Asr-ı sânînin vakti, asrı evvelden yaklaşık 30–40 dakika kadar sonradır. Üç mezhep imamı ve Hanefilerden İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed, ikindinin başlangıç vaktini asr-ı evvel olarak belirlemişlerdir. Yani ikindi namazının başlangıcı bir şeyin gölgesi, kendi misli olunca başlar ki buna da asr-ı evvel denir. İmam Azam ise, asrı saniye göre yani bir şeyin gölgesi iki katı oluncaya kadar öğle namazının kılınabileceğini belirtmiştir. Hüküm, diğer üç mezhep imamına ve Hanefi’lerde de İmameyn’e göre verilmiştir.[1]Mevsuatu’l-fıkhiyyetu’l-Kuveytiyye, “Salat” mad., 27\312. Bugün Diyanet İşleri de asr-ı evveli esas alarak takvim hazırlamaktadır. Dolayısıyla bu konuda büyük çoğunluk ittifak etmiştir. Öyleyse öğle namazlarımızı asrı evvelden sonraya bırakmamalıyız çünkü Hanefî mezhebine göre bir mukallidin öğle namazını kılabileceği zaman dilimi asr-ı evveldir. Mezhep içinde farklı görüşlerin olması biz mukallidler için bir tercih anlamı taşımaz. Dolayısıyla öğle namazı ve diğer namazlar, -bir zaruret ve gerekçe ve bir heyetin fetvası olmadan bireysel hareket edilerek değil- mevcut takvimlere göre edâ edilmelidir ki karışıklık olmasın. Allahu a’lem…
Dipnotlar
⇡1 | Mevsuatu’l-fıkhiyyetu’l-Kuveytiyye, “Salat” mad., 27\312. |
---|