اَللّٰهُمَّ أَصْـلِحِ الْإِمَامَ وَالْأُمَّةَ، وَالرَّاعِيَ وَالرَّعِيَّةَ، وَأَلِّـفْ بَـيْنَ قُلُوبِهِمْ فِي الْخَيْرَاتِ، وَادْفَعْ شَـرَّ بَعْضِهِمْ عَنْ بَعْضٍ ¡ اَللّٰهُمَّ أَنْتَ الْعَالِمُ بِسَـرَائِـرِنَا فَأَصْلِحْهَا، وَأَنْتَ الْعَالِمُ بِذُنُوبِنَا فَاغْفِرْهَا، وَأَنْتَ الْعَالِمُ بِعُيُوبِنَا فَاسْتُرْهَا، وَأَنْـتَ الْعَالِمُ بِحَوَائِـجِـنَا فَاقْضِهَا ❁
Allahım! Halkı ve başındakileri, idare edenleri ve edilenleri ıslah buyur. Hepsinin kalblerini hayır istikametine yönlendir ve güçlülerin şerlerini zayıfların üzerinden bertaraf eyle. Ya Rab, Sen bizim içimizdeki sırları bilirsin; onları salâha kavuştur. İşlediğimiz günahları da bilirsin; onları da mağfiret buyur. Ayıplarımız da Sana malumdur; onların da üzerini örtüp setret. İhtiyaçlarımıza da nigehbansın; onları da gider. Âmin.
Biz inanıyoruz ki, idare edenlerin sâlih ve âdil kimseler olması, büyük ölçüde, idare edilenlerin Allah’a itaatkâr kullar olmasına bağlıdır. Kur’an-ı Hakîm de, hadis-i şerifler de bize bu hakikati ifade etmektedir. İşte bu zaviyeden bakıldığında, Sultan-ı Evliya olan Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin bu duasının ne kadar ehemmiyetli olduğu daha açık olarak görülecektir.