İstihâle sözlükte, değişme, başkalaşma, eğrileşme, bir hâlden başka bir hâle geçme; imkânsız olma, gayr-i makul olma gibi mânâlara gelmektedir.[1]Râzi, Muhtâru’s-sıhâh, 1/68. İstihâlenin terim mânâsına gelince, bununla ilgili yapılan açıklamalardan hareketle şu şekilde bir tanım yapmak mümkündür: İstihâle, temel yapısı değişikliğe uğrayan bir maddenin ayn’ının, öncekinden farklı isim, sıfat ve özelliklere sahip olan başka bir ayn’a dönüşmesidir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir maddede meydana gelen değişikliğin istihâle olarak isimlendirilebilmesi için onun vasfının, hususiyetinin ve özelliklerinin değil; aslının, zatının, mahiyetinin, tabiatının yani temel yapısının değişmiş olması gerekmektedir.
İbn Âbidin, istihâlenin ayırt edici bu özelliğini bir kısım misaller verdikten sonra şöyle ifade etmiştir:
- “Bütün bunlar, hakikatin başka bir hakikate değişmesidir; yoksa sadece vasfın değişmesi değildir.”[2]İbn Âbidin, Reddü’l-muhtâr, 1/136.
İbn Teymiye de, istihâle sonrasında meydana gelen maddenin, öncekinden tamamen başka bir madde olduğunu şu ifadeleriyle anlatmıştır:
- “Necis maddenin, istihâleyle temiz hâle geldiğini söylemek doğru değildir. Zira necis bir madde, temiz olmaz. Temiz olan madde ise önceki pis madde değil onun istihâle geçirmiş hâlidir. Yani hakikatte ortada tek bir madde vardır.”[3]İbn Teymiye, Mecmû’u’l-fetâvâ, 21/611.
İstihale, bir çeşit kimyasal değişimdir. Fakat her kimyasal değişimin istihâle olduğunu söylemek doğru değildir. İstihaleden bahsedebilmek için, bir maddenin kimyasal yapısındaki değişimden ziyade, bir dönüşümün gerçekleşmesi gerekir. Zira pişen yemeklerin bile molekül yapılarında veya moleküller arası bağlarda bir kısım kimyevî değişiklikler olduğu bilinmektedir. Fakat buradan yola çıkarak, pişmiş bir yemeğin önceki halinden tamamen farklı bir madde olduğu iddia edilemez. Bu açıdan bir maddedeki değişikliğin istihâle olarak isimlendirilebilmesi için, o maddenin aslı ve vasfıyla önceki halinden tamamen farklı yeni bir maddeye dönüşmesi gerekmektedir.
Dipnotlar