Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Hikmet.Net
Sorunuzu Sorun
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
Hikmet.Net
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz'in Ahlakı
        • Efendimiz'in Ailesi
        • Efendimiz'in Mucizileri
        • Efendimiz'in Savaşları
        • Efendimiz'in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur'an-ı Kerim
        • Kur'an Okuma ve Meal
        • Kur'an'ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog
Sorunuzu Sorun
© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır | hikmet.net
İBADETNAMAZSORU-CEVAPLAR

Allah’ın Bizim İbadetimize İhtiyacı Olmadığına Göre, Biz İbadetlerimizi Neden Kendi Keyif Ve İsteğimize Göre Yapmıyoruz?

Yazar: Hikmet.Net 10 Haziran 2015
Yazar Hikmet.Net Tarih: 10 Haziran 2015Güncelleme: 28 Mayıs 2024
Paylaş: 0FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
1,4K

İbadet duygusu insanda Cenab-ı Hakk’ı bilmeye terettüp eden bir keyfiyettir. Yani insan, bir tarafta bu muhteşem kâinatı yaratan Zat’a delâlet edecek tablolar, levhâlar.. meselâ nizam ve intizâm levhâları görür. Sonra bu fevkalâde nizamı kuran, nizam sahibi nâzıma intikâl eder. İşte böyle, dikkat ve ibretle kâinata bakabilen hiçbir şeyi gayesiz, nizamsız göremez ve dolayısıyla kendisinin de bu nizama göre hareket etmesi lâzım geldiğini anlar.

Kezâ; varlığa güzellik ve estetik yönünden baksa, onu öylesine güzel, o kadar harika bulur ki, âdeta daha güzelini tasavvur etmek imkânsızdır. İnsanın çehresinden zeminin yüzüne, ondan semanın yıldızlarla yaldızlanmış simasına kadar öyle büyüleyici bir güzellik, öyle başdöndürücü bir edâ ve insanı çıldırtan öyle tatlı bir şive vardır ki, bu çizgiler, bu renk ve bu âhengi görüpte, bu muhteşem ve sihirli meşheri sergileyen Zat’ı görüp bilmemek mümkün değildir…

İster âfâki, ister enfüsi tetkik ve tefekkür, insana, içini okşayan öyle şirin ilhamlar kazandırır, öyle coşturur ve öyle tablodan tabloya koşturur ki, sevinç ve heyecandan bir çocuk gibi çığlık atıp zıplamak gelir insanın içinden… En güzel iş ve icraat üzerinde en güzel isimlerin ışıkdan kelebekler gibi konup kalkdığını gördükçe, bizleri bütün insani duygularımızla alıp içinde eriten bu güzelliklerin kaynağı, güzel sıfatları takdirlerle alkışlar; hayret, hayranlık ve edeple onların Sahib-i Zişanı karşısında kendimizden geçeriz.

Bir başka zaviyeden kâinatta herşey, âdeta bir başka yerde hazırlanmış ve insanın istifadesine arz edilmiş gibidir. Kimisi konserve, kimisi meyve şeklinde takdim edilen bu nimetlerle, yeryüzü âdetâ geniş bir nimet sofrası; bağlar, bahçeler de birer tablacı haline gelirler. İnsan önüne konan bu nimet sofrasındaki nimetlere elini uzattıkça, gerçek nimet sahibini duyuyor, hissediyor gibi olur. Ve kendini bir başka zevk, haz, hayret ve hayranlık buudunda bulur. Evet, şuurlu farzedildiği takdirde bir yavru, ağzını, rahmet muslukları olan annesinin memelerine yapıştırdığı zaman, kendisi için hazırlanmış çok nâfi bir gıdanın, bir başka âlemden onun imdadına koştuğunu duyar ve hadiselerin ötesinde fevkalâde nimet veren, fevkalâde ikramda bulunan birisini hisseder. O’nu düşünür, O’nun nimetleri karşısında, iki büklüm olur.

Evet, her nimet her ihsân bir tarafdan o nimet ve ihsan sahibine delalet eder, diğer taraftan da bizleri, O’nun karşısında saygılı olmaya zorlar. Nerede bir nimet , bir güzellik, bir nizam ve intizam tablosu varsa, orada, o ni’met, o güzellik, o in’am, o ihsan tablolarına karşı takdir, hayranlık ve kulluk tablosu da olmalıdır. Yani Allah (C.C)’ın kendisine bildirmesine karşı hemen ubudiyyetle mukabele edilmelidir. Bu noktadan hareket ederek, Mu’tezile ve bir ölçüde Mâturidiler -ki, itikatda bizim de bağlı bulunduğumuz mezheptir-, derler ki: Hiç bir Nebi gelmese ve hiçbir mürşid insanları irşad etmeseydi, kâinatın yüzüne serpiştirilen hakikatlara bakarak, insan Allah’ı bilme ve ona göre tavır alma mecburiyetindeydi. Mâturidilerin noktayı nazarına bir hayli misâl bulmak mümkündür. Meselâ Efendimizin (sav) çevresindeki bazı kimseler, putlarla dolu olan Kâbe’nin hariminde neş’et etmiş, kendilerine Allah’a giden yolu gösteren kimseyi görmemişlerdi. Başta Efendimiz olmak üzere, tevhid adına kendilerine bir şey telkin edilmemişti. Fakat Bedevinin dediği gibi: “Bir yerde bir hayvan tersi oradan hayvan geçtiğini, bir yerde izler ise orada birisinin yürümüş olduğunu gösterir. Bakın şu burç burç olan semâ ve onun âhengine ve vâdi vâdi yeryüzüne, bütün bunlar, herşeyi bilen ve her şeyden haberdâr olan Allah’a delalet etmez mi?” Bedevi söylüyor bunu. Çölden, kumdan başka bir şey bilmeyen birisi böyle düşünürse, diğerlerini hesap etmek lazım… Efendimiz insanlığı kurtarıp yükseltecek çok geniş bir idrakle gelmişti. Tabir caizse insan üstü bir insandı. O, ısmarlama anlayış ve idrakiyle kâinatın gerçek ma’nasını kavramış ve kendisine henüz peygamberlik gelmeden kâinat kitabında Hakk’ı sezmiş; aramaya başlamış ve Gâr-ı Hira’ya çekilerek; kendini ibadete vermişti… Ayşe vâlidemiz Buhari’nin başındaki bir Hadis-i Şerifte, Hatice validemizden naklen kendisini ibadete verdiğini ve ancak azığını tedarik etmek maksadıyla ara-sıra evine döndüğünü söylüyor ki, bunlar, idrakla, insanın bazı şeyleri keşfedeceğini ve keşfettikten sonra da Cenab-ı Hakk’a belli ölçüde kulluk yapılabileceğini ifade etmektedir. Bu mevzuda, Zeyd bin Amr’ın vefatı esnasındaki düşünce ve sözleri de üzerinde durulmaya değer mahiyettedir. Zeyd, Hz. Ömer’in amcası oluyordu. Vefatı sırasında, bütün aile efradını etrafına topladı ve gelecek peygamberle alâkalı bildiği şeyleri onlara anlattı. Bu zat, Efendimiz’in (sav) peygamberliğine yetişememişti. Yani atını sürmüş, sahile yanaşmış, fakat İslam vapuruna yetişememişti… Ama, bütün ruhuyla Efendimiz’in (sav)atmosferini, O’nun gerçek mânâ ve mahiyetini, hakikât-ı Ahmediye’yi sezmiş, iliklerine kadar doymuş; ancak, duyduğu hissettiği bu şeylere ad koyamamıştı. Diyor ki: “Allah’ın ufukda bir nuru var. Zuhur edeceğine inanıyorum. O’nun âsârını başımızın üzerinde görüyor gibi oluyorum.” Sonra, Cenab-ı Hakk’a teveccüh ediyor: “Ey Yüce Yaratıcı, ben seni tam bilemedim; bilseydim yüzümü yere koyacak bir daha da kaldırmayacaktım” mealinde hislerini ifade ediyor. Görüldüğü gibi, tertemiz, dupduru bir vicdan, şayet putperestlikle telvis edilmemiş ve şartlanmamışsa; kâinata, nizama, âhenge baktığı zaman, bu umumi armoni içinde o da kendine çeki-düzen verip ubûdiyet tavrı takınacak ve Allah’a kulluk yapacaktır.

Demek Allah’ı bilme ve tanımanın yanında, hemen AIlah’a kulluk başlıyor… Evet, mâdem bu binbir nimetle bizi perverde eden Allah var. Öyle ise kulluk da var. İşte Allah (C.C), insan vicdanında mekni olan bu kulluk düşüncesini formüle ediyor. Yani “Yüzümü yere koyacağım, kıyamete kadar başımı kaldırmayacağım.. azametin karşısında iki büklüm duracağım.. ” ve Recaizade Ekrem’in “Nerede Allah’ım dizlerin, başımı koyayım..” Bir başkasının: “Nerede o mübarek elin ki başımın üstünde olduğunu hissediyorum.” Bunlar ve bunlar gibi ilâhi aşk, ilâhi heyecanla, insanın ne diyeceğini bilemediği esnada, vahy-i semavi gerçek kulluk düşüncesi, kulluk şekli ve kulluk anlayışıyla gelip, bizlerde düşünce sürçmelerine meydan vermeyecek aşk ve heyecanımızı Yaratıcının emirlerine göre imâle edecektir. Yani, Allah O’na: “Ben Allah’ım, sen de benim kulumsun. Nimetlerimle beni tanıdın. Ben de sana kulluğun adabını öğreteceğim. Benim huzuruma şöyle girilir. Evvelâ abdest alınır, ondan sonra içeriye girildiği zaman da nefsi boğazlama mânasına.” “Büyük sensin Allah’ım, senden gayri her şey küçüktür” denir.. kulluk şuuru içinde elpençe-divan durulur ve sonra, benim huzurumda derinleşilebildiği kadar derinleşilir.

Miracının gölgesinde, dereceye göre, ruhen Nebiler Sultanının yükseldiği yerlere yükselme arzusu uyanır, yükseldikçe şükran hissiyle rükua gidilir, rükûda eğildikçe yeni bir buuda ulaşılır, derken, secdeye varılır; oradaki mahviyet ve tevazuu ölçüsünde ayrı bir derinliğe erilir. Kalkılır, bir soluk alınır, sonra yeni bir arayışla tekrar ikinci secdeye gidilir ve daha sonra “Kulun Rabbisine en yakın olduğu an secde ânıdır. Secde ettiğiniz zaman Allah’a çok dua ediniz” buyruğu vicdanlarda duyulur. “Ve tekallubeke fissâcidin” (Şuara-2l9) “Secde edenler arasında dolaşmanı da görüyor” sırrıyle, secde edenler arasında kıvrım kıvrım eğilip bükülmeler ve hakiki namaz içinde, kabiliyetlere göre, namazın aslı sayılan miraca muvaffak olunur.

İşte, ibadet, “Allah’a iman ve Zât-ı Ulûhiyet hakkındaki marifet ve buğu buğu bu marifetten yükselen muhabbet ve hayretle yapılması gerekli olan şeylerin, Cenab-ı Hakk’ın iş’ar ve irşadıyla yine O’nun emirlerine göre kanalize ve formüle edilmesi” demektir.

Bunlarla meselenin bir yönünü arzetmiş oluyorum. Yani, Rabbimizi bilip tanıma karşısında şaşkınca ve uygunsuz işler yapmamak için, O’nun âyât-ı beyyinâtının rehberliği ve Efendimizin neşrettiği ışıklar altında, matluba uygun kulluk yapıyor ve yaratıcının hoşnutluğunu araştırıyoruz.

İkinci meseleye gelince, insan; ticari, ilmi, fenni, zirai, ve sınai işlerinde daima bir rehbere ve ondan bazı şeyler öğrenmeye muhtaçtır. Meselâ; diyelim ki, her birerlerinizin bir işi var. Kiminizin bir fabrikası var ve mensucatçılık yapıyor; kiminiz plâstikle meşgul oluyor, kiminiz de tuhafiyecilikle… Birisi, bizim menfaat ve faydamızı, yaptığımız şeylerde aldanmamamızı, ticari prensipleri iyi bilerek, iyi iş yapmamızı temin için bizleri, alıp önüne oturtuyor ve diyor ki: “Siz bu işi mutlaka yapacaksınız. Çünkü, bunu yapmanız hem bir zaruret hem de bir ihtiyaçtır. Ancak, bu işi en iyi şekilde, en semereli biçimde yapmanız için, insan unsurunu, güç unsurunu çok iyi kullanmanız şu tasarruf tedbirlerini almanız ve daha… şunu şunu yapmanız lazımdır..

Şimdi, bizde zerre kadar insaf varsa, onun yaptığı bu ikaz ve irşad karşılığında hiçbir talepde bulunmayan bu ihlaslı, bu hayırhah insanı dinler, onun fizibilite raporlarına önem verir ve tekliflerine göre bir düzenlemeye gideriz. Aynen bunun gibi; Rabbinize karşı olan ibadet-ü taatı, kendi arzumuza ve şaşkınlık içinde yapacağımız herhangi bir keyfiyete göre değil de, belki herbirisiyle bizleri ayrı bir sema yolculuğuna hazırlayan, herbirisinde ayrı bir mirac ruhu bulunan O’nun formüle ettiği ibadet kalıpları içinde yerine getirdiğimiz zaman, yaptığımız şeyler “yedi-veren” başaklar gibi bereketlenecektir. Bilemiyoruz; belki de, “Allahu ekber” dediğimiz zaman rahmet âlemlerinin düğmesine dokunmuş oluyor ve ruhumuz bunlarla ilhamlara açılıyordur. Belki, Fâtiha-i Şerif’i okuduğumuz zaman sırlı bir anahtarla, şifreli bir kilidi açıyoruzdur. Ve daha namazın diğer rükünleriyle; hatta diğer ibadet şekilleriyle kimbilir ne sırlı kapıları açmaya muvaffak oluyoruzdur. Evet, secdeye vardığımızda bütün yolların dümdüz olup, bütün kapıların açıldığını söyleyebiliriz. Dualarımızın ona yükselip, soluklarımızın nezd-i uluhiyyette duyulduğunu ve melaike-i kiram’ın etrafımızı aldığını ifade edebiliriz. Bütün bunların olmadığını kim iddia edebelir ki…

Kaldı ki Muhbir-i Sadık’ın bunları destekleyen nurlu beyanları da var… Öyleyse en makul ibâdet keyfiyeti, Rabbimizin bize tarif buyurduğu keyfiyettir. Zira, şu insan makinesini yapan Allah (C.C), bu makinanın en semereli şekilde çalışmasını, dünya ve ukbâ adına en verimli olmasını da yine kendisi bilir. Makina ve fabrikayı yapan zat, onun bir tarafına şayet bir katalog sıkıştırmışsa, onu, ona göre idare etmek en akıllıca idare şeklidir. İşte bu itibarladır ki, şu-bu şekilde değil; Efendimiz (sav)’in tâlim dairesi içinde ve Allah’ın emirlerine uygun şekilde kulluk yapmak en akıllıca kulluk şeklidir. Bunu Allah, Ümmet-i Muhammed’e ihsan etmiş.. Ümmet-i Muhammed içinde de bihakkın, kulluk şuurunda olanlara ve bilhassa, değişik devirlerde, dini ihya hareketleri içinde vazife alanlara lutfetmiş ve gözlerini hakikata açmıştır. Buna, sadece “hâzâ min fadli rabbi” veya “min fadli rabbenâ” deriz. Evet bu, Rabbimizin bize sırf bir ihsanıdır. Rabbim lütfuyla, bunu bizlere verdiği, bağışladığı gibi, yine lütfuyla devam ve temâdisini temin buyursun. Bizi-Efendimiz’in (sav) duasıyla arzedeyim göz açıp kapayıncaya kadar, hatta daha az bir süre içinde nefsimizle başbaşa bırakmasın!..


Kaynak: Asrın Getirdiği Tereddütler II.

AllahİbadetihtiyaçNeden ibadet
Paylaş: 0 FacebookTwitterWhatsappTelegramEmail
Hikmet.Net

Her Soru Cevaba Layıktır!

Önceki Yazı
İbadetlerden Feyiz Almak, İbâdetin Tam Olarak Yapılmasına Bağlı mıdır? Meselâ Namazlarda Tadil-i Erkân Olmazsa, Mânevî Dereceler Elde Etmeye Tesiri Olur mu?
Sonraki Yazı
Beş Vakit Namaz Farzdır. Kutuplarda İse, Bazen Altı Ay Gece, Altı Ay Gündüz Olur. Burada Nasıl Namaz Kılınacak?

Benzer Yazılar

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu...

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi...

Saf balmumu yemek haram mıdır?

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur...

Hilye-i Şerif nedir? Sünnet kaynaklı mıdır? Tarihimizde önemi nedir?

Bu Hafta En Çok Okunanlar

  • Müzik ve Çalgı Aletleri Üzerine

  • Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında bilgi verir misiniz?

  • Anne-babası razı olmayan kişinin haccı geçerli midir?

  • Mest üzerine mesh nasıl yapılır?

  • Üç Ayları Değerlendirme

En Son Eklenenler

  • Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere geldiği ifade ediliyor. Bu durumda “salih bir müslüman olmak” korkutucu olmaz mı?

  • Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

  • Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir? Kullanan kişinin başını örtmemesi durumu değiştirir mi?

  • Saf balmumu yemek haram mıdır?

  • Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç Almakta Dinen Bir Mahzur Var Mıdır?

E-Bülten

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

Editörün Seçimi

Belaların en şiddetlisinin Nebilere ve sonra derecesine göre kimselere...

15 Ekim 2025

Katılım bankalarından fon alım satımı caiz mi?

14 Ekim 2025

Kanser hastalarının kullanması için saç bağışlamak caiz midir?...

13 Ekim 2025

Saf balmumu yemek haram mıdır?

12 Ekim 2025

Evim Şirketlerinden (Tasarruf Finansman Sistemi) Üzerinden Ev, Araç...

3 Ekim 2025

Güncel Soru-Cevaplarımızdan haberdar olmak için Bültenimize Abone Olun!

hikmet_beyaz_logo
Soru Sor
Facebook Twitter Instagram Youtube Telegram

Linkler

    • Bizimle Çalışın
    • Bize Ulaşın
    • Amacımız
    • Yayın Politikası
    • Telif Hakları
    • Gizlilik Politikası

İşbirliğiyle...

Kategoriler

SORU-CEVAPLAR İBADET AKİDE VE İNANÇ KADIN VE AİLE NAMAZ HELAL-HARAMLAR ORUÇ AHLAK ZEKAT- FİTRE- SADAKA TİCARET VE FİNANS DUA UFKU TEMİZLİK HAC- UMRE KURBAN Gündem Yazıları ÇOCUK MUHTELİF AHİRET YİYECEK İÇECEKLER SİYER METAFİZİK KURAN-I KERİM

© Telif Hakkı 2024, Tüm Hakları Saklıdır  | hikmet.net

  • Hakkımızda
  • İrtibat
  • Gizlilik Politikası
Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz.
Gizlilik PolitikasıTamam
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
ÇerezSüreAçıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional11 monthsThe cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance11 monthsThis cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy11 monthsThe cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytics
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.
Others
Other uncategorized cookies are those that are being analyzed and have not been classified into a category as yet.
KAYDET & ONAYLA
Hikmet.Net
  • Ana Sayfa
  • Kategoriler
      • Akide ve İnanç
        • Ahiret
        • Cennet & Cehennem
        • Haşr
        • Kabir
        • Allah
        • Dinler
        • İnanç Çeşitleri
        • Hıristiyanlık
        • İslamiyet
        • Yahudilik
        • Kader
        • Kutsal Kitaplar
        • Melekler
        • Şefaat
        • Metafizik
        • Cinler
        • Ruh
        • Rüyalar
        • Şeytan
        • Peygamberler
      • Kadın ve Aile
        • Aile İçi İlişkiler
        • Akraba
        • Boşanma
        • Çocuk
        • Emzirme
        • Hayız
        • Kadın- Erkek İlişkileri
        • Karı- Koca Hakları
        • Lohusalık
        • Nikah
        • Nişanlılık
        • Tesettür
      • İbadet
        • Dua
        • Hac & Umre
        • Kurban
        • Namaz
        • Oruç
        • Temizlik
        • Zekat & Fitre & Sadaka
      • Helal & Haramlar
        • Giyim & Kuşam
        • Kumar & Şans Oyunları
        • Müzik
        • Yiyecek & İçecekler
      • Siyer
        • Efendimiz’in Ahlakı
        • Efendimiz’in Ailesi
        • Efendimiz’in Mucizileri
        • Efendimiz’in Savaşları
        • Efendimiz’in Sıfatları
      • Ticaret ve Finans
        • Alışveriş
        • Faiz ve Bankacılık
        • Güncel Meseleler
        • İşçi- İş Veren Münasebetleri
        • Ortaklık ve Sözleşmeler
      • Kur’an-ı Kerim
        • Kur’an Okuma ve Meal
        • Kur’an’ın Özellikleri
      • Ahlak
      • Gündem Yazıları
      • Hadis
      • İslam Tarihi
      • Sosyal İlimler
      • Tefsir
      • Tasavvuf
      • Şahıslar
      • Muhtelif
  • Akide ve İnanç
  • Ticaret ve Finans
  • Helal Gıda
  • Çocuk Eğitimi
  • Dua UfkuYeni
  • Blog