Âdet görmeye başlayan bir kadın ziyaret tavafı haricindeki hac ibadetinin bütün menâsikini yapabilir. Ziyaret tavafını da tehir ederek temizlendikten sonra yerine getirir. Bu tehirden dolayı ona bir ceza gerekmez.
Tavafı temiz olarak yapmak Hanefîlere göre vacip[1]Serahsî, el-Mebsût, 5/38; Merginânî, el-Hidâye, 1/199., diğer mezheplere göre farzdır.
Ziyaret tavafından sonra âdet görmeye başlayan bir kadından, vacip olan veda tavafı vazifesi, elde olmayan bir sebeple terk edildiğinden düşer.
Farz olan ziyaret tavafından önce âdet başlamışsa, bu kadının Kâbeyi tavaf etmesi haramdır. Bununla beraber Hanefîlere göre âdetli iken yapılmış da olsa o ziyaret tavafı geçerlidir ancak bu kadının büyük baş bir kurban kesmesi gerekir.
Buradan hareketle denebilir ki Mekke’de bekleyerek âdeti bittikten sonra tavaf etme imkânı olan kadınların âdetli iken ziyaret tavafında bulunmamaları gerekir. Ancak bir şekilde âdetli iken tavafta bulunurlarsa/bulunmak zorunda kalırlarsa büyük baş bir ceza kurbanı kesmeleri icab eder. Bu durum, bugün grup hâlinde hacca gidip de Mekke’de bulunma günleri sınırlı olanlar için bir kolaylıktır.
Tavafın ortasında âdet başlamışsa hemen tavafı bırakıp ihramdan çıkması, daha sonra -eğer tavafın ilk dört şavtını eda etmeden çıkmışsa- bu tavafı kaza etmesi gerekir. Eğer bırakmazsa, haram işlemiş olur ve büyük baş bir kurban kesmesi gerekir. Eğer ilk dört şavtını edâ etmişse, bu hâlde yine tavaftan çıkar ancak geriye kalan üç şavtı yapamadığından kurban da gerekmez.[2]Serahsî, el-Mebsût, 5/38. Çünkü Hanefîlere göre ilk dört şavt farz, geri kalan üç şavt ise vaciptir.
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali
Dipnotlar