Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Hikmet.Net
Sorunuzu Sorun
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
Hikmet.Net
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır | hikmet.net
Bela-MusibetSORU-CEVAPLARUncategorized

“Musibet, cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddimesidir.” sözünü izah eder misiniz?

Yazar: Hikmet.Net 30 Temmuz 2015
Yazar Hikmet.Net Tarih: 30 Temmuz 2015Güncelleme: 21 Ağustos 2023
Paylaş: 0FacebookTwitterWhatsappTelegramThreadsBlueskyEmail
812

Her insan, hayatının değişik karelerinde farklı farklı da olsa musibetlerle karşılaşmıştır/karşılaşmaktadır. Tevhid adına mühim bir husus olması itibarıyla da bu meselenin ayrı bir önemi vardır.

Esasen insanın başına gelen her musibet büyük ölçüde onun hatalarındandır. Nitekim,

“Başınıza gelen her musibet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir.” (Şûrâ sûresi, 42/30)

âyet-i kerimesi de bu hakikati hatırlatmaktadır. Başka bir âyette ise hakikat şöyle ifade edilmektedir:

“İki ordunun karşılaştığı gün içinizden arkasına dönüp kaçanlar var ya, işte onları, işlemiş oldukları bir kısım hatalarından dolayı şeytan zelleye uğratmıştı” (Âl-i İmrân sûresi, 3/155).

Evet insana gelen her iyilik Allah’tan, fenalık ise nefsindendir (Bkz.: Nisâ sûresi, 4/79). Çünkü fenalıkları isteyen, insanın nefsidir. Bu itibarla da derecesine göre insan, kalbinden geçen, hayalini kirleten veya şöyle-böyle kendisini meşgul eden, meşgul edip duygularına fısk aşılayan bir kısım düşünce, tasavvur ve tavırlardan ötürü muaheze görebilir.

Şimdi ilk mutasavvıflardan Muhâsibî’nin, ehl-i hakkın menzillerini sıralarken yaptığı tasnifi esas alarak konuyu biraz daha açalım:

Bazı kimseler vardır ki, bunlar, dilleriyle ifade etmeksizin akıllarından bir fenalık geçirdiklerinde, “Büyük günah işledim.” endişesine kapılarak hemen Allah’a teveccüh ederler. Cenâb-ı Hak, bu seviye ve bu menzile işaret sadedinde şöyle buyurur:

“Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. Ey insanlar! Siz içinizdeki şeyleri açığa vursanız da, gizleseniz de, Allah onlardan ötürü sizi hesaba çeker” (Bakara sûresi, 2/284).

Belki çoğumuz bu âyet karşısında hiçbir endişe duymamaktadır; ne var ki bu âyet, Muhâsibî’nin, birinci derecede mütalâa ettiği insanların hâliyle alâkalıdır.

Bu âyet nazil olduğunda sahabe-i kiram, ihtimal kalblerini yokladılar ve ara sıra da olsa kalblerinden mâlâyâniyâta ait şeylerin geçtiğini gördüler.. ve ciddî bir sorumluluk duygusuyla bitkin bir vaziyette Allah Resûlü’nün huzuruna gelip diz çöktüler:

“Ey Allah’ın Resûlü, namaz, oruç, cihad, sadaka gibi gücümüzün yeteceği amellerle mükellefiyete “Eyvallah!” ama bu âyette anlatılan şeylere güç yetirmek zor.” dediler. Zira “Her birimiz, kendi gönlünde öyle şeyler hissediyor ki, insan bunlardan hiçbirinin kalbinde bulunmasını arzu etmez.” diye insanın elinde olmadan içinden geçen duygu, düşünce ve hayallerden söz ettiler.

Bunun üzerine Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) onlara:

“Siz şimdi sizden önceki Kitap Ehli gibi, ‘İşittik ve karşı koyduk mu demek istiyorsunuz? İşittik ve itaat ettik ey Rabbimiz, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır.’ deyiniz!” buyurdu. Bunu hep birlikte okumaya başladılar, okudukça başkalaştılar ve gönülleri yatıştı. Ardından da onları tamamen rahatlatan şu âyet-i kerime nazil oldu:

“Allah, hiçbir kimseyi güç yetiremeyeceği bir şeyle yükümlü tutmaz.” (Bakara sûresi, 2/286.)

Evet, kalblerden geçenler, insanın emri ve iradesi altına girmediği için, Allah, bundan dolayı insanı muaheze etmeyecektir. Bu, herkes için umumî bir kaidedir. Bu âyetin, daha önce zikrettiğimiz âyeti neshettiği söylenir; o âyet neshedilse bile, kalb ehlinin durumları çok üst seviyede hep o âyetle çarpacaktır. Böyle bir hâli, bir kısım hizmet-i imaniye ve Kur’âniye içinde bulunanlar da mertebelerine göre yaşamışlardır. Meselâ içlerinden birine bir fenalık yapma geçtiği zaman veya uygunsuz bir şeyin kendilerini tesir altına aldığı an, ya bir yerlerine bir şey batmış ya bir yerde sürçüp düşmüş ya umdukları şeyden mahrum kalmış veya korktukları başlarına gelmiştir. Herkesin mertebesine göre belli bir seviyede, bu husustan alacağı şeyler vardır…

İkinci mertebe ise şudur: İnsan, bir fenalık yapmaya veya bir iyiliği terk etmeye karar verir. Sonra pişmanlık duyup “Bunu yapmamalıyım. Bu bir suiedeptir.” deyip geri döner. Esasen bu, kendine göre yükselmiş bir ruhun, belli ölçüde seviyeli bir kalbin mertebesidir. Zira o fiili işlemeden hemen vazgeçmiş ve memur olduğumuz şeylerin terk edilmesi ya da yasaklanan şeylerin işlenmesi gibi bir felakete maruz kalınmamıştır…

Bunun bir mertebe aşağısında ise, şöyle bir seviye söz konusudur: Bir kişi, meselâ hırsızlık yapmak veya harama bakmak gibi bir fiili işleme teşebbüsünde bulunur. O yolda, aklına koyduğu haram fiili işlemek üzere giderken “Rabbim bu ayakları bu iş için yaratmadı.” diyerek vazgeçer ve geri döner. Hadis-i şerifin ifadesiyle bir kimse, bir kötülüğe karar verir ve sonra vazgeçerse, Allah menhiyyata karşı dayanmasından ötürü ona bir sevap yazar. Bu, Allah’ın bir lütfudur ve bu da ayrı bir menzildir…

Öyleleri de vardır ki, niyet ettikleri kötü fiil için harekete geçer, o yolda ilerler, hedeflerine ulaşınca da hemen vazgeçerler. Allah Resûlü, mağarada kalan üç kişinin durumunu anlatırken, onların yaptıkları iyi amelleri birer vesile yapıp, mağaranın ağzının açılmasını talep edenler arasında, zina ile yüz yüze geldiği an vazgeçip geri duran bir kişiden de bahseder. Bu kişi, o kötü fiili işlemeye ramak kala bundan vazgeçmiş ve onun bu fiili, önemli bir amel kabul edilerek mağaranın önünü tıkayan taşın açılmasına vesile olmuştur. Bu da günahtan dönme seviyesinde ayrı bir mertebedir.

Bir diğer mertebe de vardır ki, günümüzde bunun emsaliyle çok karşılaşırız: Kişi, bir menhiyat yapar veya memur olduğu işi terk eder. Ondan sonra hemen tevbeye koşar. Daha sonra kalkar, sonra tekrar düşer, yine doğrulur ve Rabbin kapısına koşar. İşte bu da ayrı bir merhaledir. Bunun hâli tıpkı karda-buzda yürüyen veya uçurumun kenarında koşuya kalkan birisinin hâline benzer ki, çok defa ayağının altından toprak kayar ve düşecek hâle gelir. Böyle birinin durumu endişe vericidir. Eğer inayet-i ilâhiye, onun imdadına yetişmezse, yetişip elinden tutarak onu arş-ı kemalât-ı insaniyete çıkarmazsa, o insanın, yolun bir yerinde yıkılıp gitmesi mukadderdir. Böyle birisi, frensiz bir araba ile virajlı yollarda yol almaya çalışan kimseye benzer. İlk virajda olmasa bile daha sonraki virajlarda –hafizanallah– uçuruma yuvarlanması an meselesidir.

Bunun ötesinde bir de üçüncü bir grup vardır ki, onlar, fenalığa inhimak eder ve başlarını ondan dışarıya çıkarmadan hep fenalık üzere devam edip giderler. Şimdi bütün bunların hepsi birer musibettir ve Hak’tan uzaklaşmaya sebep olmaları açısından da birer cinayettir. Bu mertebeler içinde en son mertebedekilerin haricinde olanların başlarına gelen belâ ve musibetler, geçmişteki günahlarına bir nevi keffarettir. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Elinize batan bir diken bile, bir günahı siler, sizi bir derece de yükseltir.” buyurmaktadır. Dolayısıyla her musibet, aynı zamanda bir günahın düşürülmesi ve Cenâb-ı Hakk’ın bir mükâfatının da mukaddimesi sayılır.

Bazen çok küçük günahlardan ve zellelerden ötürü Cenâb-ı Hak insana cezalar verir. Hz. Âdem’in zellesinde olduğu gibi.. Hz. Âdem’in zellesinin keyfiyeti tam olarak bilinememektedir. Kaynaklara bakıldığında ortada memnu bir meyve olduğu ve Hz. Âdem’in bu meyveye el uzattığı anlatılmaktadır. İsrail kaynakları, bu meyvenin buğday olduğunu kaydetmektedirler. Bizdeki bir kısım tefsirciler de aynı temayülü göstermektedirler. Memnu meyveyi bu şekilde kabul etmek, kanaat-i âcizanemce yaklaşımlardan sadece biridir. Zira Hz. Âdem, yeme içmeye düşkün bir insan değildir. O, Safiyyullah’tır. Bu konuda şöyle bir yaklaşım da söz konusu olabilir:

Hz. Âdem Efendimiz, Hz. Havva’ya karşı –mukteza-i beşeriyet– temayül izhar etmiş olabilir. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) “Aybaşı veya nifas olma hali, benât-ı Havva’ya Allah’ın takdir ettiği bir şeydir” buyurması da bu hakikati destekler mahiyettedir. Hayız ve nifas hâlleri kadınlık âlemi için bir ızdıraptır ve bu, Hz. Havva’dan virâset yoluyla kadınlara intikal eden bir keyfiyettir. Bu da, âyât-ı tekvîniyeye göre Allah’ın bir kanunudur ve mukteza-i beşeriyetin bir gereğidir.

Hz. Âdem belki de, Arş-ı A’zam’da yazılı olan bir kısım meseleleri mütalâa etti. Merhum Alvar İmamı’nın ifadesiyle “Hakikat şeceresinin hikmeti” Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) dünyaya gelsin diye sanki kasten onu yemiş gibidir. Kur’ân-ı Kerim, bunu, “Doğrusu Biz daha önce Âdem’e de vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi unuttu, onu (hatasında) azimli bulmadık.” (Tâhâ sûresi, 20/115) âyetiyle anlatmaktadır. Başka bir âyette ise, “Böylece Âdem Rabbine karşı geldi de şaştı kaldı.” (Tâhâ sûresi, 20/121) buyrulmaktadır. Bu ifadeler bize göre değil, mukarrabîne yani kalblerinden geçirdiklerinin dahi muahezesini gören kimselere göredir.

Hz. Âdem, yaratıldıktan sonra Cennet’te tek başına idi. O, beşeriyet ve cismaniyetini yaşadığı sürece, nerede ve nasıl dolaşıyorsa orada kendisini enîssiz hissetmişti. Cenâb-ı Hak ona enîsi olarak Hz. Havva’yı yaratmış ve “Bu senin arkadaşın.” diye ilham etmişti. İhtimal o da, arkadaşa karşı arkadaşlık muamelesi yapmıştı. Ne var ki, Allah imtihan için Hz. Âdem’in önüne tabiat-ı beşere zıt bir hakikat koyarak “Buna dokunmayacaksın.” demişti. Hz. Âdem de, dıştan gelen bir kısım esintilerle, orada ebedî kalacağı zannı ve düşüncesiyle, o memnu meyveye elini uzatmıştı ki, yaptığı her şey bundan ibaretti. Daha sonra Cenâb-ı Hak, ona bir musibet vermiş –ve eğer memnu meyve o ise– Allah evvelâ onu o memnu meyveden uzaklaştırmıştı.

Onun için ihtimal Hz. Âdem de maksadının aksiyle böyle bir tedip görerek, Havva Validemiz’den yıllarca ayrı kalmaya mahkûm edilmişti. Bu ayrı kalma süreci içinde Hz. Âdem işlemiş olduğu günahtan dolayı çok ızdırap çekmiş ve devamlı gözyaşı dökmüştür ki, bunu İsrailiyat kitapları, Hz. Âdem’in gözlerinden akan yaşların bir çaya dönüştüğü sözüyle mübalâğalı olarak anlatmaktadırlar.

Hz. Âdem’in böyle ağlayıp inlemeleri, onun peygamberlikle serfiraz olması, tekrar Cennet’e girmesi ve Hz. Muham­med’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) dede olması gibi çok bü­yük hayırları netice vermiştir. Bu açıdan da denebilir ki, mu­si­bete terettüp eden bir ceza, bazen bin hayrın mukaddimesi de olabiliyormuş.

Bizler için de aynı şeyler mukadderdir. Başımıza gelen her musibeti, elimizle işlediğimiz bir kötülüğün neticesi saymalı ve kasvet bağlamış şahsî veya içtimaî ufkumuzun açılmasına da bir vesile telakki edip öylece Allah’a tevbe ile yönelmeli, sonra da neticede hamd etmeliyiz.

Sözlerimizi bir hadis mealiyle noktalayalım:

“Mü’minin işine şaşarım! Mü’minin her hâli hayırlıdır. O, kendisine bir musibet isabet ettiği zaman sabreder, bu, onun için hayırlıdır. Nimet isabet ettiği zaman da şükreder, bu da onun için yine hayırlıdır.”

Allah, bizleri bu hâl ile hâllendirsin!


Kaynak: Zihin Harmanı,   “Musibet, Cinayetin Neticesi, Mükâfatın Mukaddimesidir“

cinayetin neticesiHz. Âdemkötülüğü nefsinden bilmükafatın mukaddimesiMusibetyasak meyve
Paylaş: 0 FacebookTwitterWhatsappTelegramThreadsBlueskyEmail
Hikmet.Net

Her Soru Cevaba Layıktır!

Önceki Yazı
Benliğin mahiyeti nedir?
Sonraki Yazı
Dine hizmet eden büyük şahısların zat ve eserleri ile ilgili Kur’ân’dan işaretler çıkarılmasının dinimizdeki yerini izah eder misiniz?

Benzer Yazılar

Festivallerde stant kurup helal ürün satmak caiz midir?

Eşcinsel Eğilim Gösteren Çocuklara Yaklaşım Tarzı

Yeni | Mevlid-i Nebevî Rahmeten li’l-âlemîn 2025 | Bülten

Sabit getiri karşılığında borç vermek caiz midir?

Huzurevinde Çalışmanın Hükmü

Şifa Niyetiyle Takılan Maden ve Doğal Taşların Dini Hükmü

Bu Hafta En Çok Okunanlar

  • Küsûf ve Hüsûf Namazları (Güneş ve Ay tutulması esnasında namaz)

  • Başkalarından alacağı olan kimseye zekat düşer mi?

  • Haccın Farz Olmasının Şartları Nelerdir?

  • Haccın Adabı Nelerdir?

  • Temettu haccında ihram yeri neresidir?

En Son Eklenenler

  • Festivallerde stant kurup helal ürün satmak caiz midir?

  • Eşcinsel Eğilim Gösteren Çocuklara Yaklaşım Tarzı

  • Yeni | Mevlid-i Nebevî Rahmeten li’l-âlemîn 2025 | Bülten

  • Sabit getiri karşılığında borç vermek caiz midir?

  • Huzurevinde Çalışmanın Hükmü

E-Bülten

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

Editörün Seçimi

Festivallerde stant kurup helal ürün satmak caiz midir?

10 Eylül 2025

Eşcinsel Eğilim Gösteren Çocuklara Yaklaşım Tarzı

10 Eylül 2025

Yeni | Mevlid-i Nebevî Rahmeten li’l-âlemîn 2025 |...

1 Eylül 2025

Sabit getiri karşılığında borç vermek caiz midir?

21 Ağustos 2025

Huzurevinde Çalışmanın Hükmü

23 Temmuz 2025

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

hikmet_beyaz_logo
Soru Sor
Facebook Twitter Instagram Youtube Telegram

Linkler

    • Bizimle Çalışın
    • Bize Ulaşın
    • Amacımız
    • Yayın Politikası
    • Telif Hakları
    • Gizlilik Politikası

İşbirliğiyle...

Kategoriler

SORU-CEVAPLAR İBADET AKİDE VE İNANÇ KADIN VE AİLE NAMAZ HELAL-HARAMLAR ORUÇ AHLAK ZEKAT- FİTRE- SADAKA TİCARET VE FİNANS DUA UFKU TEMİZLİK HAC- UMRE KURBAN Gündem Yazıları ÇOCUK MUHTELİF AHİRET YİYECEK İÇECEKLER SİYER METAFİZİK KURAN-I KERİM

© Telif Hakkı 2024, Tüm Hakları Saklıdır  | hikmet.net

  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz.
Gizlilik PolitikasıTamam
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
ÇerezSüreAçıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional11 monthsThe cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy11 monthsThe cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytics
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.
Others
Other uncategorized cookies are those that are being analyzed and have not been classified into a category as yet.
KAYDET & ONAYLA
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz’in Ahlakı
        • Efendimiz’in Ailesi
        • Efendimiz’in Mucizileri
        • Efendimiz’in Savaşları
        • Efendimiz’in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur’an-ı Kerim
        • Kur’an Okuma ve Meal
        • Kur’an’ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog