524
Şeker hastası olup insülin bağımlısı olmayan ve oruç tutmak isteyen şahıslar, belli tavsiyelere riayet ederek dikkatli bir tıbbî nezaret (gözetim) altında oruçlarını tutabilirler.
Bu tavsiyeleri şöylece özetleyebiliriz:
- En azından sıkı bir gıda rejimi ve ağızdan alınan ilâçlarını veya insülini en münasip dozda kullanıp kan şeker seviyelerini belli bir seviyede tutmalıdırlar.
- Bu şahıslar isterlerse, Ramazan’dan önceki ayda, tecrübe için bir veya iki gün nafile oruç tutabilirler.
- Ramazan’da belli şekilde sınırları çizilmiş, şeker hastalarına tavsiye edilen gıda rejimine kesinlikle uyacaklardır. Fazla karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklerden çekineceklerdir. Sahur ve iftarda mümkün mertebe az yemek yiyeceklerdir.
- Orucu tam zamanında, iftarla birlikte bir meyve suyu veya bir hurma tanesi ile açmalıdırlar. Yemek yemeden kan şekerini ölçmelidirler. Sonra insülinin mutat akşam dozunu veya ağızdan alınan ilâçlarını almalıdırlar. Bilahare kalorisi kontrol edilmiş olan iftar yemeğini yemelidirler. Sahuru kesinlikle ihmal etmemelidirler.
- Kan şekerini yatsı namazından önce ölçmelidirler. Şayet kan şekeri 250 mgr/100 cm3’ün üstünde ise, ertesi gün akşamleyin iftarda yiyeceklerini % 20 azaltmalıdırlar.
- Teravih namazından sonra, yatmadan önce 100 kaloriyi geçmeyecek şekilde hafif bir yemek yemelidirler.
- Sahurdan önce kan şekerini ölçebilirler. Şayet kan şekeri 200 mgr/100 cm3’ün üstünde ise sahur yemeğini % 20 azaltmalıdırlar. Şayet kan şekeri 350 mgr/100 cm3’ün üstünde ise oruçlarını açmalıdırlar.
- Oruç tutma durumunda olanların, oruca başlamadan önce en azından iki su bardağı su içmeleri lazımdır.
- Oruçlu iken normal fizikî aktivitelerini, günlük faaliyetlerini yapmalıdırlar. Uyku ile vakit geçirmemelidirler. Öğleden sonra, ancak iftara çok yakın olmak şartı ile, 10-15 dakikalık hafif bir egzersiz yapabilirler.
- Şayet oruçlu iken hipoglisemi (kan şekerinin tehlikeli şekilde düşmesi) gibi bir hâli hissederlerse, hemen kan şekerini kontrol etmelidirler. Oruçlu iken kan şekeri 50 mgr/dlt’nin altına düşmüşse oruçlarını hemen açmalıdırlar. Hipogliseminin belli başlı belirtileri ise şunlardır: Çok terleme ve titreme, hızlı kalp atışı (çarpıntı), baş dönmesi ve bayılma, zihnini bir mevzu üzerinde toparlayamama, asabiyet, hassasiyet, sinirlilik, soğuk, yapışkan, ıslak deri.
Kaynak: Alparslan Özyazıcı, Din ve bilimin ışığında Oruç ve Sağlık, s. 142-144’den özetlenmiştir.