Soruda bahsedilen husus, halkımız arasında hakikaten yaygın bir anlayıştır. Fakat bunun aslını ne hadis-i şeriflerde, ne de fukaha-yı izâm’ın kitaplarında görmemiz mümkün olmadığı gibi, bu anlayışa kaynaklık yapabilecek ifadeleri bile bulmak mümkün değildir. İhtimal “ibadetlerde ihtiyat esastır” kaidesinden hareketle, Rabbin huzurunda kalbin yanısıra şeklin de önemli olduğunu vurgulamak ve Allah’a karşı olması lazım gelen saygının bir parçası olarak “sağ ayağın baş parmağı yere çivi ile çakılmış gibi olacak” türünden sözler söylenmiştir. Tamamıyla hüsn-ü niyete makrûn ifade edilen bu beyanları kabul ve tatbik etmek de bir mahzur olmasa da, onu, dinin aslî bir kaidesiymiş, buna uymayanın namazı bozulurmuş gibi düşünmek doğru değildir.
Dört mezhep içerisinde namazda ayağın konumu ile farklı farklı hükümlerin olduğu hemen her fıkıh kitabında anlatılır. Bunlar, Allah Rasulünün çeşitli zamanlardaki uygulamalarını bu hükümlere mesned olarak almışlardır. Onlar içinde soruda bahis mevzuu edilen husus yoktur.