Bakara suresi 35. ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
“Ve dedik ki: “Âdem! Eşinle birlikte cennete yerleşin, oradaki nimetlerden istediğiniz şekilde bol bol yiyin, sadece şu ağaca yaklaşmayın. Böyle yaparsanız zalimlerden olursunuz.”
Ayette, ağaca yaklaşmayın ifadesinden maksat ağacın meyvesinden yemeyin demektir. Bu meyvenin ne olduğu konusunda müfessirler farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu meyvenin üzüm, buğday, incir olduğunu söyleyenler olmuştur. Fakat kanaatimizce bu ayeti “Mahiyetinize konulmuş olan fena duygulara yanaşmayın“ şeklinde anlamak mümkündür. (Fasıldan Fasıla 1, “Sadakat ve Sebat”)
Evet, insanın içine, iradenin hakkı verilerek iyi yönlere çevrilsin ve birer sevap kaynağı olsun diye bazı olumsuz duygular yerleştirilmiştir. Eğer İslam suyuyla, iman toprağıyla terbiye edilmezse, insanı cennetten çıkaran bu duygular, Allah korusun onu ebedi hüsrana da sürükleyebilir. Terbiye edildiği takdirde ise, aynen güzel duygular gibi birer kazanç kaynağı haline gelir, insanı kulluğun zirvelerine taşır ve ona hızlı bir şekilde velayet (Allah dostluğu) kazandırır.