Bir mü’min, su iktiza ettiğinde, o haliyle en çok bir namaz vaktini kaçırmayacak kadar kalabilir. Ama bu en son limittir. Zira namazı kaçırmak haramdır. Burada esas olan ise, ilk fırsatta o halden kurtulmaktır.
Bir hadislerinde Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) böyle bir durumda namaz abdesti gibi abdest alıp yatmayı tavsiye ediyor. (Buharî, gusül, 26) Hz. Aişe validemizin “Su iktiza edince yer, içer ve otururdu.” şeklindeki ifadeleri de, hadis şerhlerinde abdest alıp, elini-ağzını yıkadıktan sonraya hamledilir.
Yalnız bir defasında Nebiler Serveri -ihtimal ki ümmete talim için- mescide çıktı, ön safa kadar geldiğinde hızla geri döndü ve hücreyi saadetlerine girdi. Bir müddet sonra çıktığında başından sular damlıyordu. (Buharî, gusül, 17.) Belki Allah Resulü, bununla ümmete her şeyi göstermek istiyor, böyle bir durumda unutarak camiye girmenin bir mahzur teşkil etmeyeceğini gösteriyordu.
Bir başka defasında da kendisini görünce kaçan Ebu Hureyre’ye daha sonra bunun sebebini soruyor. “Necistim ya Resulallah!” cevabını alınca “Sübhanallah! Hiç mü’min necis olur mu?” (Buharî, gusül, 23) buyuruyor ve âdeta bu durumda da cemaat içinde oturulabileceğini vurguluyor.
Hz. Aişe validemizin ifadeleriyle Allah Resulü (s.a.s), Hz. Aişe (r.anha) aybaşı halinde iken dizine başını kor, yanına oturur, örtüsünü de üzerine alırdı. (Buharî, hayz, 2)
Ayrıca çok önemli gördüğümüz bir hususa dikkatleri çekmek istiyoruz:
İnsanı, maddî sebepler itibarıyla Allah’ın sıyanetinden (koruması) çıkarabilecek bazı hâller vardır. Erkekler için cünüp olma hâli de bunlardan biri sayılabilir. Bu hâlden kurtulmak iradî olduğu için, insanın yıkanmasını tehir etmesi, ilâhî sıyaneti inkıtaya uğratabilir. Onun için bu hâli fazla uzatmamak ve hemen o hâlden kurtulmak gerekir. Zira bu, hadisin ifadesiyle kanın aktığı mecrada dolaşan şeytan ve emsali varlıklar için en müsait bir zemin ve vasattır.
Kaynak: Bir Müslümanın Yol Haritası