hem zirve insanların hali hem de zirveleşme yolunda olanların güç kaynağıdır. Zirvelere ulaşmış kimseler, o makamın gereği olarak, sabrın her çeşidini hem de en iyi şekilde temsil ederek mazhariyetlerinin bedelini ödemeye çalışırlar; haklarında zirvelere ulaşma takdiri yapılmış kimseler de çeke çeke, katlana katlana, başkalarının bin türlü ibadetle ulaştıkları şahikalara sabır dinamizmiyle ulaşırlar. Bir hadîste: “Cenab-ı Hakk, kuluna, ameliyle ulaşması zor bir makam takdir buyurmuşsa ibadet u taatıyla o zirveye ulaşması imkânsız görünen o kimseyi nefsi ve ailesi itibariyle müptela kılar.. sonra da o iptilaya karşılık ona sabır verir; derken, kulunu yükseltip o menzile erdirir.”[1]İbn Hibban, 4/248; Kenzü’l-Ümmâl, c.3, Hadis nu: 822. buyrulur.

Bu açıdan denebilir ki; bela, mükellefiyetin ağırlığı ve masiyetin baskısı, potansiyel birer rahmet olduğu gibi, bunlar karşısında gerekli tavrı almak da bu rahmetin özü sayılabilir. Bu özün özü ve esası da, ne bu ağır yükten ne de ona katlanma keyfiyetinden kimsenin haberdar olmamasıdır.

Evet, insan yerinde ocaklar gibi yanmalı ama, gam izhar etmemelidir. Yerinde dağların altında kalıp ezilmeli ama, kimseye dert dökmemelidir. Bu ölçüler içindeki bir sabır mülâhazasını Hz. Mevlâna, Mesnevi’sinde şöyle özetler:

Bir buğdayın, insana gıda ve kuvvet, onun dizlerine derman, gözlerine nur ve yaşamasına esas olabilmesi için, onun toprağın bağrına gömülmesi, toprakla mücadele ede ede filizlenip gelişmesi, sonra biçilip harmanda dövülmesi, samandan ayrılıp değirmende öğütülmesi, teknelerde yoğrulup hamur haline getirilmesi, fırınlara atılıp ateşte pişirilmesi, sonra dişlerle bir kere daha parçalanıp mideye gönderilmesi şart ve zarurîdir.

Bunun gibi, insanın insanlığa yükselip bir işe yarar hale gelmesi için de, onun çeşitli imbiklerden geçirilerek defaatle elenmesi, elenip özünü bulması elzemdir. Yoksa, insânî kabiliyetlerle mücehhez olduğu halde hedefe ulaşamayıp yollarda kalabilir.[2]Kuşeyri, Risale, 323; M. F. Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri I, 141.

Kabir Ziyareti

Efendimiz, kabristanlarda cahiliyeye ait bazı âdetlerin devam ettirildiğini görünce, müminleri kabristanlara gitmekten men etti. Fakat daha sonra bu yasağı kaldırdı ve “Ben, sizi kabir ziyaretlerinden men etmiştim. Bundan böyle kabirleri ziyaret edin!” (Müslim, Cenaiz, 105; Ebu Davud, Cenaiz, 77; Nesei, Cenaiz, 101; Müslim, Cenaiz, 47.) buyurarak, kabir ziyaretini teşvik etmişlerdi. Çünkü insanları tûl-i emelden kurtaracak en müessir nasihat, kabirlerde saklıdır. Zaten o mürüvvet abidesi (sallallahu aleyhi ve sellem) de, sık sık kabir ziyaretinde bulunur ve her hafta hiç olmazsa bir kere Uhud şehitlerini ziyaret ederdi.

Kabir ziyaretlerinden birinde, bir kadının evladının kabri başında, feryad u figan edip ağladığını, üstünü başını yırtıp, uygunsuz sözler sarf etmekte olduğunu gördü.. gördü ve kadına yaklaşarak nasihat etmek istedi. Kadın Efendimiz’i tanımıyordu. “Git başımdan!” dedi, “Sen benim başıma gelenleri bilmiyorsun!” Efendimiz de hiçbir şey söylemeden kadının yanından ayrıldı. Orada bulunanlar, kadına O’nun Allah Resûlü olduğunu söyleyince, kadın daha müthiş bir sarsıntı ile sarsıldı. Çünkü bilmeden Allah Resûlü’ne karşı saygısızlık etmişti. Koşarak Efendimizin hanesine geldi. Kapıyı vurmadan içeriye girdi, Efendimizden özür diledi. Allah Resûlü de ona, cevabı hakîm olarak şunu söyledi: “Sabır, musibetin ilk şokunu yediğin zamandadır.” (Buharî, Cenaiz, 32, Ahkam, 11, Müslim, Cenazi, 15.) Allah Resûlü, şu dört kelimelik ifadesiyle, ciltlerle ancak anlatılabilecek bir meseleyi, mucizevî bir belagatle anlatmış oluyordu.

Durum Değiştirmek

Sabretme, dişini sıkma, dayanma, metanet gösterme, sarsılmama, irkilmeme, irade felcine uğramama, her gün zehir-zemberek hâdiseleri sineye çekme ve dayanma elbette kolay bir iş değildir. Ancak, bütün bunlar ilk musibet şoku anında yapılmalıdır. Çünkü, yer değiştirme, başka bir vaziyete intikal etme, psikolojik olarak her zaman insanın ruh haletinde değişiklik hasıl eder ve onu sarsan hâdiseleri unutturur.

Diyelim ki, başımıza bir musibet geldi. İlk bakışta, bu musibete dayanabilmemiz mümkün değil gibi… Hemen bu şoku atlatmanın çaresine bakmalıyız. Bu da ya bulunduğumuz durumu değiştirerek ki, ayakta isek oturarak, oturuyorsak yatarak veya yapmakta olduğumuz işin keyfiyetini değiştirerek; meselâ, abdest alarak, namaz kılarak veya en azından konuştuğumuz mevzudan uzaklaşarak.. veyahut da bulunduğumuz mekandan ayrılarak, başka bir atmosfere sığınmakla olur. Bazen da bir nebze uyumak, şoku atlatmamıza yetebilir. Hangi şekilde olursa olsun, hâl, durum veya mekânda yapılan bu değişiklikler, şokun tesirini kırar ve tahammül edilemez gibi görünen musibeti az dahi olsa hafifletir.

Sabır, ibadetlere devam etme hususunda da çok lüzumludur. İlk anda, yeni namaza başlayan bir insan için, bu ibadet çok ağır gelebilir; fakat biraz sabreder de ruhu namazla bütünleşirse, artık bir vakit namazı kılamama, o insan için dünyanın en büyük ızdırabı haline gelir. Oruç, zekât, hac gibi ibadetler için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.

İnsan, harama karşı da aynı sabırla mukabele etmelidir. Günah ilk tosladığında gösterilecek mukavemet, ondan gelecek kötü şerareleri kırar, insan da o şoku böylece atlatmış olur. Onun içindir ki Efendimiz, Hz. Ali’ye “İlk bakış lehine gerisi aleyhine.” buyurmaktadır. Yani, insanın gözü günaha kayabilir. Ama o, hemen gözünü kapar, yüzünü çevirirse, bu onun için günah olarak yazılmaz. Hatta harama bakmadığı için kendisine sevap bile yazılabilir. Fakat ikinci ve daha sonraki bakışlar, zehirli birer ok gibi insanın kalbine ve ruhuna saplanır, insanın hayalinde bulantılar meydana getirir. iradesi manevî gerilimini kaybeder.

Zira her harama bakış, bir yönüyle harama girme yollarını kolaylaştıran birer davetiye hükmündedir. Dolayısıyla da her bakış, bir başka bakışı davet eder; artık o insan, harama yelken açar ve dönüşü çok zor bir yolculuğa açılır. İşte bu duruma gelmeden, haramın ilk tosladığı anda, sabredip haramdan yüz çevirme, harama karşı gözlerini yumma, Allah Resûlü’nün bize tavsiye ettiği altın öğütlerdendir.

İnsan, harama karşı böyle davrana davrana, bu onda bir huy, bir karakter haline gelir. Zira, yaptığı egzersizlerle kalbinde hasıl olan imanın nuru, cehennemden bir kıvılcım durumunda olan günahlara karşı âdeta bir sütre olur. Öyle ki, artık harama bakmama, onun asıl ve fıtrî davranışları arasına girer. Aksi bir durum aklına gelse, hemen parmağını, gönül peteğindeki iman balına batırır ve bu sağlam mülâhaza sayesinde tattığı aşkın tadıyla kendini bu manevî atmosferden uzaklaştıran her şeyden kaçar. Bu durumda olan bir insanın, iradî olarak günaha girmesi pek düşünülemez.


Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası

Dipnotlar[+]

Dipnotlar
⇡1 İbn Hibban, 4/248; Kenzü’l-Ümmâl, c.3, Hadis nu: 822.
⇡2 Kuşeyri, Risale, 323; M. F. Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri I, 141.
islamda sabırmetanetSabırsabretmesarsılmama
Paylaş: 0 FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
Hikmet.Net

Her Soru Cevaba Layıktır!

Önceki Yazı
Adalet
Sonraki Yazı
Mâlâyani Şeyleri Terk

Benzer Yazılar

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu...

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi...

Saf balmumu yemek haram mıdır?

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur...

Hilye-i Şerif nedir? Sünnet kaynaklı mıdır? Tarihimizde önemi nedir?

Bu Hafta En Çok Okunanlar

  • Müzik ve Çalgı Aletleri Üzerine

  • Anne-babası razı olmayan kişinin haccı geçerli midir?

  • Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında bilgi verir misiniz?

  • Mest üzerine mesh nasıl yapılır?

  • Üç Ayları Değerlendirme

En Son Eklenenler

  • Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu durumda “salih bir müslüman olmak” korkutucu olmaz mı?

  • Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

  • Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi durumu değiştirir mi?

  • Saf balmumu yemek haram mıdır?

  • Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur Var Mıdır?

E-Bülten

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

Editörün Seçimi

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere...

15 Ekim 2025

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

14 Ekim 2025

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir?...

13 Ekim 2025

Saf balmumu yemek haram mıdır?

12 Ekim 2025

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç...

3 Ekim 2025

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

hikmet_beyaz_logo
Soru Sor
Facebook Twitter Instagram Youtube Telegram

Linkler

    • Bizimle Çalışın
    • Bize Ulaşın
    • Amacımız
    • Yayın Politikası
    • Telif Hakları
    • Gizlilik Politikası

İşbirliğiyle...

Kategoriler

SORU-CEVAPLAR İBADET AKİDE VE İNANÇ KADIN VE AİLE NAMAZ HELAL-HARAMLAR ORUÇ AHLAK ZEKAT- FİTRE- SADAKA TİCARET VE FİNANS DUA UFKU TEMİZLİK HAC- UMRE KURBAN Gündem Yazıları ÇOCUK MUHTELİF AHİRET YİYECEK İÇECEKLER SİYER METAFİZİK KURAN-I KERİM

© Telif Hakkı 2024, Tüm Hakları Saklıdır  | hikmet.net

  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz.
Gizlilik PolitikasıTamam
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
ÇerezSüreAçıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional11 monthsThe cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy11 monthsThe cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytics
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.
Others
Other uncategorized cookies are those that are being analyzed and have not been classified into a category as yet.
KAYDET & ONAYLA
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz’in Ahlakı
        • Efendimiz’in Ailesi
        • Efendimiz’in Mucizileri
        • Efendimiz’in Savaşları
        • Efendimiz’in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur’an-ı Kerim
        • Kur’an Okuma ve Meal
        • Kur’an’ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog