Değerli kardeşimiz,
Âdetten kesilmeye Arapça’da “iyâs” denir. Tıp dilinde ise Yunanca’dan gelen “menopoz” kelimesi kullanılmaktadır. İyâs yaşı hakkında 45, 50, 55, 60 gibi sınırlar tespit edilmiştir. Hanefîlere göre 55, Şâfiîlere göre ise 62’dir. Bununla beraber, hayızdan kesilme yaşı kadından kadına değişebilir. Elli beş yaşını geçtikten sonra gelen kan, siyah veya kırmızı ise hayızdır, başka bir renk ise hayız değildir. Ayrıca iyâstan sonra gelen kanın rengi iyâstan önceki kanın rengiyle aynıysa bunun hayız olduğunu söyleyenler de vardır ki bu husus da dikkate alınmalıdır. (İbn Âbidîn, Haşiyet-ü Reddi’l-Muhtâr, 1/304.)
Fakat 55 yaşında kan kesilmiş ve artık hayızdan ümit kesilerek iyâsa hükmedilmişse, bundan sonra gelecek kan hayız müddetinin en azı olan üç gün sürse de hayız sayılmaz. (Mevsılî, el-İhtiyar, 2/214.) Bu kanın âdet sayıldığını söyleyen âlimlerimiz de vardır. (İbn Âbidîn, Resâil-i İbn Âbidin, 1/74.) İhtimal bunu, iyasına hükmedilemeyen kadın için söylemişlerdir. İyâsına hükmedilemeyen kadından gelen ve 3 günden fazla süren kanın hayız kanı olduğu konusunda ittifak vardır. Âdetin tamamen kesilmesi ve iyâs döneminin başlaması hususunda kadınların kendi kanaatleri de önemlidir. Kan bağı olan kadın akrabaların iyâs zamanı birbirine yakın olabilir. Bu husus da dikkate alınmalıdır.
Bir kadın hayatında hiç hayız görmese, emsalleri hangi yaşta hayızdan kesiliyorsa o yaşta o da hükmen tamamen hayızdan kesilmiş kabul edilir. (Kadın ve Aile İlmihali)
Selametle kalınız.