Her duanın cevabı vardır. Bazı duaların neticesi hemen ve istendiği şekilde ortaya çıkmaz. Böyle durumlarda, duama cevap verilmedi dememeli, fakat herhalde daha vakti gelmedi diye düşünmeli ve duaya devam etmeli.
İkinci bir mesele, dua bir ibadettir. İbadetlerimizde nasıl hemen karşılık beklemiyor, ahirete bırakıyorsak, dua da öyledir. Diğer türlü pazarlık olmuş olur Allah ile..
Üçüncüsü, dille yapılan dua ile beraber fiilen de yapılacak dualar vardır. Bunlar birleşirse dua kabul olur. Dilinizle yaptığınızı fiilinizle desteklemiyorsanız hemen karşılık beklemeye hakkınız yok demektir. Yani fiilen hidayetini istediğiniz şahsa bir şeyler yapmalı, onunla ilgilenmelisiniz… Bunu yapıyorsanız, yapmaya devam edin inşaallah.
Dördüncüsü, hidayet Allah’tandır. Biz çalışır, çabalarız dua ederiz fakat Allah hidayet vermeyeblir. Bu konuda pazarlık yapma, şikâyet etme hakkımız yoktur. Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) öz amcasının kırk yıl Efendimize yardım ettiği halde hidayete eremediğini biliyoruz.. Öyleyse çalışmaya ve duaya devam edelim, neticeyi Allah’a bırakalım.
Dua konusunda Bediüzzaman Hazretlerinin 23. Söz, 2. Mebhas’ın sonunda çok güzel açıklamaları vardır. Müracaatınızı tavsiye ederiz.