Değerli kardeşimiz,
Peygamberimiz ifade buyurduğu hadisi şeriflerinde kadınların, saçlarına saç eklemelerini, bir başka kadının saçını başlarına koymalarını yasaklamış, her kadının kendi saçıyla var olmasını istemiştir. Her ne kadar bir mazeret sebebiyle, insan saçı dışında, pamuk naylon vs. nesnelerden yapılan saç benzeri şeylerin kullanılmasına izin verilmiş olsa da, bunlar da bir örtü ile kapatılacak ve ancak eşe ve nikâh düşmeyen akrabaya gösterilebilecektir.
Günümüzde bazı bayanların öğrenimine veya çalışma hayatına devam etmek için başvurduğu peruk için de caiz demek mümkün değildir. Bununla da başın örtüldüğü ve dolayısıyla tesettürün sağlandığı iddia edilemez. Çünkü vücudu örttüğü halde ince olan veya vücut hatlarını gösterecek kadar ince olan elbisenin de giyilmesi caiz değildir. Dolayısıyla peruk sadece başın geometrik şeklini değil, bütün detaylarıyla benzerini gözler önüne koymaktadır. Örtünmenin bir maksadı da, karşı tarafa çekici gelen organların kapatılması, örtülmesidir. Peruk takmakla bu amaç gerçekleşmemekte hatta bazen kişiyi daha da cazip hale getirmektedir. (Kadın ve Aile İlmihali, s.425)
Fakat günümüzde bir takım mülahazalarla başlarını açarak üniversitelerde okuyan, sonrada kendisine uygun bir mesleği icra eden ve bununla dini adına birtakım yüksek idealleri olan bayanlar varsa bu onların kendi kanaat-i vicdâniyeleriyle verdikleri bir karardır. Ve eğer böyle bir karar vererek başını açmışsa dinî hassasiyeti yüksek bir bayan ancak bunu dinine hizmet etme, gençliğe sahip çıkma gibi mülahazalarla yapabilir. Niyet burada önem arz etmektedir. Zira sırf dünyalık için dinin cevaz vermediği böyle bir meselede taviz vermek doğru değildir.
Selametle kalınız.