Dinimiz temizliğe büyük önem vermiş ve onu bazı ibadetler için bir mukaddime, bir ön şart saymıştır. Buna göre ibadetle mükellef olan bir Müslüman aynı zamanda maddî manevî temizlikle de mükellef tutulmuştur. Zira insan ibadetlerinde Allah’ın huzuruna çıkmaktadır. Böyle bir huzurun en önemli edeplerinden biri de temizliktir. Temizlik, Allah’ın en sevdiği hususlardan biri olup O’nun rızasına ulaşmada da en önemli vesilelerdendir. Bu husus, bir ayet ve hadiste şöyle beyan edilmiştir:
“Allah temizlenenleri sever” (Tevbe Suresi, 9/108) “Allah temizdir, temizliği sever” (Tirmizî, “Edeb”, 41)
Aslında dinimiz, Müslümanların sadece ibadet ederken değil hayatının bütün safhalarında temiz olmalarını istemiştir. Peygamberimiz’in (s.a.s.) günde en az beş defa misvak kullanması, güzel kokular sürünmesi, sürekli temiz, düzgün ve birbiriyle uyumlu elbiseler giyinmesi bunun en açık delilidir. Temiz olmak önemli olduğu gibi temizlik yaparken edep içerisinde bulunmak da çok mühimdir.
Edeb, Arapça bir kelime olup Türkçe karşılığı saygıdır. Ancak, o da terbiye manasına artık Türkçeye mâlolmuş kelimelerden biridir. Edeb, dine ait prensipler sayesinde ruhta kazanılan ikinci bir fıtrat veya daha geniş manasıyla ruhun dinle bütünleşerek istikrar kazanmasıdır. Edeb, aynı zamanda ihsan mertebesine ermenin de adıdır. Yani bütün iş ve mükellefiyetlerimizi Allah (cc) görüyor gibi yapmak ve davranışlarımızda Allah’ı görüyor ve O’nun tarafından görülüyor düşüncesiyle hareket etmek. Daha husûsi manada edep, Efendimiz’in (s.a.s.), farz ve vacibin dışındaki davranış ve hareketlerine aynen ittiba etme ve yaşantıyı O’nun hayatına göre ayarlama ameliyesidir.
Yukarıda verilen tarif üzere her şeyin bir âdâbı olduğu gibi Müslümanların banyo yaparken de dikkat edecekleri bir âdâb ve erkân vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
- En az haftada bir banyo yapılmalıdır. Doktorlar cildin, insan vücudunda en büyük uzuv olduğunu kabul etmektedirler. Normal bir insanın cildi, yaklaşık olarak 2 metrekaredir. Bir insan cildi üzerinde bulunan muhtelif (yararlı ve zararlı) mikropların sayısı, Vindoff’un “Skin and Veneral Diseases” adlı kitabında söylediğine göre yeryüzündeki canlıların hepsinin sayısından daha fazladır. Yine bu bilgine göre, bir defa banyo yapmakla bu mikroplardan (özellikle zararlı olanlarından) 200 milyonu izâle edilmektedir. Bu zararlı mikroplar durmadan çoğalmaktadır. Öyleyse bunları, sürekli ve intizamlı bir surette yok ederek sayısını azaltmalıdır. Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ne güzel buyurmuşlardır: “Her Müslümanın haftada bir defa başını ve vücudunu yıkaması onun üzerinde bir haktır” (Buhari, Cum’a 12; Müslim, Cum’a 9).
- Koltuk altı kılları, kasık kılları en fazla kırk günü geçmeyecek şekilde temizlenmelidir. Peygamberimiz’in (s.a.s.), fıtrî temizlik hakkında şöyle buyurduğu rivâyet edilir: “Fıtrat beştir veya şu beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, kasıklardaki kılları tıraş etmek, tırnakları kesmek, koltuk altı kılları almak ve bıyıkları kısaltmak” (Buhari, Libas 63). Günümüzün tıp ilmi ise, bu sünnetlerin önemini bize daha yeni yeni söylemektedir. Kasık kıllarının temizlenmesi/tıraş edilmesinde de büyük sıhhî faydalar vardır. Çünkü mikrop, bakteri ve benzeri bazı haşereler genellikle kasıklardaki kıllarda yaşarlar. Kasık kıllarını tıraş etme pek yaygın olmayan batıda her sene erkek ve kadınlardan büyük bir yekûn değişik hastalıklara yakalanmaktadırlar. Koltuk altları, insanın en çok terleyen yeri olduğundan, mikropların gelişmesi için en uygun olan yerlerdir. Mikropların çoğalması neticesinde kötü koku meydana gelir ve bu kötü koku etrafı rahatsız eder. Onun için koltuk altı kıllarını yolma (veya tıraş etme), bu mikropların çoğalmasına engel olur.
- Her banyo yapışta, – insan cünüp olmasa bile – gusül abdesti almalıdır. Böylece gusül sevabı kazanılması umulur.
- Eğer insan cünüpse, gusül abdesti almadan önce umumi temizlik yapmalı, kasıklar, göbek çukuru vs. de temizlendikten sonra namaz abdesti almalı sonra da gusül abdestine geçmelidir.
- Banyoya girerken ihsan duygusu içinde olmalı, her insanla ilgili 360 kadar meleğin bulunduğu unutulmamalı ve müslümana yakışmayan hal ve davranışlardan uzak durmalıdır.
- Banyoya sol ayakla girilmelidir.
- Banyoya girmeden önce sessiz olarak “Bismillahirrahmanirrahim” denmelidir.
- Banyoya girmeden önce dişler temizlenmelidir. Mümkünse misvak kullanılmalıdır.
- Banyo kimsenin göremeyeceği şekilde kapalı olmalıdır.
- Banyo yaparken kimse görmese bile avret yerleri kapatılmalıdır.
- Banyoda su, gereğinden fazla harcanmamalı, özellikle fıskiyelerin altında banyo yapıldığı günümüzde, kovaya dolduracağımız suyla banyo yapmak tercih edilmeli, fıskiye kullanıldığında da suyun miktarı, israf sınırlarını aşmayacak şekilde ayarlanmalıdır.
- Banyoda açıktan Kur’an veya ilahi okunmamalı, türkü vb. şeyler söylenmemelidir.
- Banyoda küçük ve büyük abdest bozmamalıdır. Zira hadiste geçtiği üzere bu şekilde hareket etmek vesvese ve unutkanlık getirir.
- Banyoda beden temizlendiği gibi banyo yapılan yer de temiz bırakılmalıdır.
- Kesilen saç ve tırnak türü şeylerin banyoya atılması mekruhtur, bu fiil kişinin manevi sıkıntılar çekmesine sebep olur.
Kaynaklar:
- Asrın Getirdiği Tereddütler 4
- Fetâvây-ı Hindiyye
- Davut Aydüz, Kur’an ve Sünnette Temizlik, Yeni Ümit Dergisi