Değerli kardeşimiz,
Kur’an, Arap diliyle geldiğine göre, maksadını açıklamak için doğal olarak o dildeki deyim ve benzetmelerden yararlanır. Araplar, bir şeyin sonsuzluğunu ifade etmek için bazı deyimler kullanır. Bir tanesi de, “Gökler ve yer durdukça ifadesidir. Dolayısıyla ayetten, “Gökler ve yer geçici olduğuna göre, Cennet, Cehennem de geçicidir gibi bir mana çıkarılamaz.
Öte yandan, şu dünyadaki gökler ve yerin mevcut şekli geçici olsa da, ahirette apayrı bir şekle dönüşecekler ve oraya uygun haliyle devam edeceklerdir (bk. Kur’an, 14/18). Yani, oranın da kendine özgü yeri ve göğü bulunacaktır “Allah’ın dilediği müstesnâî ifadesine gelince, bu da ne kadar günahkâr olursa olsun ve ne kadar uzun süre kalırsa kalsın kalbinde zerre kadar iman bulunan kimselerin Cehennemde ebedî kalmayacağına işarettir. Yani, suçlu bedbahtlar orada sonsuza dek kalacaklar, iman taşıyanlar hariç, demektir.
Cennetlikler için de aynı ifadenin kullanılması, yine, aslında imanlı olup sonunda Cennete gireceği halde suçunun cezasını belli bir süre çekmesi gereken kimselerin Cennet dışında geçirecekleri sürelerine işarettir. Yani, Allah’ın dileyeceği miktar dışında, kesintisiz olarak Cennette yaşayacaklar. Bu konuda, on kadar yorum daha var. Hiçbirinde geçicilik iddia edilmez.
Abdülaziz Hatip
Selametle kalınız.