1. Âfâkî ve enfüsî tefekkür ile, yani Mebde’ ve meadını (başlangıç ve sonunu) düşünmekle veya rekaiki yani cennet-cehennem, sırat ve benzerlerini tefekkür etmekle hisler gelişip incelebilir.
2. Hislerin inkişafı, evvelâ müstakim amel ister. İnanç, nazarî olarak nefse kabul ettirilmiş olabilir ama, insan, imanın ağırlığını ancak amelle tam hisseder. Bu itibarla, geceler ihmal edilmemeli, Kur’ân-ı Kerim, evrad u ezkâr aksatılmamalı, namaz başta olmak üzere diğer ibadetler de halis bir niyetle yerine getirilmeli ki, duygular inkişaf etsin, kalp ve ruh da bedenin cenderesinden kurtulsun. Ayrıca bunların temadisi de şarttır. Bu şuna benzer; bazı ilaçlar vardır ki, 5 sene hiç ara vermeden alındığı takdirde tesirini gösterir. Bunun gibi ameller ve onlardan elde edilecek netice, ancak devamla mümkün olacaktır.
İnsan bu arada yine sürçebilir ama, mühim olan Allah’la irtibatıdır. İrtibat artık mevcud olduğu için sürçse de çabuk doğrulur ve kendine gelir.
Kant diyor ki: “Nazarî akılla Allah bilinemez, ancak amelî akılla bilinir.” Amelî akıl denince vicdan da anlaşılabilir. Evet, eğer iman Allah’ın yaktığı bir meşale ise, devamı bizim amelimize bağlıdır.
Rûhen inkişaf etmiş velilerin yanında gözünüzle birşey göremezsiniz ama, vicdanınız çok şey hisseder. Çoğu kere manâsını anlamadan Kur’ân-ı Kerim okursunuz, ama lâtifeleriniz (iç fakülteleriniz) ondan çok şey alır.
3. Menhiyattan (günahlardan) mümkün mertebe kaçınmak lazım. İmam-ı Şaranî, “namazsız bir insanla düşüp kalksam, hatta karşılaşsam, 40 gün namazımdan zevk alamam” der.
4. Esma-i İlâhî’yi çekmek çok önemlidir. “Ya Keşşaf” diye zikretmek, letaifteki perdenin aralanmasına vesile olabilir. Gaffar, Gafur ve Tevvâb isimlerine çok devam etme, rahmet kapılarının açılmasına önemli bir vesiledir. Adede gelince bu talibe göre değişir. Bazıları da bunu ebcedine göre çeker. Doğrusunu Allah bilir. Bu işler, biraz da istidada bağlıdır. Aslında en önemlisi, kalp selâmetidir. Günahlardan kaçınma, emirleri yerine getirme ve ahirete hazırlık içinde olma da, üzerinde durulacak şeyler arasında sayılır.
5. Gıdanın haram ve helâl olması da, hislerin inkişafında çok mühim bir faktördür. Efendimizin bazı hadîsleri buna işaret eder.
6. Mezarlıkları ve hastahaneleri gezmek de, hislerin inkişafında önemli birer te’sir icra ederler.
Kaynak: Fasıldan Fasıla 1, “Hislerin İnkişafı Nasıl Olur?”