Yüce Yaratıcı tarafından Hz. Peygamber’e (sallallahu aleyhi ve sellem) inen ilk Kur’ân âyet veya âyetlerinin hangisi olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bunlardan en meşhur ve kabul göreni, Alak sûresinin ilk beş âyeti olduğu noktasındadır. Bu görüşü destekleyen pek çok rivâyet vardır ki, bunlardan birisi şöyledir:
Hz. Âişe’nin rivâyetine göre; Resûlullah’a ilk vahiy, sadık bir rüya şeklinde gelmişti. Gördüğü rüyalar, sabahın aydınlığı gibi berraktı. Sonra bu şekildeki rüyalar O’na, yalnız kalma sevgisini verdi. Bu yüzden sık sık Hira mağarasına çekilir, vaktini ibadetle geçirirdi. Bunun için, yanına yiyeceği alır, daha fazla ibadet eder, bittiğinde Hatice’ye dönüp yeni yiyeceğini alarak, tekrar Hira’ya giderdi. Resûlullah’ın bu durumu, kendisine Hak gelinceye kadar Hira mağarasında devam etti. Melek (Cebrail) O’na gelerek: “Oku!” dedi. Resûlullah: “Okuma bilmiyorum.” cevabını verdi. Melek O’nu kuvvetlice sıktı, sonra bıraktı. Ardından tekrar: “Oku!” dedi. Tekrar kuvvetlice sıktı, sonra bıraktı. Yine: “Oku!” dedi. Üçüncü defa kuvvetlice sıktı, sonra bıraktı ve “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” diye başlayan âyetleri okudu. Resûlullah, bütün vücudu titrer durumda, bu âyetlerle döndü.
İkinci görüşe göre, ilk inen âyetler Müddessir sûresinin başındaki ilk beş âyettir. Böyle bir görüşe götüren sebep, bununla ilgili rivayetlerin farklı yorumlanması veya fetret döneminden sonra inen ilk âyetler olmasının getirmiş olduğu bir sonuçtur. Üçüncü görüşe göre, ilk inen âyetler Fâtiha sûresini oluşturan âyetlerdir. Dördüncü bir görüşe göre ise, ilk inen âyet besmeledir.
Kaynak: Kur’ân İklimine Seyahat, Muhittin Akgül