Haccın iki tane farzı vardır. Biri tavaf, biri de Arafat’ta vakfe. Arafat’ta vakfe, arefe günü yapılır. O da Zilhiccenin 9. günüdür. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Hac Arafat’tır” buyuruyor (Tirmizi, Hac 57). Yani, hac arefe günü Arafat’a çıkmaksızın gerçekleşmez, Arafatsız hac olmaz. Dolayısıyla başka aylarda hac yapmak mümkün değildir. Olur diyenlerin ele alınacak sağlam bir delili yoktur. Delil diye serdettikleri Bakara Suresinin 197. ayetinde geçen “Hacc, malum aylardadır” ifadesi, haccın malum aylar olan Şevval, Zilkade aylarıyla Zilhicce’nin ilk on gününün herhangi bir kısmında yapılabileceğini değil, hacca bu aylarda başlanabileceğini, bundan önce ihrama girilirse hacca başlanmış olmayacağını belirtir. Evet, hacca bu aylarda başlanır, yola çıkılır, ihrama girilir vs. Sonra Zilhiccenin dokuzuncu günü (arefe) Arafat’ta vakfe yapılır, bayram gecesi Müzdelife’de idrak edilir, onuncu gün olan bayram günü de, şeytan taşlama, kurban kesme, tıraş olma ve veda tavafı vazifeleri eda edilir ve hac tamamlanır. Elbette aralarda sünnetler de vardır.
Haccın vakitlerini değiştirme, başka zamana yayma düşüncesi, cahiliye Araplarının yaptığı bir şeydir. Onlar, kendi keyiflerine göre bazen hac aylarını değiştiriyorlardı. Allah Teala, eskiden beri devam ede gelen Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarını aynen devam ettirdi ve haccı o vakte sabitledi. 14 asırdır da böyle devam ede gelmiştir. Ehli sünnet hiç bir âlimin, Haccı üç ayın geneline yayma gibi bir fikri, ictihadı olmamıştır. Bu fikri bugün bazıları dile getiriyorlar fakat herhangi bir sağlam delilleri bulunmuyor.