Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Hikmet.Net
Sorunuzu Sorun
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
Hikmet.Net
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır | hikmet.net
İBADETORUÇSORU-CEVAPLAR

Ramazanın Hatırlattığı İbadet: İ’tikaf

Yazar: Hikmet.Net 22 Haziran 2015
Yazar Hikmet.Net Tarih: 22 Haziran 2015Güncelleme: 3 Aralık 2022
Paylaş: 0FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
1,3K

İçindekiler

  • Hükmü
  • İ’tikaf Münasebetiyle Bir Peygamber Hatırası
  • İ’tikafın Hikmetleri
  • İ’tikafın Çeşitleri
  • İ’tikafın Sahih Olmasının Şartları
  • Netice

İ’tikaf sözlükte, “kendi kendisini bir yerde bekletme, engelleme ve bir şeye yönelip ona devam etme” mânâlarına gelir. Terim olarak da, bir camide veya cami hükmünde olan bir yerde niyetli olarak bir müddet beklemek demektir. İ’tikâfa girene “mu’tekif veya akif” denir.

İ’tikaf, erkek için, ezan okunup, kamet getirilen, yani cemaatle beş vakit namaz kılınan cami içinde; kadın için ise, evinin namaz için tahsis ettiği bir odasında veya odasının bir köşesinde i’tikaf niyetiyle bir süre beklemek ve oturmaktır. Yazıda hem bir ibadet olması hasebiyle i’tikafı ele aldık, hem de Efendimiz’in (sav) müekked sünneti olması yönüyle, neslimize bir sünnetin ihyasını hatırlatmak istedik.

Hükmü

İ’tikaf Kur’ân-ı Kerîm’le ve Hz. Peygamber’in (sav) tatbikatiyle sabit olan bir ibadettir. Kur’ân-ı Kerîm’de: “… Siz mescidlerde i’tikaf halinde iken – ne gece, ne gündüz- kadınlarınıza asla yaklaşmayınız. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır; onlara yaklaşmayın…” (Bakara: 187) buyurulmuştur. Bu ayet-i kerime, i’tikafın bir ibadet ve Allah’a manen yaklaşma vesilesi olduğunun bir delili sayılmaktadır. Ayrıca: “Evimi ziyaret edenler, ibadet için kalanlar, rükû ve secde edenler için temiz tutun, diye İbrahim ve İsmail’e emir verdik” (Bakara: 125) mealindeki ayet-i kerimede geçen “Ve’l-akifine-İbadet için kalanlar” ifadesinden ve Hz. Zekeriyya ve Meryem (as) kıssaları hakkındaki ayet-i kerimeden (Al-i İmran: 37vd.) i’tikafın eski hak din ve şeriatlerde de yeri bulunduğuna delil getirilmektedir.

Başta Hz. Aişe (ra) olmak üzere birçok Sahabi, Resûlullah Efendimiz’in (sav), Ramazan’ın son on gününü mescidde i’tikafla geçirdiğini rivayet ederler. Bu süre içerisinde Resûlullah (sav) ibadet için daha fazla vakit ayırırdı. Her zamankinden daha fazla Kur’ân okur ve dua ederdi. Ayrıca aile fertlerini de ibadet etmeleri İçin uyandırırdı. Hz. Peygamber’in (sav) bu âdeti, Mcdine-i Münevvere’ye teşriflerinden itibaren mübarek ömrünün sonuna kadar devam etmiştir.[1] Sübulü’s-Selam: c.2, s.684-685

Ancak bir defasında mü’minlerin annelerinden Hz. Aişe, Hz. Hafsa ve Hz. Zeyneb’in (Allah onlardan razı olsun) dahi gelip Mescid-i Saadette birer çadır kurarak i’tikafa girmeleri üzerine Resûlullah (sav) bunları nehyetmiş ve kendisi de o sene Ramazan’da i’tikafı terkederek tâ Şevval ayının ilk on gününde i’tikaf etmişti. Bu istisna da, Efendimizin i’tikafı hiç terketmediği hükmünü bozmaz. Bunun için İmam Zührî demiştir ki:

“Acaba İnsanlar i’tikafı nasıl terkediyorlar? Halbuki Resûlullah (sav) bazı şeyleri yapar, terkederdi. İ’tikafı ise vefatına kadar terketmedi”

Resûlullah (sav) tarafından bu şekilde sürekli yapılması, farz olmasının delili olması gerekirdi. Fakat ashabdan i’tikaf etmeyenler dahi bulunuyor ve Resûlullah (sav) bunlara bir şey demiyordu. Onların bu davranışına ses çıkarmamakla birlikte kendisinin bu ibadete devam etmesi bunun, farz değil sünnet olduğunu gösteriyor. Nitekim, bir Ramazan’da bırakmış olması da farz olmadığına delâlet edebilir. Fakat Şevval’de yine yapmış olması, i’tikafsız hiçbir sene geçirmediğini isbat ediyor. Sonuç olarak. Hz. Peygamber’in (sav) bazı sahabilerinin bu ibadeti terkedişlerine ses çıkarmaması olmasaydı, senede bir kere i’tikaf yapmak farz olurdu.”[2] M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili c, 1, s. 676.

Mü’minlerin anneleri olan Hz. Peygamber’in hanımları, Resûlullah’ın vefatından sonra da, Ramazan’ın son on gününde evlerinde i’tikâfa devam etmişlerdir.

İ’tikaf Münasebetiyle Bir Peygamber Hatırası

Buharî ve Müslim’in Sahih’lerinde mü’minlerin annesi Hz. Aişe ve Hz. Safiyye’nin (Allah her ikisinden razı olsun) Hz. Peygamber (sav) mescidde i’tikafta iken O’nu ziyaret ettikleri nakledilmiştir. Safiyye bir süre Hz. Peygamber’in yanında konuşmuş ve sonra akşam üzeri evine gelmek için döndüğünde, Resûlullah (sav), onunla beraber evine getirinceye kadar yürümüş. Evi Medine’nin kenar mahallesinde Üsame b. Zeyd’in eviymiş. Yolun bir kısmına geldiğinde Ensar’dan iki kişi onunla karşılaşmış.

Resûlullah (sav)’ı görünce, Resûlullah’ın (sav) eşiyle birlikte olmasından dolayı ondan haya ederek hızlıca yürüyüp gizlenmeye çalışmışlar, Resûlullah (sav) onlara buyurmuş ki: “Koşmayınız, o benim eşim Safiyye’dir.” O iki kişi: “Sübhanallah, ey Allah’ın Resûlü!” demişler. Bunun üzerine Efendimiz: “Şeytan, insanoğlunun içerisinde kanın dolaşması gibi dolaşır. Ben, sizin kalblerinize bir zan veya bir şer getirmesinden korktum” buyurmuştur. Şafii Merhum der ki: “Resûlullah (sav) böylece günaha girmelerini önlemek için, ümmeti töhmetten uzaklaştırmak gerektiğini öğretmiştir. Yoksa o iki-zat, Resûlullah’a kötü zan beslemekten sakınacak kadar Allah’tan korkan kişilerdir.”[3] Bkz. İbn Kesir, c.I,s.324-325

Fıkıh alimleri yazdıkları kitaplarda oruç bölümünden hemen sonra i’tikaf bölümüne yer verirler. Bunu yaparken Kur’ân-ı Kerîm’e uyarlar. Çünkü yukarıdaki ayet-i kerimede de görüldüğü gibi Kur’ân, orucu zikrettikten sonra i’tikaftan söz etmiştir. Oruçtan sonra i’tikaftan söz etmesi, i’tikafın özellikle oruçlu olarak yapılmasına dikkatleri çekmek, ya da Hz. Peygamber’in (sav) uygulamasında görüldüğü gibi Ramazan ayının son günlerinde i’tikafa girmeye teşvik etmek içindir.[4]Bkz. İbn Kesir, c.I, s. 324.

İ’tikafın Hikmetleri

İ’tikaf, İmam Zührî’nin ifadesiyle amellerin en şereflisidir.[5] M. Zihnî, Ni’met-i İslâm, s. 497 Çünkü bu sayede kalbler, bir süre olsun dünya işlerinden kurtularak Hakk’a yönelir. Allah’ın evleri olan camilerden birine bu şekilde kapanan bir mü’min, manen çok kuvvetli bir kal’aya sığınmış, Kerîm olan Yüce Yaratıcı’sının feyiz ve inayet kapısına kendisini atmış olur.

İslâm büyüklerinden meşhur Ata b. Ebi Rabah demiştir ki: “İ’tikafa çekilen kişi, ihtiyacından dolayı büyük bir zatın kapısında oturup, ‘İhtiyacımı yerine getirmedikçe buradan ayrılıp gitmem diye yalvaran bir kimseye benzer ki, Allah Teâlâ’nın bir mabedine sokulmuş, ‘Beni affetmedikçe buradan ayrılıp gitmem’ demektedir”[6] Ruhu’l-Beyan, c.I, s. 2O4

Bir mü’minin her gün azalan hayat günlerinden istifade ederek böyle kudsî bir yerde bir müddet Rahim, olan Yaratıcı’sına olanca varlığıyla yönelip saf bir gönül ve nezih bir dil ile ibadet ve taatte bulunması, manevî bir zevke dalması çok müstesna bir ganimettir.

İ’tikafa çekilen kimse, burada geçirdiği bütün vakitlerini namaza tahsis etmiş demektir. Çünkü fiilen namaz kılmadığı vakitlerde de, cami içinde namazı bekler bir haldedir. Bu şekildeki bir bekleyiş de namaz hükmündedir.

Öte yandan i’tikafa çekilen insan, geçici bir süre için de olsa, fâni hayatın meşgalelerinden el çekmiş ve uhrevî bir hayata bürünmüştür. Bu süre zarfında hem insanlar onun şerrinden ve hem de o başkalarının şerrinden uzak kalmış olur ki, bu bile başlı başına bir ibadettir. Dünyanın fâni ve günahlı yüzünden el çekmek ve bütün benliğiyle kendisini Allah’ın dergâhına atmak, sıdk, ihlâs, Allah’a ünsiyet, tevekkül ve rızanın ilk basamağıdır.

Bir saati, bir sene nafile ibadete denk olan tefekkür[7] Keşfü’l-Hafâ, c.I.s.370 için de i’tikaf büyük bir fırsattır. Bu sayede mü’min, Allah’ın büyüklüğünü, nimetlerinin sonsuzluğunu, buna karşı kendi şükrünün eksikliği bir yana günahlarının çokluğunu düşünür ve derin bir mahcubiyet duyarak O Kerim Yaratıcı’ya tam bir kul olma gayreti içine girer.

Öte yandan özellikle Ramazan’ın son on gününde i’tikafa giren kimsenin, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini (Kadir Sûresi: 3) ibadetle geçirme ihtimali çok kuvvetlidir. Nitekim, İbn Ömer’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlullah’ın sahabilerinden birkaç kişiye rüyada Kadir gecesinin, Ramazan’ın son yedi gecesi içinde bulunduğunun söylendiği, bu rüyalarını Hz. Peygamber’e (sav) anlattıklarında şöyle buyurduğu belirtilmiştir: “Rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gününe tevafuk ettiğini görüyorum. Kadir gecesini aramak isteyen, onu Ramazan’ın son yedi gününde arasın.”[8] Bkz. Sübulü’s-Selam, c.2,s. 687; Buhari ve Müslim

Kısaca, kendisi ibadet olduğu gibi, namaz kılma, Kur’ân okuma, tefekkür ve nefis muhasebesinde bulunma gibi diğer birçok ibadetin de daha fazla yapılmasına vesile olan i’tikaf sayesinde insanın mâneviyatı yükselir, kalbi nurlanır, simasında kulluk nişaneleri parlar ve ilahi feyizlere mazhar olur.

İ’tikafın Çeşitleri

İ’tikaf, vacib, sünnet-i-müekkede ve müstehap olmak üzere üç çeşittir.

Vacib i’tikaf: Adamak suretiyle yapılan i’tikaftır.

Bir kimse bir şarta bağlamadan, “Allah rızası için on gün i’tikafa girmek üzerime borç olsun” veya bir şarta bağlayarak, “Falan işim olursa Allah rızası için on gün i’tikafa gireyim” diye adakta bulunsa i’tikafa girmesi vacip olur. Fakat bu adağını sadece içinden geçirmesi yeterli değildir. Adağın kesinleşmesi için dil ile söylenmesi şarttır.

Müekked Sünnet olan i’tikaf: Ramazan’ın son on gününde i’tikafa girmek kifaye türünden müekked sünnettir. Bu sünneti canlı tutmak müslümanların görevidir. Bazı müslümanların yerine getirmesiyle diğer müslümanların üzerinden mesuliyet kalkar. Fakat bir yerde hiç kimse i’îikafa girmezse herkes bu sünnete ittiba feyzinden mahrum olur.

Müstehab i’tikaf: Herhangi bir zamanda camiye giren bir kimsenin niyet ederek yaptığı i’tikaftır. Bunun belirli bir vakti yoktur. Mesela namaz için camiye gelen bir kimse, i’tikafa niyet etse, camide bulunduğu süre içinde i’tikafta sayılır.

İ’tikafın Sahih Olmasının Şartları

  • İ’tikafa giren kimsenin aklı başında ve temiz olması gerekir. Deliler, ay başı halindeki kadınlar ve cünüp olanlar i’tikafa giremezler.
  • İ’tikaf için cami veya cami hükmünde olan bir ibadet mahallinde ibadet maksadıyla kalmaya niyet etmek de şarttır. Niyet etmeden camide beklemekle i’tikaf sünneti yerine getirilmiş olmaz. İ’tikaf için kalb ile niyet etmek yeterlidir. Fakat ayrıca dil ile de söylemek daha güzeldir.
  • İ’tikafa girilen yer, her vakit cemaatle namaz kılınan bir mescid veya cami olmalıdır. Büyük camilerde i’tikafa girmek ise daha faziletlidir. Kadınlar da evlerinin bir odasını veya bir köşesini mescid haline getirerek orada i’tikafa çekilebilirler. Vacib olan i’tikafa giren bir kadın tabii ve zaruri ihtiyaçlarının dışında oradan çıkamaz.
  • Vacib olan i’tikafta oruçlu bulunmak. Bu, Hanefi mezhebine göredir. Şafiilere göre ise, vacib olan itikatta da oruçlu olmak şart değildir.

İ’tikafın Âdâbı

  • İ’tikafı Ramazan’ın son on gününde, mümkünse Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa’da veya cemaati kalabalık olan diğer camilerden birinde yapmak.
  • İ’tikafta bulunan kimsenin Kur’ân-ı Kerîm’i tilavet etmek, Hadis-i Şerifleri, Peygamberlerin hayatlarını okumak, dinî meseleleri öğrenip öğretmek veya dinî eserler yazmakla vakit geçirmesi.
  • Hak ve hayırlı sözlerden başkasını konuşmamak. Günah olmayan şeyleri konuşmasında bir sakınca yoktur. İbadet niyetiyle hiç kimse ile konuşmamak ise mekruhtur.
  • İ’tikafa giren kimsenin güzel elbiseler giymesi ve güzel kokular sürünmesi.

İ’tikafı Bozan ve Bozmayan Şeyler

  • Vacib olan bir i’tikafta bulunan kimsenin i’tikaf süresince erkekse camide, kadınsa evinin mescid olarak ayırdığı kısmında bulunması gerekir. İster kasden, isterse hataen, özürsüz olarak bir süre için i’tikaf yerinden dışarı çıkmak i’tikafı bozar.
  • Hasta ziyareti için, cenaze namazı ve defni için, şahidlikte bulunmak için dışarı çıkılması da vacip olan i’tikafa manidir. Ancak adanan bir i’tikafta, hasta ziyareti ve cenaze defninde bulunmak önceden şart koşulmuşsa, bunları yapmak i’tikafı bozmaz.
  • Tuvalet ihtiyacını gidermek, abdest almak ve gusletmek için i’tikaf yerinden çıkmak i’tikafı bozmaz. İ’tikafta olan kimsenin can ve mal emniyeti ortadan kalkarsa, oradan çıkıp başka bir camiye gitmesi de i’tikafa zarar vermez.
  • Sünnet veya müstehab olan i’tikaflarda ise, ister zaruri olsun, isterse olmasın mescidin dışına çıkmakla i’tikaf bozulmaz.
  • İ’tikafa giren kimsenin, eşi ile cinsi münasebette bulunması, onu öpmesi ve okşaması haramdır ve i’tikafı bozar. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de “Mescidlerde i’tikafta olduğunuz zamanlarda hanımlarınıza yaklaşmayınız” buyrulur.
  • İhtilam olmak i’tikafı bozmaz.
  • Birkaç gün süren bayılma veya delirme halleri itikafı bozar.

Netice

Peygamber Efendimizin (sav) ömrünün sonuna kadar hiç terketmediği bir ibadet olan i’tikaf, kuvvetli bir sünnettir. Maalesef diğer birçok sünnet gibi o da günümüzde ihmal edilmektedir. Müslümanların, özellikle de sünnetin ihyasını kendilerine düstur ve hayat gayesi edinenlerin bu sünnete gereken önemi vermeleri bir vazifedir. Hayat yolumuzun trafik işaretleri ve fırtınalı bir denize benzeyen fâni dünyada hayat gemimize selamet sahilinin istikâmetini gösteren manevî pusulamız olan Sünnet-i Seniyye’den hissesi çok olanlara ne mutlu!

*Abdülaziz Hatip, Yeni Ümit Dergisi, Sayı: 23, Ocak-Şubat-Mart – 1994

Dipnotlar[+]

Dipnotlar
⇡1 Sübulü’s-Selam: c.2, s.684-685
⇡2  M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili c, 1, s. 676.
⇡3 Bkz. İbn Kesir, c.I,s.324-325
⇡4 Bkz. İbn Kesir, c.I, s. 324.
⇡5 M. Zihnî, Ni’met-i İslâm, s. 497
⇡6 Ruhu’l-Beyan, c.I, s. 2O4
⇡7 Keşfü’l-Hafâ, c.I.s.370
⇡8 Bkz. Sübulü’s-Selam, c.2,s. 687; Buhari ve Müslim
"Ramazanİbadetİtikâf
Paylaş: 0 FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
Hikmet.Net

Her Soru Cevaba Layıktır!

Önceki Yazı
Bayramları Nasıl Değerlendirmeliyiz?
Sonraki Yazı
Şevval Orucu Hakkında

Benzer Yazılar

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu...

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi...

Saf balmumu yemek haram mıdır?

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur...

Hilye-i Şerif nedir? Sünnet kaynaklı mıdır? Tarihimizde önemi nedir?

Bu Hafta En Çok Okunanlar

  • Müzik ve Çalgı Aletleri Üzerine

  • Anne-babası razı olmayan kişinin haccı geçerli midir?

  • Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında bilgi verir misiniz?

  • Mest üzerine mesh nasıl yapılır?

  • Üç Ayları Değerlendirme

En Son Eklenenler

  • Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu durumda “salih bir müslüman olmak” korkutucu olmaz mı?

  • Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

  • Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi durumu değiştirir mi?

  • Saf balmumu yemek haram mıdır?

  • Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur Var Mıdır?

E-Bülten

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

Editörün Seçimi

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere...

15 Ekim 2025

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

14 Ekim 2025

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir?...

13 Ekim 2025

Saf balmumu yemek haram mıdır?

12 Ekim 2025

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç...

3 Ekim 2025

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

hikmet_beyaz_logo
Soru Sor
Facebook Twitter Instagram Youtube Telegram

Linkler

    • Bizimle Çalışın
    • Bize Ulaşın
    • Amacımız
    • Yayın Politikası
    • Telif Hakları
    • Gizlilik Politikası

İşbirliğiyle...

Kategoriler

SORU-CEVAPLAR İBADET AKİDE VE İNANÇ KADIN VE AİLE NAMAZ HELAL-HARAMLAR ORUÇ AHLAK ZEKAT- FİTRE- SADAKA TİCARET VE FİNANS DUA UFKU TEMİZLİK HAC- UMRE KURBAN Gündem Yazıları ÇOCUK MUHTELİF AHİRET YİYECEK İÇECEKLER SİYER METAFİZİK KURAN-I KERİM

© Telif Hakkı 2024, Tüm Hakları Saklıdır  | hikmet.net

  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz.
Gizlilik PolitikasıTamam
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
ÇerezSüreAçıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional11 monthsThe cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy11 monthsThe cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytics
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.
Others
Other uncategorized cookies are those that are being analyzed and have not been classified into a category as yet.
KAYDET & ONAYLA
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog