İnsanın en yakını anne ve babasıdır ve her türlü iyilikte olduğu gibi vefada da öncelik hakkı onlara aittir. Onlara hürmette kusur eden, Hakk’a karşı gelmiş olur. Onları hırpalayan er-geç hırpalanmaya maruz kalır. İnsan daha küçük bir canlı halinde var olmaya başladığı günden itibaren, hep anne-babanın omuzlarında ve onlara yük olarak gelişir. Bu hususta ne onların çocuklarına karşı olan şefkatlerinin derinliğini tayine, ne de onların çektiği sıkıntılarının sınırını tespite imkân vardır.
Bu bakımdan onlara saygı ve vefa hem bir insanlık borcu, hem bir edep, hem de bir görevdir. Kur’ân bize bu edebi, seçtiği duaları ile öğretir. Ve “Ey Rabb’imiz! (amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla” (İbrahim, 14/41) der. Demek ki, önce insanın kendi nefsi, sonra anne- babası gelir. Zaten bu husus insan olmanın, insanî duygularla bezenmenin bir ifadesidir. Allah hakkından sonra dikkat çekilen husus anne-baba hakkıdır. Anne-babasının hakkına riayet edenler övülmüş, aksi davranışlar ise büyük günahlardan sayılmıştır.
Sadece bir iki ayet meali vermekle yetinmek istiyoruz:
“Biz insana, anne-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Anası onu zorluk üstüne zorluk çekerek taşıdı. Onun (memeden) ayrılması da iki yıl içinde olmuştur. (Onun için biz insana) “Bana ve anne- babana şükret, dönüş banadır.” diye öğüt verdik.” (Lokman, 31/14)
“Rabb’in yalnız kendisine ibadet etmenizi ve anne-babaya iyilik etmenizi emretti. İkisinden birisi, yahut her ikisi senin yanında yaşlanırsa sakın onlara “Öf!” bile deme, onları azarlama! Onlara güzel söz söyle. Onlara karşı alçak gönüllü ol. Ve “Ey Rabb’im! Bunlar beni küçükken nasıl (acıyıp) yetiştirdilerse, Sen de bunlara (öyle) acı!” de.” (İsra, 17/23-24).[1]Ayrıca bak: Bakara, ‘/83, 180, 215; Nisa, 4/36, 135, Enam, 6/151; Lokman, 31/14; Meryem, 19/14; Ankebut, 29/ 8; Ahkaf, 46/15, 17.
İnsan anne-babasına karşı vefası ölçüsünde Yaratıcı’sına karşı vefalı olur. Onlara saygı ve vefası olmayanın Allah’a vefa ve saygısından söz etmek güçtür. Günümüzde, sadece Allah’a karşı saygısız olanlar değil, O’nu sevdiğini iddia edenler bile, anne-babalarına karşı ne kadar saygılı ve vefalı olabiliyorlar acaba!
Ya yıllarca en zor şartlarda evladını bağrına basan, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, uyumayıp başında duran anne-babasını, kurtulması gereken bir fazlalık ve yük olarak gören evlada ne demeli.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası
Dipnotlar
⇡1 | Ayrıca bak: Bakara, ‘/83, 180, 215; Nisa, 4/36, 135, Enam, 6/151; Lokman, 31/14; Meryem, 19/14; Ankebut, 29/ 8; Ahkaf, 46/15, 17. |
---|