Kur’ân-ı Kerîm; namaz kılınırken setr-i avrete uyulmasını emretmektedir (A’raf Sûresi, 7/31). Namazda setr-i avretin kadın ve erkeğe göre nasıl olması gerektiğini ise Peygamber Efendimiz talim etmiş ve o zamandan günümüze kadar Peygamber Efendimiz’in verdiği ölçüler içinde uygulanagelmiştir. Namaz kılarken kadınların el ve yüzleri hariç bütün vücutlarının örtünmesi gerektiği hususunda, fiilî uygulamayı ifade eden rivayetlerin yanında, bu konuları sözlü olarak net bir şekilde ifade eden haberler de kaynaklarımızda mevcuttur.
Ümmü Seleme Validemiz kadının nasıl bir kıyafet içerisinde namaz kılması gerektiğini Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) sormuş, Allah Resûlü de bu husustaki ölçüyü şu şekilde ifade buyurmuştur:
تُصَلِّي فِي الْخِمَارِ وَالدِّرْعِ السَّابِغِ الَّذي يُغَيِّبُ ظُهُورَ قَدَمَيْهَا
“Kadın (eller ve yüz hariç) bütün vücudunu örten bir elbise ve başını tamamen örten bir örtü içinde namaz kılar.” (Ebû Dâvud, salât 83; Muvatta, cemaat 35)
Bu ve bunun benzeri rivayetlerden hareketle Hanefîler, ayağı da ekleyerek, kadının namazda el, yüz ve ayaklarını açık bulundurabileceği hükmünü çıkarmışlar ve bunların örtülmesinde meşakkat vardır demişlerdir.
Ayaklar konusunda mezhepler arasında ihtilaf vardır. Hanefî mezhebine göre ayaklar namazda açık kalabilirse de isteyen kadın, diğer mezheplerin görüşünü göz önünde bulundurarak ayaklarını da örtebilir zira Şâfiîlerde ayağın da örtülmesi farzdır. (Maverdî, el-Havi fi’l-fikhi’ş-Şâfiî, 2/167.)
Kaynak: Kadın ve Aile İlmihali