İçtimai yapıyı ayakta tutan dinamikleri sarsan bazı virüsler vardır. Bu virüslerden bir tanesi ve belki de en önemlisi gıybettir. Gıybet Efendimiz’in ifadeleriyle, mü’min kardeşinin hoşuna gitmediği bir şeyi onun gıyabında söylemektir. Cenab-ı Hak gıybeti net bir ifadeyle haram kılmış ve gıybet edeni ölü kardeşinin etini yemeye benzetmiştir.
Gıybetin haram olduğuna dair Efendimiz’den de rivayet edilen pek çok hadis vardır. Esasında çok geniş bir konu olan gıybeti bir makalenin dar kalıpları içinde mütalaa etmek oldukça zor. Ancak günlük hayatta çokça kullandığımız ama çoğu zaman bunun farkında bile olamadığımız, belki de şeytanın sağdan yaklaşması neticesinde ağzımızdan çıkan bazı gıybet lafızları var. Bu lafızlardan başlayarak gıybet hakkında genel bir değerlendirmede bulunalım.
Bu gıybet lafızlarından bir tanesi.. “Ya şimdi biliyorum gıybet olacak ama..” diye başlıyor, ondan sonra gelecek olan ifadelere adeta bir masumiyet urbası giydiriliyor. İkincisi “ben gıybet etmiyorum ki.. doğrusunu söylüyorum.. O bunların hepsini yapıyor zaten..” Bu da çokça kullanılan bir ifade kalıbı.. zaten kişide olan şeyleri onun arkasından söylemek gıybettir.. Eğer söylenilen şeyler kişide yoksa o zaman o kişiye iftira atılmış oluyor ki bu daha kötü bir günahtır.
Bir diğer ifade kalıbı: “Ben arkasından konuşmuyorum ki.. Şimdi burada olsa yüzüne karşı da söylerim..” bu da ayrı bir gıybet lafzı.. Aslında itiraf etmek gerekir ki, o kişi o anda orada olsa söylediği şeyleri yüzüne karşı söylemesi mümkün değildir.
Bir diğer gıybet lafzı ki bu en büyük ve en tehlikeli gıybet oluyor.. mesela “Falan kişi mi.. siz onu bilmiyorsunuz.. onun daha neleri var neleri.. ama gıybet olur diye korkuyor ve söylemiyorum.” Bu ifade bunu söyleyen kişinin kasdettiği şeyleri söylemesinden çok daha büyük bir gıybettir. Çünkü burada müphem bir isnat vardır. Zira orada bulunan kişilerin aklına acaba bu şahıs, zina mı yaptı, içki mi içti, kumar mı oynadı gibi şeylerin hepsi birden gelebilir. Çünkü ortada net bir durum yoktur.
Son olarak da birden fazla topluluklar ile ilgili yapılan gıybet lafızları var.. mesela “falan grubun adamları var ya işte onlar şöyle şöyle..” Bu da çok ağır bir gıybettir. Çünkü bir cemaati gıybet eden aynı zamanda o cemaatin bütün fertlerini gıybet etmiş sayılır. Ve o fertlerin bütününe haklarını helal ettirmesi gerekmektedir ki, bu da çok zor hatta imkansız gibi görünmektedir.
Gıybet günahından temizlenmek için önce tevbe-istiğfar edilmeli, gıybet yapılan kişiden helallik istenmeli ve o kişiye dua edilmelidir. Yazımızı bir büyüğümüzün bir sohbetlerinde dile getirdiği şu ifadeler ile noktalayalım: “Problemleri çözme neyse ama onların intikalinde gıybetlere girme yok mu, işte onlar beni mahv ediyor. İmanlı sinelerde, imanlı dillerde bu kafir sıfatını görmeye hiç tahammül edemiyorum. Ben sizlerden rica edeyim. Allah aşkına bu türlü davranışları hayatımızdan silip atalım. Zira bu duruma gelen hizmeti hafizanallah yiyip bitirecek iftirak ve gıybet virüsünden başka bir şey bilmiyorum. Hele gıybet, hele gıybet.. Mesela bu daire içinde öyle arkadaşlar tanıyorum ki, zinaya karşı olabildiğine kapalı, yediği-içtiği, giydiği şeylerde harama kilitli, namazları çok mükemmel fakat gel gör ki gıybetin merkezinde. Halbuki gıybet de en azından zina ölçüsünde haram. Onun için tekrar rica ediyorum birilerini çekiştiren, her fırsatta gıybeteden insanlara karşı ortaklaşa bir tavır alalım. Konuşmayalım, konuşturmayalım o insanları. Bulunduğumuz ortamları iftirak ve gıybete namüsait hale getirelim.”