Alkolün nefse, mala, akla, dine, aileye ve topluma verdiği zararlarla ilgili bu güne kadar birçok makale ve kitap çalışması yapılmıştır. Biz alkolün akla, vücuda, insan psikolojisine, ahlâka, aileye ve topluma verdiği zararlar hakkında tafslilatlı açıklamayı ilgili çalışmalara havale ederek, burada konunun kısa bir özetini vermekle iktifa edeceğiz.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, Nebiyy-i Ekrem Efendimiz asırlar önce cevâmiu’l-kelim beyanlarıyla içkinin insanlık için nasıl korkunç bir tehlike olduğunu ortaya koymuştur. Onun, Ebu’d-Derda’ya şu tavsiyede bulunduğunu görüyoruz: “Sakın içki içme! Çünkü o bütün şerlerin anahtarıdır.” (İbn Mâce, “Eşribe”, 1). Keza Hz. Peygamber içkiyle ilgili “İçki kötülüklerin anasıdır.” (İbn Ebi Şeybe, Musannef, 5/97; Dârekutnî, Sünen, 4/247; Nesâî, “Eşribe”, 44.) buyurmak suretiyle, birçok problem ve kötülüğün temelinde içkinin yer aldığına işaret etmiştir. Çünkü kendisi büyük bir günah olan içki, aynı zamanda birçok günahın da işlenmesine öncülük yapmaktadır. Aynı şekilde içkinin hükmünü soran ve onun bir tedavi şekli olduğunu ifade eden sahabiye Hz. Peygamber’in cevabı şu olmuştur: “Hayır o bir tedavi değil, bilakis derdin ta kendisidir.” (Ebû Dâvud, “Tıbb”, 11).
Aslında Kur’ân-ı Kerim, ifadeleriyle, içkinin günah ve zararlarının faydasından çok daha fazla olduğunu bildirerek, akıl sahiplerini onu terk etmeye davet etmiştir. Yine içkinin kesin olarak haram kılındığı âyet-i kerimede o, “rics” olarak vasıflanarak, maddî ve manevî açıdan nasıl pis ve zararlı bir madde olduğuna dikkat çekilmiştir. Bir sonraki âyet-i kerimede ise, “Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (el-Mâide 5/90-91) ifadeleriyle, içki yoluyla Şeytan’ın insanları nasıl tuzağa düşürdüğü anlatılmıştır. Demek ki içki, hem insanlar arasındaki kardeşlik ve dayanışma duygusunu yok ederek onlar arasında düşmanlık ve kine sebep olmakta hem de insanları Allah’a ibadet etmekten alıkoymaktadır.
Buna göre Kur’ân ve Sünnet mutlak olarak içkiyi haram kılmakla kalmamış, aynı zamanda onun insanlık için ne kadar zararlı bir madde olduğunu da ortaya koymuştur. Görüldüğü gibi, günümüzde yürütülen ilmî çalışmalar içkinin zararlarıyla ilgili bize hiçbir şey söylemese bile, âyet ve hadislerin konuyla ilgili ifadeleri onun insanlık için nasıl zararlı bir madde olduğunu anlamaya kâfidir.
Günümüzde içki ve uyuşturucuların verdiği zararların nasıl ciddî boyutlara ulaştığını, yapılan istatistikler de açıkça göstermektedir. Yeşilay raporuna göre, ülkemizde işlenen genel suçların % 66’sı, trafik kazalarının % 61’i [1]Kanının bir litresinde bir gram alkol olan bir şoförün, alkolsüz bir şoföre göre 6 misli, bir buçuk gram alkol bulunanın 24 ve 2 gram alkol bulunanın da alkol bulunmayan bir şöfore … Okumaya devam et, cinayetlerin % 85’i, boşanmaların % 80’i, akıl hastalıklarının % 50’si alkol ve uyuşturucu kullanmaktan kaynaklanmaktadır. Ayrıca alkol kullanmaktan kaynaklanan intihar vakaları, alkol almayanlara nisbeten % 58 daha fazladır.[2]Şuayip Özdemir, “Alkol ve Uyuşturucunun Zararları…”, Diyanet İlmi Dergisi, 2004, sayı: 4, s. 104.
Toplumda birçok suçun işlenmesinin temelinde de alkol ve uyuşturucunun yer aldığı görülmektedir. Dünya Sağlık Teşkilâtı’nın Türkiye’nin de dâhil olduğu otuz ülkeyi kapsayan son araştırma raporlarına göre cinayetlerin % 85’i (bu cinayetlerin % 60-70’i aile içinde işlenmektedir), tecavüzlerin % 50’si, şiddet olaylarının % 50’si, eşlerini dövenlerin % 70’i, işe gitmeyenlerin % 60’ı ve akıl hastalıklarının da % 40-50’si alkolden kaynaklanmaktadır. Yine Dünya Sağlık Örgütü, her yıl 2.5 milyon insanın alkol ve alkolün neden olduğu sebeplerden dolayı hayatını kaybettiğini ve dünyada yaşanan ölümlerin % 4’ünün sebebinin alkol olduğunu açıklamıştır.[3]Musa Tosun, “İçki”, DİA, 21/463; Harun Şimşek, Alkollü Yiyecek ve İçecekler, s. 20; Adem Elgün, “Alkollü İçkiler ve Gıdalarda Alkol”, 1. Ulusal Helâl ve Sağlıklı Gıda … Okumaya devam et
Hiç şüphesiz içki ilk ve en büyük tahribatı akılda yapmaktadır.[4]Prof. Dr. Gustav Schimert, yetişkin bir insanın her sarhoş oluşunda, beynindeki 7 milyon hücrenin tamamen zarar gördüğünü ifade etmiştir. (Harun Şimşek, Alkollü Yiyecek ve İçecekler, … Okumaya devam et) Zira içki, aklın fonksiyonunu yerine getirmesini engellemekte, düşünme kabiliyetini zayıflatmakta, zihin faaliyetini ve dikkati yavaşlatmakta, isabetli karar vermeyi engellemekte, edep hissini azaltmakta, insanın şuurlu davranışlar sergilemesinin önüne geçmekte ve adeta onu ne yaptığını bilmez bir varlık hâline getirmektedir. Allah’ın ihsan ettiği aklı gereği gibi kullanamayan bir kimse ise kendisine düşen sorumlulukları yerine getiremeyecek ve hatta istemeden başkalarına zarar verebilecektir. Yukarıda verilen istatistikler de bunu göstermektedir.
Diğer taraftan içkinin pek çok hastalığa sebep olduğu da günümüz tıbbı tarafından açıkça ortaya konulmuştur. İçki, öncelikli olarak karaciğeri tahrip ederek, onun yağlanmasına ve büyümesine sebep olmakta ve neticede siroz hastalığı baş göstermektedir. Aynı şekilde aşırı içki tüketimi mide, sinir sistemi, akciğer, pankreas, bağırsak ve böbrek gibi organlarda hasarlar oluşmasına, kalb atışlarının ritminin bozulmasına, kısırlığa, tansiyon yükselmesine ve uyku bozukluklarına sebep olmakta ve kanser riskini de arttırmaktadır. Sadece Almanya’da her yıl yaklaşık 50.000 insanın bir şekilde alkolün neden olduğu problemlerden dolayı hayatını kaybettiği ifade edilmektedir.[5]Almanya’da kişi başına yıllık tüketilen alkol miktarı yaklaşık 150 litredir. Rusya, Ukrayna, Macaristan, Romanya, Portekiz, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde ise bu oran daha da … Okumaya devam et) Diğer yandan alkolik bir kadının özürlü bir çocuğa sahip olma riski % 35 daha fazladır. Ayrıca ana rahmindeyken alkole maruz kalan bir çocuğun zihnî ve bedenî gelişmesi daha yavaş olmakta ve onda ilerleyen yaşlarda davranış bozuklukları baş göstermektedir. Hamilelikte alkol kullanımı erken doğum ve ölü doğum ihtimallerini de arttırmaktadır. Görünen o ki, alkolün zararı sadece kişiye münhasır kalmamakta o, gelecek nesilleri de tehdit etmektedir.[6]Ömer Kılıç, İslâmî ve Tıbbî Açıdan Alkol, s. 110-111; Musa Tosun, “İçki (Tıp Açısından İçki)”, DİA, 21/463; Harun Şimşek, Alkol İçeren Yiyecek ve İçecekler, s. 18.
İçki tüketimi, aile ve toplum yapısında da onulmaz yaraların açılmasına sebep olmaktadır. Açıkçası alkolik anne veya babanın bulunduğu bir ailede, huzur ve mutluluğun bulunması çok zor bir ihtimaldir. Çünkü genel itibarıyla alkolik bir insan kendisini tembellik ve miskinliğe alıştıracak, iş hayatında başarısız olacak ve parasını, enerjisini, vaktini ve sıhhatini alkole sarfedeceğinden ailesine karşı sorumluluklarını da yerine getiremeyecektir. Sarhoş olduğu durumlarda ne yaptığını bilmeyeceğinden onun aile fertlerine karşı acımasız ve zalimce davranması ise kaçınılmaz olacaktır.[7]Bkz. Ömer Kılıç, İslâmî ve Tıbbî Açıdan Alkol, s. 160.
Ayet-i kerimenin ifadesiyle içki, insanlar arasında kin ve düşmanlıkların ortaya çıkmasına sebep olacağından, toplum hayatı için de o, tam anlamıyla bir düşmandır. İktisadî açıdan da içki tüketiminin zararları ortadadır. Çünkü o, millî servetin önemli bir kısmının heder olmasına sebep olmaktadır. Alkolün sebep olduğu hastalıklardan kurtulma adına ciddî paraların harcandığı da unutulmamalıdır.
İçki ve uyuşturucunun en büyük zararlarından biri de bunların kısa zamanda bağımlılığa dönüşmeleri ve sonrasında bunlardan kurtulmanın çok zor olmasıdır. Diğer yandan bunları kullanan insanlar zamanla aldıkları alkol miktarını arttırmakta ve bu da insanın helaka doğru gidişini hızlandırmaktadır.
Kaynak: Yüksel Çayıroğlu, İslam Hukukuna Göre Helal Gıda
Dipnotlar
⇡1 | Kanının bir litresinde bir gram alkol olan bir şoförün, alkolsüz bir şoföre göre 6 misli, bir buçuk gram alkol bulunanın 24 ve 2 gram alkol bulunanın da alkol bulunmayan bir şöfore göre 60 misli daha çok kaza yapma ihtimali olduğu ifade edilmiştir. (Ömer Kılıç, İslâmî ve Tıbbî Açıdan Alkol, s. 195). |
---|---|
⇡2 | Şuayip Özdemir, “Alkol ve Uyuşturucunun Zararları…”, Diyanet İlmi Dergisi, 2004, sayı: 4, s. 104. |
⇡3 | Musa Tosun, “İçki”, DİA, 21/463; Harun Şimşek, Alkollü Yiyecek ve İçecekler, s. 20; Adem Elgün, “Alkollü İçkiler ve Gıdalarda Alkol”, 1. Ulusal Helâl ve Sağlıklı Gıda Kongresi, s. 133. |
⇡4 | Prof. Dr. Gustav Schimert, yetişkin bir insanın her sarhoş oluşunda, beynindeki 7 milyon hücrenin tamamen zarar gördüğünü ifade etmiştir. (Harun Şimşek, Alkollü Yiyecek ve İçecekler, s. 11. |
⇡5 | Almanya’da kişi başına yıllık tüketilen alkol miktarı yaklaşık 150 litredir. Rusya, Ukrayna, Macaristan, Romanya, Portekiz, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde ise bu oran daha da artmaktadır. Ülkemizde ise bu oran 20 litre civarındadır. (Harun Şimşek, Alkollü Yiyecek ve İçecekler, s. 22. |
⇡6 | Ömer Kılıç, İslâmî ve Tıbbî Açıdan Alkol, s. 110-111; Musa Tosun, “İçki (Tıp Açısından İçki)”, DİA, 21/463; Harun Şimşek, Alkol İçeren Yiyecek ve İçecekler, s. 18. |
⇡7 | Bkz. Ömer Kılıç, İslâmî ve Tıbbî Açıdan Alkol, s. 160. |