Soru Detayı: Dinimizin kadınlarla erkeklerin diyalogları ile ilgili getirdiği ölçüler çok dar kapsamlı mı yoksa bize mi böyle öğretiliyor. Mesela Peygamber Efendimiz’in kadınlarla çok rahatlıkla konuştuğunu görüyoruz. Sonra evliliklerde ve boşanmalarda çok rahat davranıldığına şahit oluyoruz. Bunları nasıl anlamak lazım?
Dinimizde kadın erkek ilişkileri, tabiidir, fıtridir. Hem Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hem de sahabe efendilerimizin kadınlarla konuşması, bu fıtrilik içerisinde gelişmiştir. Fakat iki cins arasında günah işlemek her zaman söz konusu olduğundan dolayı ciddi tedbirler konulmuştur. Konuşmada, iş yapmada, davranışlarda, giyinmede ölçüler getirilmiştir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ve sahabe efendilerimizin kadınlarla konuşması fıtri olmanın yanında hep bu ölçüler içerisinde gerçekleşmiştir. Mesela Efendimiz aleyhissalatü vesselam, kadınlara sohbet edeceği zaman yanında Bilal Habeşi’yi de götürmüştür. Esma validemiz, yanına girdiğinde Efendimiz bu baldızına arkasını dönmüş ve tesettürün ölçülerini beyan etmiştir. Kadınlarla konuşma konusunda Kur’an’da da belli ölçüler belirtilmiştir.
Dinimizin koyduğu ölçülere göre yaşanıldığında ne erkek ne de kadın, kendisi hakkında zulmedildiğini, haksızlık yapıldığını vs. düşünmez, düşünmemişler de. Kadın erkek ilişkilerinin belli ölçülere göre düzenlendiği İslam âlemiyle, alabildiğine serbest bırakıldığı batı ve doğu toplumlarındaki hali hazırdaki durum, tam manasıyla yaşanmamasın rağmen dinimizin koyduğu ölçülerin ne kadar yerinde ve güzel olduğunu göstermektedir.
İslam’da katı bir anlayış yoktur, fakat tedbirli olma esası konulmuştur. Mesela yabancı (mahrem olmayan) bir kadınla yabancı bir erkek konuşabilir fakat şehevani olmamak, yalnız kalmamak, birbirine dokunmamak şartıyla ve ihtiyaç ölçüsünde konuşabilirler.
Bazı hususlar sadece Efendimize has olabilir. Bazı konularda kadınların yaşlılığı hükme sebep olabilir. Bazı durumlarda “fitneye sebep olmama” prensibi öne çıkabilir. Mesela Lübabe, Efendimizin Amcası Hazreti Abbas’ın hanımıdır, Hazreti Abbas’ın bütün çocuklarının annesidir ve aynı zamanda Meymûne validemizin kız kardeşi yani Efendimizin baldızıdır.. Muhtemelen yaşı ileriydi ve Efendimiz, ona başını taraması için müsaade ediyordu. Bütün bunları tek tek bilmek ve hükmünü ifade etmek zordur. Bu zor işi Sahabe ve sonraki âlimlerimiz üstlerine almışlar ve bize işin özünü vermişlerdir. Öyleyse onlara itimad etmek lazım.
Evliliklerle boşanmalar, genel hükümler belli olmakla beraber, uygulamaların teferruatında örfe, toplumun yapısına göre değişmeler olabilir. Mesela bazı illerimizde birden fazla evlilik yaygındır. Bu dinen caizdir. Ancak bazı bölgelerimizde hoş karşılanmaz. Öyleyse denebilir ki, bazı yerlerde birden fazla evlilik, toplumla ters düşme, hatta onunla çatışma manasına geleceğinden, ailede ve dini hayatta çatlamalara sebebiyet vereceğinden dolayı örfen caiz değildir. Sahabe dönemindeki evlilik ve boşanmaları böyle örfi olarak düşünmeli ve o büyük zatlar hakkında suizanna girmemeli.
Bu ve benzer konular için sitemizde “Haremlik Selamlık” , “kadın erkek diyalogları” “ kadın erkek münasebetleri” gibi kelimelerden arama yapabilirsiniz..