Değerli kardeşimiz,
Kur’ân-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Cuma namazına ezan ile çağırıldığınız zaman derhal Allah’ı zikretmeye (hutbe ve namaza) gidin, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır” (Cuma Suresi 62/9) buyrulmaktadır. Bu ayet-i kerimeden hareketle Hanefi mezhebi bu vakitte alışveriş yapmaya tahrimen mekruh, sair üç mezhep ise haram hükmünü vermişlerdir. (Hâşiyetü Reddi’l-Muhtar, 5/101; Vehbe Zuhayli, 4/240.)
İç ezanın okunması ile cuma namazının bitmesine kadar olan bu sürede alışverişin tahrimen mekruh olması, yapılan akdin zatından dolayı değil, cuma namazının edasına engel olduğundan veya mücaveretten yani ticaretin, farz olan ibadete yakınlığından ya da aynı vakitte kesiştiğinden dolayıdır.
Bir insan bu emre uymayıp, alış veriş yapsa, bu kişi tahrimen mekruh (ameli haram)veya haram işlemiş olmasına rağmen elde ettiği kazanç haram değildir. Yalnız ehl-i tahkik, Allah’ın menetmiş olduğu bir iş yapıldığından dolayı bu yolla elde edilen kazancın yümün ve bereketinin olmayacağı, bu parayı yiyen insanların ruhî hayatında olumsuz neticeler doğabileceğini ve kalbî hayatın ölebileceğini söylemişlerdir. (Bir Müslümanın Yol Haritası)
Yalnız bahsedilen bu haramlık, cumayla mükellef olanlar için geçerlidir. Kadın, çocuk vs. gibi Cuma namazı ile mükellef olmayanların yapmış oldukları alışverişlerde haramlık söz konusu değildir.
Selametle kalın.