Değerli kardeşimiz,
Evet, burada borçluyla alacaklılar arasında bir tür rehin işlemi gerçekleşiyor. Yani borç veren firma, alacağını sağlamlaştırmak için borçlulardan rehin alıyor. Ve eğer bunlar zamanında borçlarını ödemezlerse, bu malları satarak oradan alacağını tahsil ediyor.
Bu yapılan muamele İslam hukukunda geçerli bir işlemdir. Ancak birkaç hususa dikkat edilmelidir. Öncelikle bu firmanın borçluların borcunu ödememesi halinde, zarara uğramamak için önceden rehin olarak aldığı malları satma hakkının olduğunu belirtmesi gerekir. Diğer yandan rehin olarak alınan mallar değerinde satılarak borçlular zarara uğratılmamalıdır. Bu malların satımı durumunda, eğer elde edilen meblağ borçtan fazla olursa, bu para mal sahiplerine yani borçlulara geri iade edilmelidir. Çünkü borç veren firmanın hakkı sadece verdiği borç miktarı kadar bir meblağı tahsil etmektir.
Bu açıklamalarda bulunduktan sonra zaten sorunun cevabı anlaşılmış olmaktadır. Çünkü bu firmanın borçlulardan aldığı malları, borçluların borçlarını ödememeleri halinde satma hakkı bulunduğuna göre, elbette bu malları alacak müşterilerin de bulunması iktiza eder. Buna göre bu malları satın almakta bir mahzur yoktur. Fakat burada fırsatçılık etmemeli, mallar piyasa fiyatları göz önünde bulundurularak satın alınmalı ve böylece mal sahipleri mağdur duruma düşürülmemelidir.
Ayrıca soruda dikkatimizi çeken bir husus vardır. Soruda ifade edildiğine göre firma verdiği borç miktarından çok daha fazla değerde malı rehin almaktadır. Eğer firma verdiği borcu alamadığında, kendisini bu malların sahibi gibi görüyor ve malları satarak aldığı paranın hepsine el koyuyorsa bu caiz değildir. Çünkü firmanın hakkı, söylediğimiz gibi o malların ya da malın parasına el koymak değil o paradan alacağı kadarını almaktır. Dolayısıyla o malları sattıktan sonra ancak verdiği borcu o paradan alabilir. Üstünü, borçlu şahsa yani malın esas sahibine vermesi gerekir.
Selametle kalınız.