Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Hikmet.Net
Sorunuzu Sorun
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
Hikmet.Net
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır | hikmet.net
AKİDE VE İNANÇDİNLERİSLAMİYETSORU-CEVAPLAR

İslâm’ı anlatmada birtakım meseleleri gündeme getirmeme tehlikeli midir?

Yazar: Hikmet.Net 14 Ağustos 2015
Yazar Hikmet.Net Tarih: 14 Ağustos 2015Güncelleme: 28 Temmuz 2023
Paylaş: 0FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
793

Soru Detayı: İslâm’ı anlatmada birtakım meseleleri gündeme getirmeme, “Kitab’ın bir kısmına inanıyorsunuz da, diğer kısmını inkâr mı ediyorsunuz?” (Bakara, 2/85) âyetinin tehdidi altına girer mi? Bu konuda takip edilmesi gereken üslup hakkında ne buyurursunuz?

Evvelâ her mü’minin, Kur’ân-ı Kerim’in ifade buyurduğu her gerçeği iz’an çerçevesinde kabullenmesi lâzımdır. Bu mevzuda muhalif bir mütalâada bulunma ya da muhalif bir fikir beyan etme, o mevzudaki tereddüdün ifadesi olur. Bizim ne Kur’ân-ı Kerim’deki bazı hükümlere itiraz etmeye, ne de bazılarını geçersiz saymaya hakkımız yoktur ve haddimiz de değildir.

Ancak Kur’ân’ın nüzul vetiresinin “tenzil yöntemi” de göz ardı edilmemelidir. Bu, ne haramlar üzerinde helâl vehmi uyarma gayretidir ne de meşruları nâmeşru sayma cehdidir. Bu yöntem, emir ve yasakların, bir başka ifade ile teklifî hükümlerin belli zaman aralıkları ile nazil olmasındaki esprinin kavranması demektir. Buna tedricîlik veya zihnin rehabilite edilerek her şeyi kabule hazırlanması da denebilir. Kur’ân’a bu gözle bakıldığında, onun Mekke dönemi mesajları ile Medine dönemi mesajları arasında ciddî fark olduğu görülecektir. Ayrıca bu emir ve yasaklar, “alâ hasebi’l-vakâyî” yani hâdiselerin zuhuruna göre olmuştur. Hâdiseler zuhur ettikçe, sebepler ve münasebetler ortaya çıktıkça, o hâdiseler ve sebeplerle alâkalı olarak Allah (celle celâluhu) emirlerini inzal buyurmuş ve İnsanlığın İftihar Tablosu da onları tatbik edilmek üzere ashabına sunmuştur. Bu, işin bir yanı…

Diğer yanına gelince, Hz. Sahipkıran’ın ifade ettiği gibi, her doğruyu her zaman söylemek doğru değildir. Her söylediğin doğru olmalı, yani ağzınızı açtığınız zaman hep doğrulardan söz etmelisiniz.[1]Bediüzzaman, Mektubat s.300 (Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas, Dördüncü Vecih, İkinci Düstur); Mektubat s.532 (Hakikat Çekirdekleri). Bunun aksi, İslâm’ın genel talim ve terbiye sistemine aykırıdır. İsterseniz bunu biraz daha açalım:

Eğer insanlar İslâm’dan uzaklaştırılmış ve tamamen bedevileştirilmişlerse, İslâm’a ait meselelerin öğretilmesi, tıpkı ilkokulda bir talebeye okuma-yazmanın öğretilmesi gibi en önemli meselelerin önceliklerini koruyarak, peyderpey ve ceste ceste olmalıdır. İşi sadece eğitim açısından ele alacak olursak; pek çok şeyin bir anda insanlara verilmesi doğru olmayacağı gibi, o insanların onları birden hazmetmeleri de mümkün olmayacaktır. Her şeyden evvel İslâm, Allah’a imandan sonra, ameli ile pratiğe dökülerek insanın tabiatının bir yanı hâline gelmesi demektir. Yani insan sadece, “İnandım ve bunları kabul ettim.” demekle beş başı mamur bir Müslüman olamaz. Elmalılı M. Hamdi Yazır gibi büyük allâmelerin de üzerinde durduğu gibi, o yaşana yaşana insan tabiatının en ciddî bir derinliği hâline gelmesinden ibarettir.

Evet, ta baştan söylenen “Lâilahe illallah Muhammedün Resûlullah” ifadesi, ancak namazla, oruçla ve İslâm’ın sair amelî ve ahlâkî emirlerini yerine getirmekle insanın tabiatı hâline gelebilir; gelebilir sonra da insanın tıpkı tiryakisi olduğu ve bir türlü bırakamadığı alışkanlıkları gibi hep canlı bir alışkanlığa, bir tiryakiliğe dönüşür. Dolayısıyla da bu şekildeki hareket ve aksiyona dayanan iman kat’iyen sarsıntı görmez. Aksine eğer iman dediğimiz o büyük gerçek, amel-i salihle beslenmezse -ki Kur’ân-ı Kerim hiçbir yerde imanı mücerret bir gerçek olarak bırakmamış, onun hemen ardından amel-i salihten bahsetmiştir- o kalbde kalıcı olamaz; olsa da sarsıntılara açık olur.

Demek bazı meseleler var ki, onlar öncelikle imanın insan tabiatına tam mâl olmasına vâbestedir. Müsaadenizle burada konuyla alâkalı bir örnek vermek istiyorum. Meselâ tesettür, İslâm’ın ortaya koyduğu esaslara göre kadın ve bir mânâda erkekler için bir örtünme şeklidir ve kimsenin burada aksi bir şey iddia etmeye hakkı yoktur. Ama bu emir, siyercilerin ifadesine göre, Efendimiz’in, Zeyneb bint Cahş’la izdivaç yaptığı zaman gelmiştir ki, bu da Hendek savaşından daha sonraki bir döneme, yani hicretin beşinci yılına tekabül etmektedir. Dolayısıyla Mekke dönemi de hesap edilecek olursa, bu, Efendimiz’in peygamberliğinden tam on sekiz yıl sonra teşri kılınmış demektir. Zira bazı şeylerin iyice sindirilmesi ve kabul edilmesi lâzımdır ki öyle bir meselede hazmedememiş bazı kimselerin itirazı olmasın.. temsil ettiği her İslâmî emirde ayrı bir derinlik, ayrı bir eda ve şive, ayrı bir vakar görüntüsü içinde görsün ve gönül rızası ile onu kabullensin.

Bu mevzuda bir diğer husus ise, bu konuyla ilgili hüküm, fıkıh metodolojisi açısından, -inkâr etme başka- olmazsa insan dinden çıkar mânâsına ümmühâttan değildir. Ayrıca fukahâ-i kiramın bu mevzudaki farklı mülâhazaları üzerinde de durmak icap eder; şöyle ki, onlardan bazıları, yüzü açmayı tesettüre muhalif görmezken, bazıları yüzün de kapanması lâzım geldiği üzerinde dururlar. Bu da, üzerinde durulması icap eden başka bir konu.

Keza İslâm, faizi ve tefeciliği hicretin dokuzuncu senesi yasak etmiştir ki, ondan sonra Efendimiz sadece bir yıl yaşamıştır. Aynı şekilde içki de Uhud savaşından sonra yasak edilmiştir. Hatta bu yüzden sahabe efendilerimiz, Allah Resûlü’ne gelip, “Yâ Resûlallah! Uhud’da şehit olan falan falan şahıs içki içip savaşa öyle gitmişlerdi. Ne olacak onların hâli?” demişlerdi. Bu durum, bizi İslâm’ın o büyük kahramanları hakkında farklı düşünmeye sevk etmesin; çünkü onlar, içki o gün yasak edilmediği için içmişlerdi. Dolayısıyla, meselâ kahramanlık adına en büyük kahramanlığı temsil eden, yiğitliği dillere destan ve kendisine göklerde Allah’ın aslanı denilen Hz. Hamza, Uhud’da şehit düştüğünde kursağında içki bulunması kat’iyen onun değerine olumsuz bir tesiri olmaz; olmaz ve sahabenin bu konudaki endişesi üzerine âyet nazil olur ve şöyle buyrulur:

لَيْسَ عَلَى الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ فٖيمَا طَعِمُٓوا اِذَا مَا اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَاَحْسَنُواؕ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَ

“Artık iman etmiş olup imanlarının gereği sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlar, işledikleri günahlardan endişe içinde iman edip salih işler yaptıkları, sonra endişelerinde daha bir derinleşip takvaya sarılarak iman ettikleri, sonra daha bir derinlikte takvaya sarılıp, bütün yaptıklarını Allah’ı görürcesine bir şuur ve samimiyet içinde yaptıkları takdirde, daha önceden yiyip içtiklerinden dolayı üzerlerine bir vebal yoktur.” (Mâide Sûresi, 5/93).[2]Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 1/295, 304; et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr 11/278.

Görüldüğü gibi bütün bunlar belli yerlere konulmuş; bazılarına evveliyet, bazılarına da âhiriyet (sona bırakma) takdir edilmiştir. O hâlde benzer dönemler itibarıyla da usûl ve ümmühâta ait meselelerin öne alınarak değerlendirmeye gidilmesi fıkıh metodolojisine uygun bir tavır olsa gerek. Böyle yapmak -hâşâ- içkiye, faize, tefeciliğe mubah, tesettüre gereksiz demek değildir. Aksine onlardan evvel anlatılacak çok daha önemli şeyler var demektir. Zamanla diğer yasakların zararları anlatıldığı ve bu zararlar, faydalar insanlar tarafından bizzat müşâhede edildiği zaman, zaten onlara karşı tedbir alınıp belli sınırlamalar getirilecek ya da tamamen yasak edilecektir. Aslında günümüzde de bu tür çabaları görmek mümkündür; meselâ içkinin, uyuşturucunun zararları görüldükçe yasak ediliyor ya da en azından onlarla alâkalı belli sınırlamalar getiriliyor. Zamanla gelişen yeni bakış açıları, keza zamanın ortaya koyduğu yorumlarla bir gün her türlü fuhşiyat ve ahlâksızlığın da zapturapt altına alınacağına inanıyorum. Demek toplum, İslâm’ın bu ve benzeri konulardaki talimatlarını da benimseyebiliyor. Bu da, bu işi dinî gayretinden dolayı yapan kimselerin işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor ve daha rahat yürümelerini sağlıyor.

Çağın önemli mütefekkirlerinden birinin bu mevzuda acı bir itirafı vardır. O, “Biz iman ve İslâm adına değişik şeylere teşebbüs ettik, ama yanılmışız. Bu milletin öncelikle imana ihtiyacı varmış…” der. Evet, insanların ne ile karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, her şeye rağmen dinlerinden dönmeyecek kadar sağlam bir inanca, ahireti dünya yamaçlarında geziyor gibi görmeye ve her gün bu yakîni daha da artırıp katlamaya, dininden taviz verip bozgunculuk yapmayacak kadar bu mevzuda metanete ihtiyaçları var.

Asrın Fikir Mimarı meâlen, “Sizin bu iddia ettiğiniz meseleler, İslâm’ın yüzde beşi nispetindedir. Yüzde doksan beşini ise bizler zaten yaşıyoruz..” der. O hâlde, dinin yüzde doksan beşini yaşamak, ya da yaşanmasını sağlamak ve toplumun değişik kesimlerine bu konuda talim ve telkinde bulunma imkânı varken, âdeta arı kovanına çomak sokma gibi, gözlerinin içine baka baka başkalarını rahatsız etmek, bence Allah Resûlü’nün tebliğ adına sunduğu şeylere muvafık görünmemektedir. Eğer bütün mülhit ve mütecaviz ruhlar sizi takibe almışsa, sadece söz yanı ağır olan bu şeylerle koskocaman bir dünyayı tahrik etmiş, üzerinize saldırtmış, dini yaşama şartlarını ağırlaştırmış, dolayısıyla da hizmet atmosferinizi içinde yaşanmaz hâle getirmiş olursunuz ki, bu da, İslâm’a samimiyet ve sadakatten daha çok bir ihanet demektir.

Bu açıdan da, bazı şeyleri öne alıp, “Hele yapılması mümkün olanları bir yapalım, Allah Kerîm..” diyen insanları, “Dinin bazısına inanıyor, bazısına inanmıyor.” şeklinde mütalâa etmek yanlış olsa gerek. Kur’ân’ın bu hitabı bir kısım Ehl-i Kitap içindir. Hamdolsun bizler, “Elhamdülillahi Rabbi’l-âlemîn” âyetinden, “mine’l-cinneti ve’n-nâs” âyetine kadar her şeye inanıyoruz, hem de aksine ihtimal vermeyecek ve zerre kadar tereddüde düşmeyecek şekilde…

Bir de soruda, “birtakım meseleleri gündeme getirmeme” tabiri kullanılıyor ki, bugün İslâm ahkâmına ait dünya kadar şey söyleniyor ve bu söylenen konular içinde muamelata ait şeyler de var. Her şeyden önce bu kabîl meselelerin ne olduğunu çok iyi anlamak lâzım. Eğer bunlar muamelat cinsinden, yani insanın davranışları ile alâkalı meseleler ise, onlardan çok daha önemli bir kısım konular var ki, Allah’a, haşr u neşre, peygamberlere, kitaplara, meleklere iman gibi… Acaba bu çok ciddî meselelerde iman mı daha önemli yoksa fürûatı yerine getirmek mi, içki içmek mi daha büyük bir günah, yoksa ahireti kabul etmemek mi?

Elbette imanın büyüklüğü, bütün bunlarla kıyas kabul etmeyecek derecededir ve bu hususta kat’iyen münakaşa yapılamaz. Çünkü o, dünyevî hayatımızın dengesi, onun çeşitli sıkıntılarından kurtulmamızın teminatı, gençliğin bunalımlarının aşılması ve uhrevî saadete nailiyetimizin de biricik senedidir. Meselâ, ölümle biz şu sıkıntılı dünyadan karanlığa değil aydınlığa, ruhlarla beraber kanat çırpıp huzur-u Rahmân’a uçmaya, bir dakika dünya hayatının binlerce mesudâne senesine denk olan Cennet’e ve binlerce sene Cennet hayatı da onun bir dakikasına mukabil gelmeyen rü’yet-i Cemalullah’a imkân bulacağımıza inanırız.

Dolayısıyla hangisine öncelik tanıyacağımız burada kendiliğinden tebeyyün edecektir. Evet Allah, Ehl-i Sünnet akidesine göre amele veya muamelata ait meseleleri, engin mağfiretiyle affedip bağışlayacağı sözünü vermiştir ama kendisine inanmayanı mağfiret edeceğini bugüne kadar hiç kimse söylememiştir, söyleyemez de. Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) içki içen bir kişi hakkında beyanı açıktır; “Allah dilerse affeder, dilerse azap eder.” Ama Allah’a şirk koşmak suretiyle dünyasını da, ahiretini de yıkmış biri hakkında ise şu ayetin hükmü devreye girer:

“Kim Allah’a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.” (Hac sûresi, 22/31)

O halde, meselâ yetmiş-seksen seneden beri zulmün paletleri altında preslenmiş, duygu, düşüncesi dümdüz olmuş insanlara gidildiği zaman, işin temeli sayılan “Elif-Bâ”dan başlanmalı, yani “Âmentü billah..” denmeli ve bu mesele halledilmeden diğer esaslara geçilmemelidir. Zaten o insanların, zannediyorum başka mevzuları dinlemeye tahammülleri de yoktur. Evet, “Âmentü billahi ve melâiketihî…” şeklinde ifade edilen iman esasları,[3]Ebû Hanîfe, el-Fıkhu’l-ekber s.27-29. Bunları îmân esaslarından sayan hadisler için bkz.: Buhârî, îmân 50, tefsîru sûre (31) 2; Müslim, îmân 1, 8, 9. Sefine-i Nuh gibi insanın içine girip onu sahil-i selâmete çıkaracak esaslar; diğer şeyler ise, o sefinenin içine ayağını bastıktan sonra yapılacak şeyler cümlesindendir. Dolayısıyla en başta bu esasların sağlamlaştırılması, onların etrafında tahşidat yapılıp kuvvetlendirilmesi lâzımdır.

Diğer taraftan bu ülke insanının, hususiyle 21. asra girerken yakaladığı bir kısım fırsatları değerlendirmesi gerekmektedir. Bu fırsatların değerlendirilmesinde, Nâm-ı Celîl-i Muhammedî’nin -Yahya Kemal’in ifadesi ile- her tarafta şehbal açıp bayrak hâlinde dalgalanması da söz konusudur.

İşte böyle önemli bir şey yapılabilecekken, üslûp yanlışlığı bunun yapılmasına engel teşkil edebilir. Ayrıca ülkemizin büyüklüğe yürüdüğü bir yolda dünya devletlerinin rahatsız edilmemesi de çok önemlidir. İnanıyorum ki Allah (celle celâluhu), bu milletin büyüklüğe giden yollarını açacak, her ferdinin içine huzur üfleyecek ve onları mutlaka mutlu edecektir. Basiretli insan, yapacağı her şeyin bugününü, yarınını ve sonrasını hesap eder ve bu millete zarar vermemeye çalışır. Böyle bir acelecilik furyasına kapılmayan bir hayli insan vardır ki, bugün değişik imkânları değerlendirip ta Çin’e, Maçin’e ulaşmışlardır. Onlar, bir taraftan gittikleri o yerlere milletimizin sesini-soluğunu taşımakta, diğer taraftan da Hz. Ruh-u Seyyidi’l-Enâm’ın mübarek soluklarını götürüp muhtaç gönüllere üflemektedirler. Yine oralarda tüttürülen ocaklarla, bu milletin düşüncelerini oralara ulaştırmak suretiyle gelecekte orada yetişecek insanlarla, bizim insanımızın aynı terbiyeyi, aynı kültürü, aynı anlayışı paylaşması ve omuz omuza verip dünyaya ait pek çok problemi çözmesi böyle bir oluşumun tabiî sonucu olsa gerek.


Kaynak: Kendi İklimimiz, “Kur’ânî Emirlerde Tedricîlik”

Dipnotlar[+]

Dipnotlar
⇡1 Bediüzzaman, Mektubat s.300 (Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas, Dördüncü Vecih, İkinci Düstur); Mektubat s.532 (Hakikat Çekirdekleri).
⇡2 Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 1/295, 304; et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr 11/278.
⇡3 Ebû Hanîfe, el-Fıkhu’l-ekber s.27-29. Bunları îmân esaslarından sayan hadisler için bkz.: Buhârî, îmân 50, tefsîru sûre (31) 2; Müslim, îmân 1, 8, 9.
irşadislamı anlatmatebliğtedriciliktemsiltenzil yöntemiTesettürusul
Paylaş: 0 FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
Hikmet.Net

Her Soru Cevaba Layıktır!

Önceki Yazı
“Andolsun ki, sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azalma (fakirlik) ile imtihan eder, deneriz. (Ey Peygamber!) Sen sabırlı davrananları müjdele.” ayetini nasıl anlamalıyız?
Sonraki Yazı
İslâm’ın özünü ve bunun çağımıza yönelen mesajını tam kavrayabilmek için tarihi olanlarla İslâmî olanı tefrik edebilmenin önemini anlatır mısınız?

Benzer Yazılar

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu...

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi...

Saf balmumu yemek haram mıdır?

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur...

Hilye-i Şerif nedir? Sünnet kaynaklı mıdır? Tarihimizde önemi nedir?

Bu Hafta En Çok Okunanlar

  • Müzik ve Çalgı Aletleri Üzerine

  • Anne-babası razı olmayan kişinin haccı geçerli midir?

  • Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında bilgi verir misiniz?

  • Üç Ayları Değerlendirme

  • Mest üzerine mesh nasıl yapılır?

En Son Eklenenler

  • Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu durumda “salih bir müslüman olmak” korkutucu olmaz mı?

  • Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

  • Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi durumu değiştirir mi?

  • Saf balmumu yemek haram mıdır?

  • Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur Var Mıdır?

E-Bülten

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

Editörün Seçimi

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere...

15 Ekim 2025

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

14 Ekim 2025

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir?...

13 Ekim 2025

Saf balmumu yemek haram mıdır?

12 Ekim 2025

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç...

3 Ekim 2025

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

hikmet_beyaz_logo
Soru Sor
Facebook Twitter Instagram Youtube Telegram

Linkler

    • Bizimle Çalışın
    • Bize Ulaşın
    • Amacımız
    • Yayın Politikası
    • Telif Hakları
    • Gizlilik Politikası

İşbirliğiyle...

Kategoriler

SORU-CEVAPLAR İBADET AKİDE VE İNANÇ KADIN VE AİLE NAMAZ HELAL-HARAMLAR ORUÇ AHLAK ZEKAT- FİTRE- SADAKA TİCARET VE FİNANS DUA UFKU TEMİZLİK HAC- UMRE KURBAN Gündem Yazıları ÇOCUK MUHTELİF AHİRET YİYECEK İÇECEKLER SİYER METAFİZİK KURAN-I KERİM

© Telif Hakkı 2024, Tüm Hakları Saklıdır  | hikmet.net

  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz.
Gizlilik PolitikasıTamam
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
ÇerezSüreAçıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional11 monthsThe cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy11 monthsThe cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytics
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.
Others
Other uncategorized cookies are those that are being analyzed and have not been classified into a category as yet.
KAYDET & ONAYLA
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz’in Ahlakı
        • Efendimiz’in Ailesi
        • Efendimiz’in Mucizileri
        • Efendimiz’in Savaşları
        • Efendimiz’in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur’an-ı Kerim
        • Kur’an Okuma ve Meal
        • Kur’an’ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog