Tıpkı insanlarda olduğu gibi hayvanların da yaşama hakkı vardır. Bir zaruret söz konusu olmadığı sürece bir hayvanın hayatına son verilemez. Bir hayvanın öldürülmesini meşru kılan gerekçeler şunlardır:
Hayvanın insana zarar verme ihtimalinin olması, saldırgan bir hayvana karşı kişinin meşru müdafaaya başvurması, bulaşıcı bir hastalık taşıma gibi bir sebepten dolayı kamu sağlığını tehdit etmesi, beslenme (etinden faydalanma), etini satmak suretiyle kişinin hayvancılığı geçim kaynağı edinmesi, gerekli olduğu durumlarda hayvanı kobay olarak kullanma ve ibadet (kurban kesme).
Buna göre kümeslerde uygulanan civciv öldürme hadisesine baktığımızda şunları söylemek mümkündür: Şayet kümeste bulunan bir civcivin bulaşıcı bir hastalık taşıdığı tespit edilirse, kümesteki diğer hayvanların ve onu yiyen insanların sağlıklarını korumak için söz konusu civcivin itlaf edilmesinde mahzur yoktur. Fakat civcivin erkek olması, tam gelişmemesi veya zayıf kalması gibi sebepler bu civcivin öldürülmesi için meşru bir gerekçe teşkil edemez. Yani söz konusu civcivlerin yetiştirilmesinin ekonomik olarak karlı olmaması, bu hayvanların öldürülmesi için bir zaruret değildir. Bu sebeple firmalar bu tür civcivlerin itlaf edilmeyerek işe yarar hale gelmesi için alternatif çözümler üzerinde kafa yormalıdır.
Taşıdığı bir hastalıktan dolayı itlaf edilmesi gereken tavuklara gelince, bunların ölümü hızlı, acı çektirmeden, insanî ve ahlakî yollarla gerçekleştirilmelidir. İslâm’ın hayvan öldürmeyle ilgili getirmiş olduğu metod, boğazlamadır. Bu açıdan mümkün olduğu takdirde bu tür hayvanlar keskin bir bıçakla boğazlanarak itlaf edilmelidir. Kesimin mümkün olmaması veya kümese zararlı olması durumunda ise, konunun uzmanları olan veteriner hekimlerin hayvanın en hızlı ve acı çekmeden ölmesi için uygun gördükleri metod uygulanmalıdır.