Kadınların âdet ve lohusa hâlinde her türlü orucu tutmaları haramdır. Ancak onlar, bu durumda tutamadıkları oruçlarını sonradan kaza ederler.
Oruçlu iken akşam olmadan az önce âdet kanı gelse o günün orucu bozulur ve daha sonra kaza edilmesi gerekir. Bu bozulan oruç farz ise farzın kazası zaten gereklidir. Nafile ise nafileye başlamak onu bitirmeyi gerektirdiği için kaza edilir. Orucun kaza edilmesinin bir hikmeti de namaza nisbetle kolay olmasıdır çünkü oruç, yılda bir defa farz olur. Onun kazası da yıl boyunca tutulabilir. Hâlbuki namazda durum böyle değildir. Çokluğundan dolayı onun kazası zordur. Dinimiz ise kolaylık dinidir.
Yine bir kadın, nezirde bulunmak suretiyle namaz kılmayı ya da oruç tutmayı kendisine vacip kılsa fakat bunları yerine getirme vaktinde âdet görse, ya da lohusa olsa başka günde adağını yerine getirmesi gerekir. Ancak “Âdet gördüğüm gün oruç tutmak, ya da namaz kılmak Allah için üzerime borç olsun.” demenin hiçbir anlamı yoktur. Böyle demekle namazı ya da orucu kendisine borç etmiş olmaz çünkü o günlerde oruç tutmak da namaz kılmak da haramdır. Haram bir şeye nezretmek ise geçersizdir.
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali