Değerli kardeşimiz,
Burada aslında iki mesele var: Birincisi, kurbanın sıhhati, ikincisi akdin sıhhati. Kurbanın sıhhatiyle ilgili kural şudur:
Her ne şekilde olursa olsun kişi kendi iradesiyle kendine ait olan ve kurbanlık olmaya elverişli bir hayvanı kurban ettiğinde ibadeti sahih olur.
Ancak buradaki akit problemli bir akittir. Zira hayvanın kaç kilo geleceği önceden belli olmadığı için bu, tartışmaya ve ihtilafa götürme potansiyeli olan bir akittir. Ancak buradaki problem, şahıslar işin sonunda anlaştığı, herhangi bir ihtilafa düşmedikleri, ikisinin de ortaya çıkan meblağı kabullendikleri takdirde ortadan kalkar. Zira ortadaki belirsizlik, ihtilafa götürebileceğinden dolayı sorun teşkil etse de, neticede ihtilaf yoksa problem de yoktur. Akit de kurban da sahih olur. Eğer bir beldede böyle bir örf varsa, alıcı ve satıcı bu konularda mahirse ve ihtilaf çıkma ihtimali çok çok düşükse, yine neticede çıkacak meblağda ikisinin de rızası aranmak şartıyla böyle bir akit sahih kabul edilebilir.
Bir başka husus da şudur: Akit esnasında, hayvanın sakatat ve deri gibi organlarının satıcıda bırakılması şart koşulmamalıdır. Çünkü kurbanın hiçbir parçası ticaret vesilesi yapılmamalı, onun tamamı ya bizzat kullanılmalı veya Allah yolunda infak edilmelidir.
Selametle kalın…