“Altında yirmi dinara kadar bir şey yoktur. Senin yirmi dinarın bulunduğu ve üzerinden bir yıl geçtiği zaman, ondan yarım dinar zekât vermen gerekir.” (Buhari, Menakibu’l-Ensar 27)
“Yirmi miskalden az altına zekât yoktur.” (Dârekutnî, Sünen, II, 93)
“Hz. Peygamber her yirmi dinarda yarım dinar ve kırk dinarda da bir dinar zekât alıyordu.” (Dârekutnî, Sünen, 2/ 92)
Hadislerde de görüldüğü gibi aslında altının nisabı dinar ve miskal olarak sabittir. Ancak bunun gr. cinsinden hesaplanmasında farklı neticelere ulaşılmıştır. Fakat zekâtın en önemli netice ve hikmetlerinden birisi fakirle zengin arasında bir köprü oluşturmak ve fakirlerin ihtiyacını gidermekse, bu farklı sonuçlardan en azına göre zekât vermek daha uygun olacaktır. Aynı zamanda böyle bir muamele ihtiyata da muvafık düşer. Buna göre zekâtımızı verirken, altının nisap miktarı olarak 80 gramı esas alabiliriz.
Hanefiler dışında kalan diğer üç mezhebe göre altının nisap miktarı 72 gramdır.