Kısa Cevap:
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili hadis-i şeriflerden anlaşıldığı üzere uykunun kendisi abdesti bozmaz. Abdesti bozan şey, uyku esnasında kişinin bilinci yerinde olmadığı için farkında olmadan yellenme gibi bir durumun meydana gelmesi ihtimalidir. Bu konudaki fıkhi hükümler de buna bina edilmiştir. Şöyle ki, kişi uyku esnasında eğer abdestinin bozulup bozulmadığını fark edecek bilinçteyse ve bozulmadığını biliyorsa abdest alması gerekmez. Gerek vücudun uyku esnasındaki pozisyonundan gerekse uykunun derinliğinden dolayı bundan emin değilse abdest alması gerekir.
Detaylı Cevap:
Uyku, dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yitirildiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumudur. (TDK)
Uykuda her ne kadar beyin ve hormonal aktiviteler üst seviyede olsa da kas faaliyetleri ve duyusal sistem vücut tarafından baskılanarak minimal çalışma düzeyine indirgenir. Kişi bilinç düzeyinin değişmesi sebebiyle vücudundaki kas sistemi gibi belli mekanizmalar üzerindeki hakimiyetini kaybeder.
İslam ulemasının büyük çoğunluğuna göre uykunun kendisi bizzat abdesti bozan bir durum değildir. Uyku durumunda his ve bilinç ortadan kalktığı için kişi ne yaptığının farkında olamaz. Bu bilinçsizlik durumu ise abdestin bozulmasının muhtemel sebebi olarak görülmüştür. Yani uyku durumunda abdestin bozulmasının ardında yatan temel sebep, insan vücudundaki hakimiyetin kaybolması ile birlikte mafsalların gevşeyerek yellenme gibi abdesti bozan durumların ortaya çıkmasıdır.
Peygamber Efendimiz’den (s.a.v.) Hz. Ali’nin (r.a.) rivayet ettiği, “Göz makatın bağıdır. Bu bakımdan uyuyan bir kimse abdest alsın.” (Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 79) hadisi ile İbn Abbas’ın (r.a.) rivâyet ettiği, “Uzanıp uyumadıkça secdede iken uyuyana abdest gerekmez. Zira kişi uzanıp uyuduğunda mafsalları gevşer.” (Ahmed b. Hanbel, I, 256; Ebû Ya’lâ, Müsned, IV, 369) hadisi, bu konuya ışık tutan başlıca delillerdir.
Fakihler, konuyu, uyku esnasında vücudun aldığı şekilleri ve uyku pozisyonlarını dikkate alarak değerlendirmişlerdir. Hanefiler ve Şafiîler, uyku ile uyanıklık arasındaki hâlde veya yere sağlam bir surette oturmuş ve mafsalları gevşememiş bir haldeyken uyumak abdesti bozmaz görüşünü benimsemişlerdir.[1]Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 53; Nevevi, el-Mecmu‘ II, 14-17.
Malikiler ve Hanbeliler de uykunun bizzat abdesti bozan bir durum olmadığı, abdestin bozulmasının muhtemel sebebi olduğu noktasında Hanefi ve Şafiiler ile hemfikir olmakla birlikte, abdesti bozması hususunda uykunun kısa/uzun, hafif/derin olmasını nazar-ı dikkate almışlardır. Buna göre, uzun ve derin uyku her halükârda abdesti bozar.[2]İbn Rüşd, Bidayetu‘l-muctehid, I, 37; Muvaffakuddin İbn Kudâme, el-Muğni, I, 235.
Namazda, kıyam, rükû veya secdede iken uyumakla da abdest bozulmaz. Çünkü namazda nispeten kişinin kendisini tutma özelliği devam etmektedir.
Bu hususa dair Ebû Hüreyre’den (r.a.) gelen bir rivayete göre Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
(Namazda) kıyamda, otururken veya secde halinde uyuyana abdest gerekmez. Abdest ancak yatarak uyuyana lâzımdır. (Beyhakî, es-Sünenül-kübrâ, 1, 122; İbn Hacer, et-Telhîsül-habîr 1, 44.)
Sonuç olarak, kişinin abdestini bozan temel sebep, vücudun mafsallarının gevşemesi ve kişinin kendi durumunu hissetmeyecek şekilde bir uyku durumuna geçmesiyle hades (abdest bozma) ihtimalinin ortaya çıkmasıdır. Bu haller dışında kişinin oturur durumda olması, bir binek üzerinde olması, arabada, trende veya uçakta olması bu durumu değiştirmez. Aslolan, yukarıda zikri geçen hallerde kişinin içinde bulunduğu durumdur. Şayet etrafta konuşulanları duyacak şekilde ve abdestini bozup bozmadığını idrak edebilecek bilinç seviyesinde bir uyuklama halinde ise abdesti bozulmamıştır. Kişinin hafif uyku durumuna geçip durumunu tam bilemediği durumlar için ise, vücudunun pozisyonu ölçüt olarak kabul edilmiş; eğer abdesti bozulmayacak şekilde oturuyorsa abdestinin bozulmayacağına hükmedilmiş; eğer yatarak uyuyorsa abdestinin bozulacağına hükmedilmiştir. Şayet bir yere yaslanarak oturuyorsa, yaslandığı şey çekildiğinde düşecek ölçüde derin uykuya dalmışsa o takdirde abdestinin bozulacağına hükmedilir.
Bunlar genel hükümler olmakla birlikte, kişinin uyku hususundaki tecrübesine göre yukarıda zikredilen bilgiler ışığında varacağı sonuç da önemlidir. Abdest, hadislerde dinin direği olarak zikredilen, İslam’ın beş temel esasından birisi olan namaz ibadetinin yerine getirilebilmesi için gerekli olan şartlardandır. Bu hususta elden geldiğince ihtiyatlı davranılması, şüpheye düşürecek şeyler söz konusu olduğunda abdestin tekrar alınması, kalpte vesveseye yer bırakılmaması, en doğru olan davranıştır.
Selametle kalınız.
Dipnotlar