Değerli kardeşimiz,
Sorunuz iki meseleyle ilgilidir. Bunlardan ilki konvansiyonel bankalarda vadeli mevduat hesabı açma ve burada para bulundurma; ikincisi buradan sağlanan geliri enflasyon farkına yansıtma durumudur.
Kısaca ifade etmek gerekirse işlem itibarıyla faizli bir işlem olan vadeli mevduat hesabı açmak ve onun üzerinden gelir sağlamak caiz değildir. Paranın değer kaybı banka ile ilgili değil genel bir durumdur. Paranın bankada olup olmaması da bunu değiştirmez, para evde olsa da yine değer kaybı yaşayacaktır. Bu nedenle bunu banka faizi ile telafi etme doğru bir yaklaşım değildir.
Meseleyi şu şekilde biraz detaylandırabiliriz:
Mevduat: “Yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında, istendiğinde ya da belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul edilen para” (5411 sayılı Bankacılık Kanunu) demektir. Mevduatın vadesiz mevduat ve vadeli mevduat olmak üzere temelde iki tip çeşidi olmakla birlikte farklı niteliklere sahip vadesiz ve vadeli mevduat tipleri de vardır.
Vadeli mevduat hesapları, finansal getiri amaçlı açılan hesaplardır. Bu amaç doğrultusunda ilgili banka ile yapılan sözleşmeye dayalı olarak banka müşterisi 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık, 1 yıl veya daha uzun vadeli hesaplar açmakta ve bu hesaplarda tuttuğu miktar kadar risksiz ve değişikliğe uğramayan faiz getirisi elde etmektedir. Vade sonunda mudi/müşteri tarafından bu hesapla ilgili farklı bir talimat ve işlem söz konusu olmaz ise güncel faiz oranı ve aynı vade üzerinden yenilenmektedir.
Hukukî nitelik açısından vadeli mevduat hesaplarında para bulundurmak, bir borç/karz işlemi ve bu işlemden gelir sağlamaktan ibarettir. Başka bir ifade ile müşteri bankaya belli bir vadeye kadar borç vermektedir. Banka bu parayı, bu hukuki niteliğine dayalı olarak kullanmakta ve vadesi gelince müşterisine daha önce belirlediği oranda faiz ödemektedir.
Fıkhî açıdan tipik bir faiz işlemiyle sağlanan bu tür bir finansal getiri helal bir kazanç değildir. Bu nedenle bu tür banka hesaplarının açılmasından sakınılmalıdır. Zira faiz büyük bir günahtır.[1] Detaylı bilgi için bkz. : Faizin Çeşitleri ve Hükmü | Hikmet.Net ve İctimâî Yapının Kadim Düşmanı: Faiz | Hikmet.Net
Finansal getiri amaçlı hesaplar açılacaksa konvansiyonel bankalara alternatif olan katılım bankalarının (eski adıyla özel finans kurumlarının) kâr-zarar ortaklığına dayalı katılım hesapları tercih edilmelidir.[2] Detaylı bilgi için bkz. : Özel Finans Kurumları ve Bankalar | Hikmet.Net
Bir Müslümanın mümkün olduğunca faiz alıp-verme durumuna düşülebilecek her türlü işlemden sakınması gerekir. Bu nedenle yaşadığı ülke ya da bölgede varsa katılım bankalarını tercih etmeli, katılım bankaları yoksa veya yaptığı ticari işlemler için konvansiyonel bir bankayı kullanmak durumunda kalıyorsa vadesiz hesap açarak işlemlerini yapmalıdır.
Banka faizleri, bankanın işlettiği paranın getirisi değildir, çoğunlukla fon fazlası olanların paralarının banka aracılığıyla fon ihtiyacı olanlara belli vadelerle ve belli miktardaki faiz karşılığı verilmesi sonucu elde edilen gelirlerdir. Dolayısıyla sizin bankadaki mevduat hesaplarındaki (saving account) paranız, başkalarına kredi olarak verilen ve faiziyle beraber alınan paradır. Buradaki artı değer, başkalarının ödedikleri faizlerdir. Sizin kazancınız başkasının kaybıdır da denilebilir.
Enflasyon farkına gelince bunun için başka çözümler aramak gerekir.
Hasılı, bankalardaki mevduat hesapları faizli işlemler neticesinde gelir getirisi sağlamaktadırlar. Bu şekilde bir hesapta para bulundurmak ve gelirini almak caiz değildir. Enflasyon karşısında paranın değer kaybetmesi ise günümüzün en büyük problemlerinden biri olmakla birlikte paranın değerini koruma faizli bir işlemle değil başka yollar ile olmalıdır.
Dipnotlar
⇡1 | Detaylı bilgi için bkz. : Faizin Çeşitleri ve Hükmü | Hikmet.Net ve İctimâî Yapının Kadim Düşmanı: Faiz | Hikmet.Net |
---|---|
⇡2 | Detaylı bilgi için bkz. : Özel Finans Kurumları ve Bankalar | Hikmet.Net |