Bu konuda esas olan, Hanefî mezhebine göre kadınların namazlarını tek başlarına eda etmeleridir. Terâvîh namazı bile olsa kendi aralarında cemaat yapmaları harama yakın mekruhtur. (İbn Âbidîn, Haşiyetü İbn Âbidîn, 3/546.) Buna rağmen kadınlar kendi aralarında cemaatle namaz kılmak isterlerse içlerinden biri öne geçmeyip aralarında durarak imam olabilir. Eğer imamlık yapacak kadın öne çıkarsa günahkâr olur. (İbn Âbidîn, Haşiyetü İbn Âbidîn, 3/549.) Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
لَيْسَ عَلَى النِّسَاءِ أَذَانٌ وَلَا إِقَامَةٌ وَلَا جُمُعَةٌ وَلَا اِغْتِسَالُ جُمُعَةٍ وَلَا تُقَدِّمُهُنَّ امْرَأَةٌ وَلٰكِنْ تَقُومُ فِي وَسَطِهِنَّ
“Kadınlar ezan, kâmet, Cuma namazı ve Cuma günü gusletmekle sorumlu değillerdir. Kendi aralarında namaz kıldıklarında imamları öne çıkmaz, ilk safın ortasında yer alır.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 1/408.)
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali