Değerli kardeşimiz,
Asr-ı saadette bazı kimseler Peygamber Efendimiz’e gelerek içkiyi tedavi maksadıyla kullanıp kullanamayacaklarını sorduklarında, Efendimiz bunu reddetmiş ve içkinin bir şifa olmadığını onda şifa aranmaması gerektiğini ifade buyurmuştur.
Mesela Süveyd b. Târık isimli sahabi, Allah Resûlü’ne gelerek içkinin hükmünü sorduğunda, Allah Resûlü onu içki içmekten nehyetmiştir. Sahabi sorusunu tekrarlamış ancak yine aynı cevabı almıştır. Sahabinin, içkinin bir tedavi çeşiti olduğunu söylemesi üzerine ise Allah Resûlü’nün cevabı şu şekilde olmuştur:
“Hayır o bir tedavi değil, bilakis derdin ta kendisidir.” (Ebû Dâvud, “Tıbb”, 11).
Öte yandan Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), şu hadis-i şeriflerinde de kesin olarak haramla tedavi olmayı yasaklamıştır:
“Şüphesiz ki Allah, her dert için bir deva yaratmıştır. O halde tedavi olunuz. Fakat haram şeylerle tedavi olmayınız.” (Ebû Dâvud, “Tıbb”, 11.)
Hadislerde haram yolla tedavinin yasaklandığını görüyoruz. Fakat fıkıh âlimlerimizden bazılarıbu yasaklamanın normal şartlar içinde geçerli olacağını belirterek, zaruret durumlarında haramla tedavi yapılabileceğini söylemişlerdir. Fakat bunun için şu şartların bulunması gerekmektedir (Bir Müslümanın Yol Haritası, s. 618.);
- 1. Bu ilaç kullanılmadığı takdirde insan hayatının ve sağlığının gerçek bir tehlikede bulunması,
- 2. Onun yerini tutacak helal bir ilacın bulunmaması ve helal yolların araştırılması,
- 3. Bu ilacı, mesleğinde hazık, güvenilir Müslüman bir doktorun tavsiye etmesi gerekir. (Müslüman hekim olmasa da, mesleğinde iyi ve güvenilir bir hekim de olabilir)
Selametle kalınız.
İlave bilgi için bkz.