Geleneksel olarak İslâm toplumlarında, namaz da dahil olmak üzere birçok konuda insanlara önderlik etmek yöneticilere ait kabul edildiği için namaz imamlığı da teorik olarak onlara bırakılmış ve bu bakımdan kitaplarımızda imamlığa en layık kişiler sıralanırken en başta o bölgenin üst düzey yöneticileri sayılmıştır. Artık günümüzde, imamlık ve müezzinlik bir meslek haline geldiği için, mülkî amirlerin sembolik öncelikleri devam etmekle birlikte, camide namazı o caminin resmi görevlisi olan imam, o yoksa müezzin kıldırmaktadır.
Cami dışında veya görevlisi olmayan bir mescidde namaz kılınacaksa bu takdirde imamlığa kimin geçeceğini belirlemek için bazı özellikler aranır. Bir evde cemaat yapılacaksa evin sahibi veya onun izin verdiği kişi imam olur. Bunun dışında şöyle bir sıra takip edilir:
Namaz hükümlerini en iyi bilip Kur’an’ı daha güzel okuyan, daha müttaki olan, yaşça büyük olan, ahlakça daha üstün olan, daha yakışıklı olan, sesi daha güzel olan, elbisesi daha temiz olan, insanlar arasında itibarı daha fazla olan.
Cahil kişinin, müraî ve ilim sahibi bile olsa fasık yani büyük günah işleyen veya küçük günahta ısrar eden kişinin imam olması mekruh görülmüştür.
Daha üstün bir kimse bulunduğu takdirde gözü görmeyenin imameti de mekruhdur.
Abdestte ayaklarını yıkamış olan kimsenin ayaklarına mesih yapmış olan kimseye, abdest alanın teyemmüm etmiş olana, ayakta namaz kılanın oturarak namaz kılana, boyu dik ve doğru olanın rüku derecesinde kanbur olana uyması (iktidası) caizdir.
Farz namaz kılanın nafile namaz kılana veya başka bir farz kılana uyması caiz değildir. Fakat nafile namaz kılanın farz namaz kılana uyması caizdir. Örnek: Öğlenin farzını kılmış olan bir kimse, öğle namazını kıldırmakta olan imama uyacak olsa, bu ikinci defa kılacağı namaz bir nafile olarak caizdir.
Bir kimsenin, haklı olarak kendisinden hoşlanmayan bir cemaate namaz kıldırması mekruhtur. Fakat hoşlanmayacak bir durum veya imamlığa daha ehliyetli bir kimse yoksa, cemaatin hoşlanmasına bakılmaz. Çünkü bu halde cemaatin hoşlanmaması yersizdir.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası