Hanefî Mezhebi, “Üzerine Allah’ın ismi anılmayan (yani besmele çekilmeyen) şeyleri yemeyin” (En’am, 6/121) ayetine ve birtakım hadis-i şeriflere dayanarak, besmelesiz kesilen hayvanların etlerinin yenilemeyeceğine hükmetmiştir. Buna karşılık Şafiîler, Buharî’de geçen bir hadîs-i şerifi farklı yorumlayarak, besmele kasden terkedilmediği takdirde, hayvan besmelesiz de kesilmiş olsa, yerken besmele çekmenin yeterli olduğu görüşündedirler.
Buharî’deki hadis şöyledir: “Efendimiz (sav)’in Mekke’de bulundukları bir sırada, etraf kabilelerden müslüman olan bir topluluk, kendilerine hediye et gönderir. Besmeleli mi, değil mi belli olmayan bu etin yenilip yenilemeyeceği kendilerine sorulduğunda, Efendimiz (sav), “Besmele çekin ve yiyin” buyururlar. İmam Şafiî Hazretleri bu hadisi mutlak olarak ele alıp, hayvan besmelesiz kesilmiş de olsa, yerken besmele çekmenin kâfî olduğu neticesini istinbat eder. İmâm-ı Âzam Efendimiz ise, “Eti gönderen kabile müslümandı ve ilgili Kur’ân ayetinden haberdardı. Dolayısıyla, besmele çekip çekmedikleri sadece bir şüphe mes’elesiydi şeklinde yaklaşırlar. Allah Rasûlü (sav), hayvanı keserken besmele çekmişlerdir hüsn-ü zannıyla etin yenmesini buyurdular. Zaten, yemeğe başlarken besmele çekilir” diyerek, bunun besmelesiz etin yenilebileceğine bir delil teşkil etmediği hükmünü vermişlerdir.
Müslümana gereken ve yaraşan, dinin en küçük bir mes’elesinde dahi hassasiyet göstermektir. O, bir taraftan ferdî hayatında besmelesiz etleri yemezken, içtimâî hayat adına da ağırlığını koyar ve etlerin “Besmele” ile kesilmesi için gereken herşeyi yapar.
Kaynak: Fasıldan Fasıla I